Oğuz Yılmaz

Oğuz Yılmaz
@edebiyatoguzhoca
Sıkı Okur
Bu metin İngilizce dilinden otomatik olarak çevirilmiştir. Orjinali Göster
Mavinin Sen Tonu
Mavinin Sen Tonu
(Şiir)
Özümden Sözüme
Özümden Sözüme
(Deneme)
Kılavuzun Pusulası
Kılavuzun Pusulası
(Roman) ~ Adınıza imzalı kitap için DM lütfen ~
Eğitimci | Yazar
Yüksek Lisans
İstanbul
25 Mayıs
8 kütüphaneci puanı
345 okur puanı
Mart 2019 tarihinde katıldı
256 syf.
10/10 puan verdi
·
30 saatte okudu
Sözsel temaşa… Kaç mevsim?
Gerçek usul usul düşe mi dönüşüyordu? Hayır… Hiç de usul usul değil… Hatta düş, dörtnala koşan Türkmen atları gibi ayaklarını karnına vura vura gerçeğe dönüşüyordu. Yer: Hak. ili Pir. köyü Zaman: Düşle gerçek arasında sıkışıp kalmış kocaaa bir kış. Er-öğretmenlik süresi muhtemel… Pir. köyünde yoksulluk dünya ile dünya yoksulluk ile amansız bir mücadeleye girmiş. Kazanan kim gayet belli aslında. Kitap iki bölümden oluşuyor. İlk bölümde olaylar (aslında genel olarak durumlar) çoğunlukla kronolojik bir şekilde ilerlerken ikinci bölümde birleştirmek okura kalmış. Cümleler bülbül gibi şakımıyor sevgili okur, cümleler gece kuşu edasında… Kulaktan girip iç organlarımızın içinde kayıplara karışıyor. Unutmadan… İsimsiz mektuplar var bir de… Süryani kitapçı var… Nereden geldiği bilinmeyen(!) bir salgın var… Yabancı var adı Halit… Bunlar var ama sonra yok… Belki de bunları sana sakladı yazar. Birbirlerinin dillerini anlamayan bir öğretmen ve öğrencileri. Sonra ikisi de biraz ondan biraz bundan öğreniyor dillerini. Güzel anlatılmış vesselam. Karlar erir… Yollar açılır… O’nun oradaki görevi biter… Bir sonraki kışa görüşmek üzere… Karlar erimeden gel sevgili okur… Ama tekneyle gel…
Hakkari’de Bir Mevsim
Hakkari’de Bir MevsimFerit Edgü · Everest Yayınları · 202310,3bin okunma
Reklam
147 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Ürgüp Sistemi…
“Telli telli telli şu telli turna Sanma ki yaralı uçmaz bir daha Takılmış kanadı göçmen buluta Anlatır eski beni şimdiki bana” (Yeni Türkü) Eski beni şimdiki bana anlatmayı çok isterdim sanırım. Efendim
Eşekli Kütüphaneci
Eşekli Kütüphaneci
, bizlere 1940'lı yıllarda Ürgüp'te kütüphanecilik yapmış, görevi sırasında yıllarca yedi katır ve üç atı ile 36 köye seyyar kütüphane hizmeti götürmüş olup 1972 yılında emekli olan Mustafa Güzelgöz’ün hikayesini anlatıyor. Roman, ataları yıllar önce bu topraklardan göçmüş Yunan Katsikas’ın ata topraklarının izini sürmeye gelmesiyle başlıyor, Eşekli Kütüphaneci ile tanışıp bizzat onun ağzından bu mobil bibliyotekin hikayesini dinlemekle devam ediyor. Ki sonradan bu sisteme “Ürgüp sistemi” adı da verilmiş. Ha, söylemeden geçmeyeyim yazının başındaki türlü orijinalinde bir Yunan türküsüdür. Bu da metin içi not olarak burada dursun. Dimitrios Katsikas ile Mustafa Güzelgöz arasında kurulan samimi dostluk işi öyle güzel yerlere getiriyor ki… Gerisini söylemeyeyim bende kalsın :) Romanda klasik anlatım teknikleri ustaca kullanılmış. Oldukça akıcı ve sade bir dille kaleme alınmış. Ayrıca kurgunun gerçek bir hikayeye dayanmasının oldukça cezbedici olduğu kanaatindeyim. Eşekli Kütüphaneci’nin hikayesinin anlatıldığı bölümler bizzat Mustafa Güzelgöz anlatımı ile bizimle buluşuyor. Tabii bu anlatılanlar, Dimitrios’un not aldıkları… Kısacası sevgili okur, al bu kitabı kütüphanene koy, biraz birlikte yaşa ve sonra oku ama mutlaka. “Kitaplar sadece okumak için değil, aynı zamanda birlikte yaşamak içindir.”
Walter Benjamin
Walter Benjamin
Eşekli Kütüphaneci
Eşekli KütüphaneciFakir Baykurt · Literatür Yayınları · 20109,9bin okunma
344 syf.
10/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Belki biraz uyumsuzuz…
Buket Uzuner’in Tabiat Dörtlemesi serisinin ilk kitabı Su… Mitolojik bir kitap belki de… Ama aklınıza hemen Yunan mitolojisi gelmesin. Bizden, içimizden, bağrımızdan bu mitoloji… Şamanizm öğretilerinin yoğun bir şekilde hissedildiği bir üslupla kaleme almış yazar. “İnsanın mutluluğunu sahiden paylaşacak birini bulması dünyanın en zor
Su
SuBuket Uzuner · Everest Yayınları · 20195,1bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
98 syf.
·
Puan vermedi
Şiirleri sürelim maviliklere…
Merhaba değerli okurlar, Yeni kitabımın heyecanını sizlerle paylaşmak istiyorum. Arka Kapak Yazısından… “Mavinin her tonuna razıyım da sen tonu bir başka oluyor.” Oğuz Yılmaz, bu eserinde II. Yeni ve Garipçilerin şiir anlayışını sentezleyen, somuttan başlayıp soyut âlemin derinlerine doğru yelken açan bir şiir evreni kurgulamıştır. “Oysaki
Mavinin Sen Tonu
Mavinin Sen TonuOğuz Yılmaz · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık (KDY) · 202343 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Gecikmeli Ankara treniyle gelen kadın…
Kendisini otelle sınırlayan bir adam… Zebercet… ve gecikmeli Ankara treniyle gelen bir kadın… Her şey başlıyor, başladığı günden 22 gün sonra bitiveriyor… Pazar günü başlıyor, pazar günü bitiveriyor… Bitiş ama ne bitiş… Ah Zebercet! Ah Ortalıkçı Kadın… Sevgili Okur… Kitabı okurken hem Zebercet’i anlamaya çalışıp hatta zaman zaman sevmeye başlayıp hem de nefret ettim… Gecikmeli Ankara treniyle gelen kadın bir türlü gelmiyordu… Kadın perşembe gecesi gelmişti, nüfus kağıdı yoktu, yüzüksüzdü… Bizim Zebercet kadının adına ne yazmalıydı… Kadın gitti, gelecekti belki… Ama gelmiyordu… Kadın gelmedikçe bizim Zebercet’in çocukluktan bastırılan birtakım duyguların da etkisiyle cinsi iştahında epey bir artış gözlemleniyor. Bu da ruh sağlığını bozma hususunda oldukça fazla etki ediyor… Peki ya Karamık… Otelin erkek kedisi… Nereden çıktı demeyin. Yazar bilinç akışı, iç monolog, iç çözümleme… Akla gelen tüm modernist ve postmodernist teknikleri başarıyla kullanmış… Akıcı mı? Bence evet… ama bazen hayır… Güzel mi? Bence harika… Ustaca bir eser… Romanın ismi? İşgal yıllarında direniş göstermemiş kasabaların yurtseverlik coşkunluğuna inat! Ailedeki sıkıntıların bütün bir hayatı yaşanamaz kıldığını berrak sular gibi apaçık bazen açık seçik vermiş Yusuf Atılgan… Sahi ya Zebercet’in bıyığı var mıydı sizce?
Anayurt Oteli
Anayurt OteliYusuf Atılgan · Can Yayınları · 202330,1bin okunma
Reklam
Reklam
40 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.