Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

E. G.

200 syf.
7/10 puan verdi
Çok fazla kişisel gelişim kitapları okuyan ya da okumaktan hoşlanan bir okur değilim.Bu tarzı ve bu tarzda yazılan kitaplardan çok hoşlandığım da söylenemez.Buna rağmen okuyabildiğim ve de başarılı bulduğum bir kitaptı.Özellikle canınızın sıkkın olduğu bir zamanda okursanız daha faydalı olabileceğini düşünüyorum.Roman tadında, dili akıcı, okuru sıkmayan bir kitap.
Mutlu Olmak İsteyen Adam
Mutlu Olmak İsteyen AdamLaurent Gounelle · Pegasus Yayıncılık · 20121,411 okunma
Reklam
304 syf.
10/10 puan verdi
“Hayatımda iki büyük kaza geçirdim. Otobüs ve sen. Sen en kötüsüsün Diego. Beni anlamadın demeyeceğim. Beni anladın. Zaten en dayanılmaz acı buydu. Sen beni anladın, anladığın halde canımı yaktın Diego.'' İnanılmaz güçlü bir kadın, başarılı bir ressam.Çağının en iyilerinden.Öyle ki Picasso'yu bile hayran bırakıyor kendisine tablolarıyla.Resimleri
Frida Kahlo
Frida KahloRauda Jamis · Everest Yayınları · 20184,708 okunma
192 syf.
9/10 puan verdi
Yusuf Atılgan'la tanışmama vesile olan kitap.Kitabın ana karakteri bir adı bile olmayan C. Hayatı, alışılmış insan ilişkilerini, bu ilişkilerin yapmacıklıklarını sorgulayan uyumsuz bir karakter Yusuf Atılgan'ın C. si.Varolan, herkesin kabullendiği her şeye ters, böyle durumlardan kaçınan, yerleşmiş,kabul görmüş davranışları sorgulayan, okura da sorgulatan bir kitap. Ben bu kitapta yer yer Camus'nun Yabancı'sındaki Meursault'tan, yer yer Knut Hamsun'un Açlık'ındaki Andreas Tangen'den kimi zaman da İlhami Algör'ün Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku'sundan izler gördüm. Başarılı bulduğum bir kitaptı.Kitabı ikinci kez okuduğumda hemen hemen her sayfanın altını çizdiğimi fark ettim.Okunulası.
Aylak Adam
Aylak AdamYusuf Atılgan · Can Yayınları · 201960bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
275 syf.
4/10 puan verdi
Klasik bir Paulo Coelho kitabı.Yazarın neredeyse tüm kitaplarında ''mutlu olamayan, mutluluğu arayan insan'' ana konu edinilmiş.Ve bu insan Zahir'de almış başını orta asya steplerine kaçmış başka bir adamla; Simyacı da çölü geçmiş; Beşinci Dağ'da başka bir ülkeye gitmiş, Elif 'te tren yolculuğu yapmaya böylelikle dünyayı dolaşmaya karar vermiş.;Böyle sayabilirim diğer kitaplarını da. Bu kitabın konusu da kendisini çok seven bir eşi, çocuğu, her şeye elveren maddi imkanları olan bir kadının sözde ''heyecan ve mutluluk'' arayışı için eşini aldatması.Sonra aslında mutluluğun, sevginin eşinde olduğunu anlaması, bulması. Okumak isteyenler için akıcı bir kitap evet ama bana sorarsanız Simyacı ve Veronika Ölmek istiyor kitapları dışında tekrara düşen bir yazar Coelho.
Aldatmak
AldatmakPaulo Coelho · Can Yayınları · 20148bin okunma
256 syf.
9/10 puan verdi
''İçim sevecenlikle doldu.Kitabın kahramanı ben olacaktım ama elbette maskelenmiş olarak.Adım Elaine olacaktı.Elaine.Harfleri parmaklarımla saydım.Esther' de de altı harf vardı.Uğurlu bir raslantıydı bu.'' Sylvia'nın harflerini parmakla saydığımızda da yine ''uğurlu'' sayı çıkıyor karşımıza.6. Kendi ağzından kendi hayat hikayesini yazan genç, güzel bir kadın... Daha çocuk yaşlarda katıldığı edebiyat, şiir yarışmalarından ödüller kazanan, okulunu dereceyle bitiren ama hayata bir türlü tutunamayan genç bir kadın. Daha o zamanlar yaşadığı psikolojik sorunlar, başarısız intihar girişimleri ve sonunda hastaneye yatırılışı. Plath'ın günlüklerinde ve şiirlerinde de göze çarpan kendine ve çevresine yabancılaşma, ölüm ve intihar izlerinin yine ele alındığı tek romanı.sırça fanus'u... ''hep aynı sırça fanusun içinde kendi ekşimiş havamda bunalıyor olacaktım'' syf 192. ''sırça fanusun içinde ölü bir bebek gibi tıkılıp kalan insan için dünyanın kendisi kötü bir rüyadır'' syf 244 Tıkılıp kaldığı bu sırça fanustan ölerek kurtulmayı seçmiştir, henüz 30 yaşındayken.Ölümü de yüzü kadar hüzünlüdür Plath'ın.Çocuklarının odasına kurabiye ve süt koyup, gaz geçirmesin diye sıkıca kapattığı kapı altından sonra havagazını açarak hayatına son vermiştir. Kitap oldukça akıcı bir dille yazılmış.Plath'ın Elaine üzerinden yaşadıkları, hayal kırıklıkları, hayata tutunma çabası ve yapamayışı hemen ardından yabancılaşma süreci başarıyla işlenmiş.Ben hemen öncesinde Sana Gül Bahçesi Vadetmedim'i okuduğum için çok ağır gelmişti, uzun bir süre etkisinden kurtulamamıştım.
Sırça Fanus
Sırça FanusSylvia Plath · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201911,6bin okunma
Reklam
95 syf.
·
Puan vermedi
YKY' den Behçet Necatigil çevirisiyle çıkmış 95 sayfa bir roman.Roman bir sayıklama, kabus şeklinde başlayıp devam ediyor.Sayfaları çevirdikçe anlıyorsunuz ki her sayfa daha bir karanlık.Şüphesiz romanın bu kadar kasvetli olmasında en büyük etken yazarın psikolojik durumu ve kullandığı uyuşturucu.Bir varoluş sancısı.Var olmanın anlamını sorgulama, nedensellik oluşturma çabası hakim tüm kitap boyunca.Kitaptaki karanlık okuru da ele geçiriyor yer yer, insan boğulduğunu hissediyor.Kitabı bitirdiğimde söylediğim ilk söz ''Bu adam çok yaşamaz'' olmuştu.Nitekim, daha sonra hayatını okuduğumda bir bunalım sonrası 48 yaşında havagazını açarak intihar etmesi beni hiç mi hiç şaşırtmamıştı. Modern İran edebiyatının kurucularından sayılan ve pek çok dile çevrilen bu kitap Sadık Hidayet'in ruhunun karanlığıyla yüzleşmesi gibidir ve okunmak için bu gerçekle yüzleşmeye hazır okurlarını beklemektedir.
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328,4bin okunma
124 syf.
10/10 puan verdi
Varlık ve hiçlik üzerine yazılmış iki perdelik bir oyun, trajikomedi.Hayatı anlatan bir Samuel Beckett yapıtı.Baş karakterler Vladimir ve Estragon'un tüm insanları temsil ettiklerini düşünürsek, herkesin hayatında beklediği bir şeyler olmuştur.Yani herkesin beklediği bir Godot'yu. Beklemenin aslında bir ''umut'' olduğunu, kimi zamansa ''sıkıcılığını'' kimi zaman da bir şeyleri beklemekten akıp giden hayatı yaşayamadığımızı, buna rağmen bazen beklenen şeyin unutulduğunu da anlatır bize Vladimir ve Estragon üzerinden Beckett. Edebiyat profesörü Edward Wadie Said'e göre kitabın teması: "Hiçbir şey olup bitmez; hem de iki kere."
Godot'yu Beklerken
Godot'yu BeklerkenSamuel Beckett · Kabalcı Yayınevi · 20008bin okunma
131 syf.
10/10 puan verdi
Evliliklerinin üçüncü yılında Zuhal Seber'in(Zuhal Tekkanat veya Elif Sorgun) ağır bir ameliyat geçirmesi gerekmektedir, ameliyat risklidir felç kalma ihtimali vardır Zuhal Seber'in.Bunun üzerine Cemal Süreya gerçek adıyla Cemalettin Seber İstanbul'a, eşinin yanına gider.Ameliyat başarılı geçer, Zuhal Seber'in hastanede kaldığı onüç gün boyunca eşi Cemal Süreya her gün mektup yazar.Mektuplar bazen bir kahvehaneden, bazen vapurdan, bazen bir arkadaş buluşmasında beklerken yazılmıştır.Yani Cemal Süreya eşine bulduğu her fırsatta yazmaktadır bu güzel mektupları.Kitaba bu adın verilmesinin nedeni de mektupların onüç gün boyunca aralıksız devam etmesidir.Zuhal Hanım'ın isteğiyle kitabın adı ''onüç günün mektupları'' olur. Mektuplar Cemal Süreya'nın aşk dolu dizelerinin yanı sıra, gündelik hayatta yaptıklarından, oğlu Memodan ve gelecek hayallerinden oluşmaktadır. Kitabın arka sayfalarında onüç günün mektupları yanı sıra diğer mektuplaşmaları da mevcuttur.Bu farklı zamanlarda yazılan mektupları kıyaslarsak onüç günün mektuplarında Cemal Süreya'nın eşine nasıl moral vermeye çalıştığını gözlemleriz.Şahsi fikrimce Cemal Süreya'nın şiirde olduğu kadar düz yazıda da başarılı bir kalem olduğunu kanıtlayan bir kitaptır.
On Üç Günün Mektupları
On Üç Günün MektuplarıCemal Süreya · Yapı Kredi Yayınları · 20174,632 okunma
Geri13
53 öğeden 46 ile 53 arasındakiler gösteriliyor.