Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Bize en büyük kötülüğü yapanı bağışlayabilir miyiz?
İsmiyle mıknatıs gibi beni kendine çekti. İnsan bu duygu ile nasıl başeder?
Mektup yazmak Rute için çıkış yolu mu?
İyileşmek için mi yaptı bunu?
Derkeennn elimde buldum kitabı. Sabırla okumaya başladım. Duygular çok yoğundu kalbim sıkıştı, akıl almaz bir durum.
Rute hep yaptığı gibi rutin bir gün geçiriyordu. Tam uyumak üzere iken telefon çaldı ve damadı Jack Lizzie'nin biri tarafından öldürüldüğünü söyledi. Rute için hayat o an durdu sonrasında yaşananlar ise katili bulma çabası veren bir annenin Katile yazdığı mektuplar.
Şimdi gelelim asıl noktaya ilk 30 sayfada katili tahmin ettim yok canım dedim olmaz. Sonra sonuna kadar tahminimi sınadım ve bingooo oo doğru tahmin. Bu kadar öngörülür olması üzücü. Ben sürekli polisiye okuduğum için olabilir belkide
Son bölümdeki itiraf gerçekten mide bulandırıcı. O önlenemez ego, uysallaşmayan, ehlileşmeyen lanet ego ve mahvettiği hayatlar.....
Keyifli okumalar...
368 syf.
·
Puan vermedi
Dostoyevski,bu kitabın'da özünü kayıp eden insanlığın, sahtekarlığını,bütün gerçeği ile okuyucularına aktarmış.
İkinci okuyuşumda daha güzel idrak etmek nasip oldu. Bir yazarın kitablarını iyi anlamak için mutlaka yazarın hayatını bilmek gerekir.
Bu kitabı okurken hem kendi benliğinizdeki sahtekarlığı,hemde çevrenizde var olan sahtelik kokan samimiyetsizleri bulacaksınız.
Kendi çıkarından başka kimsenin çıkarını düşünmeyen,menfahat,çıkar,ilişkilerine değiniyor.
Olmak istediği kişi ile ,olan kişi arasında bocalayan karekter.
Gerçekleri çirkin olan, ve bu çirkin gerçeklerin vermiş olduğu ezikliği gidermek adına yakışıklı yalanlara başvuran karekter.
Çok samimiyet dolu bir kitap.
İnsanların çoğunun tarih boyunca değişmeyen kişilikleri,ve bütün bu sahtekarlıkların farkında olan karekterin isyanı.
Bu kitabı okuduktan sonra sevdiğiniz insanların sayısı mutlaka azalıçaktır.
Samimi değilseniz,samimi olmaya karar veriçeksiniz. keyifli okumalar.
Tarih sadece genel kültür olmayışı ve bizlere tarihçi vasıflarını bir kılavuz olarak bırakmış olduğu eser . Bence tarih insana hayatı için bir kılavuz sadece savaşları anlaşmaları anlatmak genel kültür verirken Ankara savaşının Filleri ile meşhur edildi ama kimse ego uğruna iletişim bozukluğu hakkında kendine ders çıkartmadı .kitaba dönecek olursak objektif bakmak , yargıda bulunmak değil olguları kendi dönemine göre neden sonuç ilişkisinin önemini anlattığı her tarihçinin defalarca okuması gerektiği bir kitap
Uzun zamandır Ayn Rand okumaya başlamak istiyordum. Sonunda başladım. Distopya okumayı da hepsi neredeyse aynı olduğu için bırakmıştım. Bu kitapta da benzer öğeler var. Ama kitabın değeri kurduğu distopyada değil aktardığı felsefede.
Kendimi milyarlarca insanın arasında kaybolmuş, benliğimin farkına varamamış ve istediklerimi başaramamış hissettiğim bu zamanlarda karakterin sondaki aydınlanması ilaç gibi geldi bana. Azımsanamayacak kadar iyi bir motivasyon kazandım.
Kendini kaybolmuş hisseden, değerinin farkına varamayan birini rahatlamak için okuyabileceği en iyi kitaplardan biri. Tabii insanlığın geleceği hakkında biraz korku da barındırıyor bu distopya. Ama son kertede umut her zaman vardır.
Merhaba sevgili kitap kurtları bugün sizlere bir aşk kitabı ile geldim
"En büyük aşklar nefretle başlar." tabirini yaşayanlardan Eylül ve Levent. Eylül kendi yaptığı bir kazada annesini ve çarptığı bir kişiyi kaybeder. Ve bu kişi ise Levent'in sevgilisidir. Eylül onların firmasında işe başlayınca hiç beklemediği şeyler yaşar.
Kendi topuk sesinden bile korkan Eylül bu olaylar karşısında güçlü kalabilecek mi? Darbe hep en yakınımızdan mı gelir? Bu olayları çiftçimizin başına kim açtı? Betül, Ömer, Koray ve daha nicesi...
Ailesini kaybetmiş insanların yaralarını sarmaya çalıştığı, yaşadıklarını, hissettiklerini okuyoruz. En çok da mücadele ettiklerini. Hayat hep bu tarz kişilere daha zor oluyor değil mi? Her şeyi elinde olan kişiler ise bir boşvermişlik, beğenmezlik, ego tatmini peşinde oluyor.
Mücadele eden güçlü duran yıkılmaz. Bakalım hikayemiz nasıl bitti? Eylül güçlü kalabildi mi? Çok merakla okuduğum bir kitap oldu Resmen o kadar sayfayı 1 günde bitirdim diyebilirim. Bazı sayfalarda kopma ve yazım yanlışları vardı ama çok da göze batmıyordu, olayların merakından onları çok da inceleyemedim zaten
Eylül gerçekten katil mi? Peki siz olsaydınız sevgilisini öldürdüğünüz adamın yanında durur muydunuz? İçsel hesaplaşmanızdan sonra sizi kitabı okumaya davet ediyorum sevgili kitap kurtları
Yazarımızın kalemine sağlık
Denemeler, okumayı uzun ertelediğim bir kitap. Çünkü öncelikle Stefan Zweig/Montaigne biyografi kitabını okuyarak denemeler yazarını yakından tanımak istedim. Zira yazarı daha iyi tanımak, bir yönüyle kitabı daha iyi anlamanın ön koşuluydu benim için. Böyle bir yöntem benimsemiş olmamın daha faydalı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Bilindiği
Huzursuz ve iyi hissettiren.!
"En büyük bilim adamlarından birisi olan Julian Huxley'in belli bir hipotezi var, bunu kanıtlamanın hiçbir yolu yoktur fakat onun belli bir önemi varmış gibi gözüküyor. Tüm hayatı boyunca yaptığı araştırmalardan sonra vardığı sonuç şudur: " Görünen o ki insan mekanizmasında bir şey yanlış gitmiştir. Çünkü hiçbir ağaç kaygılı görünmüyor, hiçbir hayvan vahşi doğada intihar etmiyor, hiçbir hayvan vahşi doğada eşcinsel olmuyor." Ancak hayvanat bahçelerinde garip bir şey olur. Hayvanlar hayvanat bahçesinde tutulduğunda senin insanlığının büyük niteliklerinin bazılarını edinmeye başlar; eşcinsel olurlar. Hayvanların hayvanat bahçelerinde intihar ettikleri bile görülmüştür."
Mutsuz bir toplumdayız. Osho burada bunun sebeplerini bir araştırma örneği ile önümüze sunmuş. Uyanmamızı istiyor belki de. Ego düşüncesi ve fikrine kitapta hayli yer vermesine rağmen dikkatimi çekmedi. Çünkü ego bırakılamaz. Bunu sık sık dile getiriyor kendisi de.
Farklı. Her düşüncesi ve fikrine katılmasam da özgün bir bakış açısı sunuyor. Alışılmışın dışında zeki biri Osho. Spirituel kesimler tarafından sık sık duyurulur ve adı geçer, sözleri kullanılır. Bu kitabı sahaftan aldım malum diğer satış mağazalarında KDV ile birlikte kitap fiyatları hayli yüksek...
HAYAT GİBİ,ÖMÜR GİBİ;
"Yarınki mutluluk, bugün ektiğin umut tohumlarının filizlenmiş halidir.Yüreğini soldurup ümidini yitirmemelisin." kitaptan bir alıntıyla başlamak istedim sözlerime.
Bu ve buna benzer özlü sözlerle dolu eser.Öyle ki altını çizdiğiniz sözler okumaya ara vermenize duraklamanıza ve düşünmenize sebep oluyor.
Hikayenin sıradışı anlatımı olduğunu, akıcı,yalın aynı zamanda aksiyonun hiç bitmediğini belirtmek isterim.
Bir yol hikayesi,engeller,kasisler,virajlar var ve hedef belli.Hedefe ulaşmak için nelerin göze alındığını ne tür olumsuzluklardan geçildiğini nelerle karşılaştığımızı çok güzel anlatıyor yazar masal tadında.
Hayat gibi,ömür gibi,yaşam gibi...
Hissedilen kötü duygular,nefret,kıskançlık,hırs,ego bunun gibi ruhumuzu kirleten duyguların vücut bulduğu içselleştirildiği bu hikayeyi okurken kendinizi,hayatı ve yaşamınızı sorguluyorsunuz.
Hikaye içinde hikaye okurken bazen hikayeden uzaklaşabiliyorsunuz fakat eserin bir tılsımı var o tılsıma kulak vermek zorunda kalıyor ve kitabı elinizden bırakamıyorsunuz.Yine Sevgi galip geliyor her zaman olduğu gibi.
Kaç yaşında olursak olalım.Yaşanmışlıklarımızın olduğunu göz önünde bulundurarak hayatı okumak istiyorsak bu hikaye doğru bir tercih olduğunu düşünüyorum.
Ve diyorum ki okurlar tarafından keşfedilmesi gereken cevherlere de şans tanımalı ve hayallerine hayata bakış açılarına ortak olmalı.
Muazzam,etkileyici ve yürek sızlatan bir hikayeydi.
İyi ki kesişti yollarımız.
Sevgiyle Kalın.
