Bebek, görünürde sevecen de olsa annesinin kendisine karşı tutumunun içten ya da zorlama olduğunu kolayca algılar sezgi yoluyla olan bu algılama yetişkinlerdeki gibi bilinçli değildir. Yetişkinlerde çoğu insanda bu, düşünce ve duygular tarafından örtülür. Çoğu kez bir insana ya da duruma ilişkin ilk izlenimimiz, birkaç saniye de sürse, yerinde ve doğrudur.Sonradan o kişiye ya da duruma karşı geliştirdiğimiz yargı,düşünce ve duygularda yanılgı payımız daha çoktur.
Çocuk ihtiyaçlarını bir görev yaparcasına karşılayan ana-babadan çok, kendisini dürüstçe "yaşama" ve yaşama doğrudan "katılma" yürekliliği gösterebilen ana-babayı yeğler.
YAPRAĞIN KADERİ - TÜLİN ENSAR
Kuru bir yaprak düştü kadının önündeki kavruk toprağa...
Baktı yaprağa kadın, uzattı elini aldı onu yerden. Evine götürdü bir tablo yaptı ondan.
...
Kuru bir yaprak düştü adamın önündeki kavruk toprağa...
Adam bakmadı bile önüne düşen yaprağa ezdi onu, geçti gitti ağzında sakızla.
...
Aynı daldan düşen iki yapraktan biri bir tabloda sanata dönüşüp ışıl ışıl parladı, diğeri ayaklar altında ezilip rüzgârın önünde harcandı.
Tüm bunlara şahit olan pencere önündeki ihtiyar kadın - içi acıyarak - mırıldandı:
Sadece insanın değil yaprağın kaderi bile - biraz da - karşılaştığı insana bağlı...
Üstelik, “Yapamam ki!” gerekçesiyle gerçekleştirmekten kaçındığımız davranışların çoğu aslında yapmak istediklerimizdir. Yapmak istemediklerimiz zaten aklımıza gelmez.