Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dilara

Dilara
@elifdilara
147 okur puanı
Temmuz 2019 tarihinde katıldı
Schiller’in temiz yürekli, iyi insanlar da böyledir: Son dakikaya dek insani hep tavus tüyleriyle süslerler, kötülügü akillarina bile getirmezler; madalyonun öbür yüzünü önceden sezinleseler bile, söylemeleri gereken gerçek sözleri önceden hiçbir sekilde agizlarindan kaçirmak istemezler; bunu düsünmek bile onlari incitir; tavus tüyleriyle süsledikleri kisi gelip de kendilerini burunlarindan yakalayana dek, elleriyle yüzlerini örtüp gerçegi görmek istemezler.
Reklam
Acaba insanlar en cok neden korkarlar? Atacaklari yeni bir adimdan, kendi soyleyecekleri yeni bir sozden herhalde…
“Yolcu karanlikta islik calarak belki duydugu korkuyu yok sayabilir, ama daha net gormez.”
Sayfa 14

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Süperego vicdan gibi davranir, ama filozofa veya bilgeye benzer bir hali de yoktur; aslinda o da en az Id'in istedigini ayrim gözetmeksizin istemesi gibi körü körüne kendi yolunu dayatir. Nitekim Süperego baskalari tarafindan belirlenmis "kurallari", öncesinde bir sorgulamaya tabi tutmadan içsellestirmistir ve bu kurallar bir yerden sonra, ömrümüzün geri kalani boyunca ne yapip yapmamamiz gerektigini soyleyen bir tur artalan programi gibi is gorur.
Sayfa 12
Rasyonel sebepler iyidir, hostur fakat esasen Ego'nun kendine anlatip kabul ettigi bir hikâyeden ibarettirler; sadece onlara kulak kabarttigimizda, uzun bir konusmanin ancak sonunu isitmis gibi oluruz.
Sayfa 11
Reklam
Eskiden hayati yuksek ateste pisirerek yasardim. Simdiyse kisik ateste isitarak yasiyorum.
Her nedense ibrelere odaklanip bütün gücümle düsünürdüm, sürekli olarak daha çabuk, daha cabuk diye tekrarlarsam hizlanacaklarina inanmistim. Elli yil sonra basardim. Simdiyse ibrelerin fazla hizlandiklarini düsünüyorum: Birazcik yavaslasinlar diye neler vermem ki.
Sürekli koşturuyorlar, mutluluğun peşinden koşuyorlar. Mutluluk koşarak yakalanmaz halbuki, yürürken yakalanır. Yavaş yavaş yürürken, kendinle iyi geçinerek, kendinle iyi anlaşarak. Unutmak, kendini kaybetmek, kendinden kaçmak, kendini kurtarmak için hızlanmak yerine uygun adım yürürken.
İnsanın evine ne gibi mutluluk verici veya ölümcül bir haberle döndüğünü hiç kimsenin merak etmemesi gibi kolay kolay alışılamayacak bir deneyimle yüzleşiyordum. Neaender Vadisi’nin tarih öncesi insanı da, eminim, ağlamayı ilk olarak, tek başına alt edip sürükleyerek evine getirdiği hörgüçlü yaban öküzünün yanı başında, verdiği mücadelenin öyküsünü paylaşabileceği, ganimetini ve aldığı yaraları gösterebileceği birini bulamadığında öğrenmiştir.
“Ya sevmenin kendisini ya da seven hali ile kendini seviyor.”
Sayfa 29
Reklam
Ne olmuştu da, “Seninle dünyanın her yerine gelirim,” diyen Müzeyyen, durduğu yerden çekip gitmelere başlamıştı?
Sayfa 22
“Sonsuz zamanımız var sevgilim.” “Senin için öyle olabilir. Benim içinse sadece şu an var.” “Ama bu sonsuzluk zaten.”
Sayfa 218Kitabı okudu
İşin sırrı her tanıştığın insanı sevmekte yatmaktadır. Karşılaştığın andan itibaren insanları sevmelisin. Herkes hakkında olumlu düşünmeliyiz. Onları harika ve sevilesi bulmakla işe başlamalısın. Çoğu kişi bu yaklaşıma harika olmaya çalışarak yanıt verecek ve seni onları sevdiğin gibi sevecektir. Bu süreç adeta en müthiş şeyleri başarabileceğin bir kehanetin gerçekleşmesi gibidir.
Bugün için yaşamaya mecbursun, kendine şu an yani şu saniye yaşamdır, demek zorundasın. Yaşam dün veya yarın değildir. Yaşam bu andır. Dolayısıyla onu yaşayabildiğin kadar dolu yaşamalısın. Ve her güne yatırım yapmalısın.
Bazı insanlar için dünya parçalanmaktadır ve bu insanda yarışı bırakma duygusunu tetiklemektedir. Aslında bu bezginlik ve atalet toplum için gerçek tehlikedir. İnsanların, değişimi önce kendimizi değiştirerek başaracağımızı bilmeleri gerekir.
617 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.