Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ruhu bin bir biçimde maskeleyen ve ender anlarda açılıp dünyaya harika bir macera içinde çırılçıplak koşacakmışçasına atılmasına izin veren gözlerdi; kurşun göklerin umutsuz hüznüyle düşüncelere dalabilen, kutup toprakları gibi soğuyabilen, savrulan bir kılıçtan çakan kıvılcımlar sıçratabilen ve yine de sıcak ve yumuşak, yoğun ve erkeksi, cezbeden ve zorlayan aşk ışıklarıyla dans eden ve aynı zamanda da kendilerini neşeli bir hoşnutluk, güven ve özveriyle teslim edene değin kadınları büyüleyip hükmeden gözlerdi.
...sizin kendinize dair imgenizi yavaş yavaş değersizleştiriyor mu?Onu mutlu etmeye çalışırken,kendinizi bir hiç olarak,işe yaramaz biri olarak mı görüyorsunuz? Başkaları,aileniz,çevreniz sizin kuşkularınızı ve kaygılarınızı anlamıyorlar ve eşinizi model bir eş ya da koca olarak mı görüyorlar?Kendinizi aşağışanmış mı hissediyorsunuz,partneriniz kimi zaman size bu aşağılamadan yararlanıyor izlenimi mi veriyor? Hiç dostunuz yok mu ya da pek az mı var;sizi yavaş yavaş onlardan uzaklaştırdı mı?Evde ve dışarıda çok farklı mı davranıyor? Her eleştiriye karşı hırçın mı,sorgulanmayı,büyük ya da küçük hatalarını kabul etmeyi beceremiyor mu?Sizi her konuda ve bir hiç yüzünden sürekli suçluyor mu?Ne yaparsanız yapın onu memnun edemeyeceğiniz duygusu içinde misiniz?Bununla birlikte,giderek daha ender de olsa,zaman zaman yeniden nazik,kibar biri oluyor mu? Eğer öyleyse,ilişkinizin sapkın bir zeminde gelişiyor olması mümkündür.
Reklam
Fâniyim, fâni olanı istemem. Âcizim, âciz olanı istemem. Ruhumu Rahmân'a teslim eyledim; gayr istemem. İsterim, fakat bir yâr-ı bâki isterim. Zerreyim, fakat bir Şems-i Sermed isterim. Hiç ender hiçim; fakat bu mevcudatı birden isterim.
538 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Spoiler var.
Yazarın ilk iki kitabına gore bir tık tempoyu düşük buldum. Dave zekasını konuşturdu yine ama hafif bir yavanlik hissetmedim değil. Ilk iki kitapta sayfalari nasil cevirdigimi anlayamamistim. Heyecandan okuyamadigim bolumler vardi. Ama bunda azalmıştı o bölümler. Ama yine de kötü diyemem. Karilin yetimlerden biri oldugu sezdirildi lakin ben katili bulamadim kitabin sonuna kadar. Hoşuma gitti kitap.
Şeytanı Uyandırma
Şeytanı UyandırmaJohn Verdon · Koridor Yayıncılık · 20139bin okunma
Garip ve son derece hassas mutluluğumuz, sadece yalnız olduğumuzda yeşerirdi ve annem artık yaşamadığı ve onun hikayesini gerçekten olduğu gibi anlatabilecek kimse kalmadığından benim için büyük bir değer arz eden o mutluluk, bazı ender, tesadüfi anlar dışında bir daha asla tamamıyla geri dönmedi…
Monokl kitapKitabı okuyor
Bizi gören bir yabancı,kitap okuduğumuzu sanabilir ama aslında yaptığımız şey çok kaliteli bir şarabı tadar gibi sessizliğin tadını çıkarmak; tıpkı çok küçük çocukları olan ebeveynlerin çok ender tadabildikleri bir sessizlik gibi
Reklam
Tam tersi sanılır ama zaten hayatta normal olan huzursuzluk durumudur, huzur ise çok ender yakalanan geçici anlardır olsa olsa.
Sayfa 99 - Doğan Kitap
"Türkler iyi sanatçılardı, bunu kimse inkar edemez. Ayrıca sanatçılara karşı her zaman saygılı davranıp onları ve benzer bir şekilde rahipleri ve din adamlarını da korumuş ve onları saraylarına, başkentlerine götürmüşlerdir ve bu, bir biçimde, sunulan bir onur olmuştur. Türkler antika toplamak ve oldukça tutkulu koleksiyoncular olmak gibi eski zamanlarda oldukça ender görülen eğilimlerin de taşıyıcısı olmuşlardır. XV. yüzyılda Osmanlılar, XVII. yüzyılda Büyük Moğollar, Avrupa resim sanatına büyük bir ilgi göstermişler, sanat eserleri satın almışlar, birbirlerine hediye etmişler ve sanatçıları ülkelerine davet etmişlerdir. Ortaçağda Selçuklular, Yunan-Roma heykelleri toplamışlar, bunlarla şehirlerinin ve saraylarının duvarlarını süslemişlerdir; dünyanın başka bir yerinde kim Türklerden daha fazla geçmişin eserlerine ilgi göstermiştir?" #türklerintarihi #jeanpaulroux
İşin aslı -bunu ben söylüyorum- bizlerde de altın iğneler saygınlık kazanmaya başlar; çünkü değerli okuyucularım, insan ahmak bir yaratık! İşin doğrusu ahmak değil de eşine ender rastlanılabilecek derecede nankör bir yaratıktır.
Sayfa 29
488 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Dikkat spoiler içerir. Tommy Crane, en iyi arkadaşı Wendy ile takılırken sürekli Dennis Farman'ın laflarına katlanan sessiz bir çocuktur. Bir gün Anna Navarre'nin dersinden çıktıktan sonra Cody ve Dennis onları kovalar. Kaçarken bir yerden atlarlar ve bir ceset bulurlar. Dennis'in babası Frank Oakland kasabasında polistir ve olay
Ölümden Daha Derin
Ölümden Daha DerinTami Hoag · Koridor Yayıncılık · 2010456 okunma
Reklam
Tartışma: Sorunların kutsallığı;
Düşünceleriniz henüz kendi evlerine sahip değillerken yaşama tutunacak bununla varlığın evinde misafir kalacak bir yer ararlar. Çoğu düşünce kendini bu güvenli çatının altından çıkarma mukavemetine sahip olamaz. Kimi fikirler de kazandıkları kuvveti bu sağlam çatıyı korumakta bulurlar. Ender ve cesur bazıl fikiler de güvenilir ve sıcak bu ortamı bırakıp özgürlükleri kazanırlar. Her düşüncenin kendini gerçekleştirmesi, kendi korunağını yaratacak teknik kapasite ile de ilişkilidir. Ancak günün sorunda insanın kendinden bağımsız bir soyutlamanın altına sığınması cesaret değildir. Mevcut sorunların kimlik kazanması kişiden bağımsız da değildir. Sonuç olarak sorunlar, insanların kişilikleridir. Hayat temel sorun ve bunun çözümünün gölgesinde geçer. Hangi sorun hayat bahçesinize filiz olduysa tüm yaşamınız bunun büyümesini sağlamakla geçer. Bazen bı bahçeyi yakmak da düşünce olarak gerçekliğe ulaşabilir. Sounda sizin sorunlarını çözme aşkınız, tüm yaşamlar arasında bir tek sizinkinin kutsal olduğu inancıyla son bulur.
462 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
Son sayfaya kadar sürüklemeyi başarıyor!
Serinin bundan önceki iki kitabını incelerken çok zorlama ve maddi kaygı uğruna kaleme alındığını defalarca belirtmiştim fakat bu kitap suç bulmacasının sınırlarını öyle sağlam bir kurguyla okuyucuya sunmuş ki diğer iki kitabın izlerini silmeyi başardı.
Aklından Bir Sayı Tut
Aklından Bir Sayı Tut
ve
Tepenin Laneti
Tepenin LanetiJohn Verdon · Koridor Yayıncılık · 20211,867 okunma
Ve zaman kendi verdiği armağanı yıpratmaya koyuluyor. Gençliği delik deşik edip cakasını söndürüyor, Güzelliğin alnına derin çizgiler çekiyor durmadan, Doğanın ender bulunur değerleriyle besleniyor, Ve hiçbir şey kurtulamıyor asla onun tırpanından.
Çayın delice akışı, çılgın bir ritimle yaptığı beste, artık onu hiç ilgilendirmiyordu anlaşılan. O, sadece oturduğu köprünün dibinde, insanın, içine ender düşebileceği bir hayat iklimini yaşıyordu.
Sayfa 45
"Akıl vadisinin ötesindeki dağların zirveleriydi aşkın memleketi. Varoluşun yüce bir hali, yaşamın zirvesiydi ve en çok ender bulunurdu".
Sayfa 222Kitabı okudu
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.