Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Hüzeyfe Gül

Hüzeyfe Gül
@fatefighter
Of course one day!
Muhasebe
Lisans
Bursa
1 Ağustos
114 okur puanı
Şubat 2023 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Oysa bunlar yeni, ansızın gündeme gelivermiş sorular değildi. Hepsi bildik, eski sorulardı. Nicedir yüreğini buran, içini ezen sorulardı. Şu anki sıkıntıları çok eskiden doğmuştu içinde, doğmuş, büyümüş, birikmiş, son zamanlarda ise olgunlaşıp yoğunlaşarak, yüreğine ve beynine acı veren, çözümünü bekleyen, korkunç, yabanıl, doğaüstü bir niteliğe bürünmüştü.
Reklam
Ben kızı olarak ve ölümüne kadar başucunda olan en sevdiği bir insan olarak şunu bütün şerefimle temin ederek ve Osmanlı İmparatorluğunun bütün şan-şeref dolu varlığını ortaya koyarak söylemek isterim ki: Babam asla hain değildir. En koyu, sağlam bir vatanseverdi. Öyle yaşamış, öyle ölmüştür.
Biz her şey olabiliriz. Cahil, tecrübesiz, hatalı bir siyasete kapılmış olabilir ve zararlar da verebiliriz amma Osmanoğlu olarak nasıl vatan haini olabiliriz? Bizi en iyi tanıyan Mustafa Kemal Paşa bunu nasıl söyler! der, derin bir keder içinde kavrulurdu. Nitekim bu keder o kadar devamlı olmuştur ki, bir gece beyninde bir damar kopması hayattan kendisini ayırmıştır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Babam sonradan Mustafa Kemal Paşa’nın sözünü tutmadığından, kendisini ve imparatorluğu hain insanlar gibi göstermesinden çok ama çok müteessir olmuş ve bunu asla hazmedememiştir.
Yegâne gaye vatanın selâmeti, kurtulması ve istiklâli olacaktı.
Reklam
daha bir yaşına bile basmadan yetim, dört yaşındayken de öksüz kalması demekti.
Çocuğun kaderine ızdırab dolu bir yalnızlık yazılmıştı...
Reklam
“Padişah'ı gitmeye ikna edebilmek için, bizim Paşa günlerce az mı dil dökmüştü?... ‘Kalırsanız kan akacak efendimiz... Hiç olmazsa birkaç aylığına gidin; payitahtınıza ortalık yatışınca yeniden avdet buyurursunuz...* diye az mı uğraşmıştı?”
Tarihin eksik şekilde kaleme alınmasıyla neticelenen böyle bir bilinmezlik karşısında söylenecek birkaç kelime var: Ayıp, yazık ve günah...
Mektuplarında tahtından ve memleketinden olmuş bir hükümdardan ziyade küskün, yalnızlığın darbesi altında ezilmiş, dönüş ümitleri yavaş yavaş erirken vatan ve aile hasretini alaturka şarkılar besteleyerek terennüm eden, her şeyiyle kadere teslim olmuş bir insan konuşmaktadır...
Huzuruna el-pençe girildiği günlerin hemen ertesinde hain ilân ediliveren sarayın yalnız adamının, Osmanoğullarının son hükümdarı Mehmed Vahideddin’in, torunları arasındaki ismiyle Şahbaba' nın hikâyesi...
Şartların doğru karar vermesine imkan bırakmadığı, hatta olup bitenleri değerlendirmesine bile izin vermediği çaresiz bir insanın öyküsü...
Şahbaba, yapayalnız bir insanın öyküsüdür.
957 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.