'Yabancı' ile yaşamı, ahlaki değerleri, toplumu ve insanoğlunu sorguladım adeta.
Kitapla ilgili aşağıdaki incelemenin altına imzamı atarım.
yakindiyar.blogspot.com/2018/09/albert-...
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019111,3bin okunma
Arthur Conan Doyle’un Sherlock Holmes serisi beni hep çocuksu hayallere sürüklemiş ve tuhaftır beni çocukluğuma götürmüştür. Biliyorum, sevgili Sherlock Holmes azılı suçluları yakalıyor ve benle ne ilgisi olabilir… Söyleyeyim hemen.
Ben küçük bir kızken vitrin çekmecemizden gizlice çikolata çalardım ve annem Sherlock gibi bunu anlardı. Suçumu fark ettiğini sadece yüzündeki tebessümle yansıtırdı bana, hiç kızmazdı ve ben de bu alışkanlığımı onu üzdüğümü düşünerek bıraktım kısa zamanda. Sanırım çekmecedeki eşyanın yeri değiştiğinde, çikolata sayısı gözle görülür şekilde azaldığında ya da çekmece önündeki sandalyeleri kıpırdattığımda anlıyordu. Ama anne bu… Kim bilir benim bilmediğim ne ayrıntılar yakalamıştır canım annem.
Siz de anneler gibi detaylara düşkünseniz Sherlock Holmes okuyun :)
Kitap kocaman bir kubbe bir kasabanın dış dünya ile ilişkisini kesseydi ne olurdu, önermesini ortaya atıyor. ‘Fanus içindeki balıklar’ en yaygın ve başarılı benzetme sanırım.
Kubbe yüzünden anbean korkuya ve çözümsüz bir karmaşaya sürüklenen kasaba halkı bir anda nasıl faşizmin kapılarını aralar, kitapta okuyorsunuz. Aşırı dincilerin ortaya çıkışının, şiddet eğiliminin ve fanatizmin yükselişinin aslında koşullar uygunken nasıl da basit olabildiğini idrak ediyorsunuz King'in bu eseriyle.
Dizisi de çekildi, malum. Ama kitap bir insan bedeni ise, dizi onun gölgesi dahi olamaz. O yüzden mutlaka bu hacimli eseri okuyun.
Orta Dünya köklerini Silmarillion ile salmıştır fantastik edebiyat okurlarının zihinlerine. Eski Günler'i, İlk Çağ'ı okuruz burada ve Morgoth ile Yüce Elfler arasındaki savaş, olağanüstüdür ve merak uyandırıcıdır. 1974-75'te kitabının metnini hazırlayan Christopher Tolkien’e (eser J.R.R.Tolkien'in ölümünden dört yıl sonra basılır) sıra dışı bir titizlikle kitabı bugünlere getirdiği için teşekkürlerimi sunarım. Ve Mart 2001 baskısından okuduğum eseri ta o günlerde yayımlama cesareti gösteren Altıkırkbeş Yayın'a...
SilmarillionJ. R. R. Tolkien · İthaki Yayınları · 20185,3bin okunma
Kitapta kayda değer sayıda karakter ve yer ismi geçiyor. Bu durumun bana George R.R.Martin’in yazım tarzını hatırlattığını söylemeliyim. Sağlam okuyucular açısından sorun yaratmayacağını düşünüyorum ancak kitaplara yüzeysel yaklaşan, okuma alışkanlıkları zayıf okuyucular daha baştan pes edeceklerdir.
Kitabın girişindeki “Yakındiyar” haritası dikkat çekici. Kitaptaki tüm yaşanmışlıkları haritada (nehir, dağ veya kaleye kadar) işaretleyebiliyorsunuz. Özellikle büyük savaşı okurken krallıkların savaş stratejileri, taktikleri harita sayesinde kafanızda daha bir netleşiyor. Üstelik savaşlarda büyüler, alevli kılıçlar da yer almıyor. İmgeleme denen bir gücün olaylara etki ettiği birkaç örnek hariç tüm ayrıntılar bir ortaçağ savaşını anımsatıyor.
Yazar, “Türeyiş Serisi” isminin altını gayet iyi doldurmuş. Ateşten doğanlar, toprağı soluyanlar gibi tabirlerle insan ırkının türeyişini kendi çizgisinde açıklığa kavuşturmuş ve okuyucuda mitolojik bir algı yaratmayı da başarmış.
Birtakım çeviri hataları var kitapta ancak pek çok okuyucu önemsemeden geçecektir, hatta belki gözden kaçıracaktır. Bu yönüyle yayınevi ve çevirmen hakkında olumlu sözler sarf edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Kitabı tavsiye ederim. Puanım 8.
Abiela’nın uzun, gür ve ışıksızlığı anımsatan, yarı göğsüne ve yarı sırtına saçılmış siyah saçlarını; sarıya çalan açık kahverengi gözlerini gördü bu hiçlikte. Kirpiklerini, kıpkızıl dudaklarını, çenesini…
Kadınların üreme becerilerine göre kategorize edildiği ve üreme yeteneği olanların kadın olarak telaffuz edildiği, olmayanların ise duvarın dışına itilip ölüme terk edildiği bir düzen düşünün. Bir kadın olarak bazen farklı türevlerde de olsa buna benzer bir düzenin var olduğunu düşünüp irkildim gerçekten.
Kitap kendi kurallarıyla bir bütün ve ayrıcalıklı bir sınıfın kadınlar üzerinde baskısını konu alıyor. Eksiği gediği vardır belki ama okunması tavsiye edilir.
Kitap, tipik bir Amerikanvari şekilde zenci ile beyaz, zengin ve fakir çatışmasını konu alıyor ve bir cinayetin bu kesimleri karşı karşıya bıraktığını okuyoruz.
Karakter yapıları fazlasıyla zayıf. Rüşvetçi polis, uyuşturucu satıcıları, karakter derinliği olmayan bir dedektif…
Tek avantajı eserin dili kolay ve bölümlerinin kısa olması. Kolay okunabilir kitaplardan biri. Ama heyecan yok. Sürükleyici değil kesinlikle.
Sahil YoluJames Patterson · Goa Basım Yayın · 200781 okunma