Kitabın ilk bölümünde yazar Nazi soykırımı sebebiyle Polonya’daki Auschwitz toplama kampına gönderilmesiyle başlayan özyaşam öyküsünü gerçekliğiyle bizimle paylaşıyor.
Gaz odalarında, krematoryumlarda yapılan katliamlar, gardiyanların, ustaların tutuklulara davranışları, açlığın, susuzluğun raddeleri, yüreği fazlasıyla sızlatan işkenceler,
Arkadaşların ricası üzerine bir inceleme yapmaya çalışacağız...
Bana kitabı hediye eden çok değerli arkadaşım, kardeşim olan
Melek yeter 'e sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Şöyle bir not da yazmış: " Sozdar Bey'e hediyemdir
Melek Yeter"
Kitabı Melek ile beraber birçok insan övmüştü bana. Yani anlamadım çok
Gecenin üzerime örttüğü çiy damlalarından kurtulup, doğrularak günün ilk öğününü, belki de mideme girebilecek birkaç lokmayı bulabilmek için hayatın içine atılıyorum. Benim olan tek şey şuradaki boş çöp tenekesinin yanında duran karton parçası. Gecenin ayazında bedenimin bütün sıcaklığını çekti oda. Beni sömürdü resmen, taş gibi kalktım yattığım
Bu kitap yorumunu Instagram'daki "alintilarlayasiyorum" profilimde de okuyabilirsiniz: instagram.com/p/Ca7g8HSt9kx
Son zamanlarda okuduklarınızın aynılığından sıkıldınız mı? Şöyle kafa açıcı, karlı havalarda yoğunlaşıp okumaya uygun, yaşadığımız gerçeklik hakkında sizi sorgulatacak bir kitap mı arıyorsunuz? O zaman
Öncelikle arkadaşlar bu incelemeyi bir pedagog bir öğretmen veya bir eğitimci edasıyla yazmadığımı belirtmek isterim. Kaleme alırken bir sosyolog ve 20 yıl bu eğitim sisteminin içinde olan bir fert olarak kaleme aldım. Elimden geldiğince bilimselliğe girmemeye sadece kendi alanımın noktalarına değinmeye çalışacağım. Önce kitap hakkında sonrada
Baştan sona, her bir kelimesinde, kitaba dair her bilginin, her sonucun, her nedenin olduğu bir inceleme yazısıdır. Kitabı okumayanlar, eğer olayların sonucu ne merakıyla okuyacaklarsa, bu incelemeyi okumamaları daha iyi olur. Benim gibi her şeyi bilmesine rağmen, nedenlerini ve işlenişini merak ederek okuyacaklarsa buyursunlar.
BÖLÜM 1
1900'lü
Mayıs Ayı Hikaye Etkinliği
(Kaç nolu resim olduğunu ön yargıya kapılmadan okumanız için en sona bıraktım.)
(Mümkünse şu müzik eşliğinde okuyun.
youtu.be/A3CK21RhynY )
Bu iletimi değerli https://1000kitap.com/osmanyalciner ' e ithaf ediyorum.
Bu fukara sadece edebiyat değil, sinema hastasıdır aynı zamanda. Dolayısıyla artistlerin de. Evini bilmediğim artist çok azdı bir zamanlar.
Bayramlarda evlerini ziyaret eder el öperdik. Zeki Müren’e Cağaloğlu yokuşunda rastlamıştık. Arabasının önüne attık
YouTube kitap kanalımda Aynalar kitabını önerdim: ytbe.one/dXzhmc2yGYw
Ayna ayna söyle bana var mı benden daha ırkçısı, kadın düşmanı, bilim karşıtı, para kölesi bu dünyada?
Eduardo Galeano - Aynalar kitabı 1000kitap 2. İstanbul Buluşması için oylama usulüyle belirlenmiş kitaptır.
Küçüklüğünüzde ya da etrafınızdaki eğlence mekanlarında
Adından da kolayca anlaşıldığı gibi açlık üzerine bir kitap bu. Eh, konu basit… Açlık… Hepimiz biliriz açlığın ne demek olduğunu, bir sebeple deneyimlemişizdir bile. Hatta iş konuşmaya gelince sebepleri nedir, açlık ve yoksulluk nasıl engellenir, kimin ne yapması gerekir; mutlaka fikrimiz vardır. Ama acaba gerçekten biliyor muyuz açlığın ne demek