Gönderi

O günlerde Atatürk yine bir meclis topladı. Mecliste Atatürk'ün çok yakınında yer verilen şaire, büyük kumandan, şiirlerinden birini okuması ricasında bulundu. Bunun sebebini hemen sezen Yahya Kemal, o mecliste Ses gibi, Açık Deniz gibi yeni şiirleriyle birkaç gazelini okudu. Şiirleri büyük zevkle dinleyen Atatürk, meclistekilere: -Beyler! İşte hakiki ve güzel Türkçe budur, dedi ve aynı büyüklükle devam etti: -Yahya Kemal Bey! Hatırlıyor musunuz? Sizi dil çalışmalarına davet ettiğim zaman, bana 'Benim dilde ilmim değil, sadece vehmim vardır, müsaade edin, bu vehimle baş başa kalayım.'demiştiniz. Şimdi hep birlikte anlıyoruz ki dil davasında siz haklı çıktınız. Yahya Kemal, derhal o kendine mahsus ve büyük vücudundan beklenmeyecek bir incelikle doğruldu, eğildi, ceketini düğmeledi ve: -Paşam, dedi. Size karşı haklı çıkmak çok tehlikeli değil mi? Mustafa Kemal Paşa, bu sözdeki nükteyi ve bu sözdeki ince vehmi, tabii çok iyi anlamıştı: -Hayır, asla! diye çok samimi konuştu. Çünkü bu aynı zamanda bizim millete ve tarihe karşı haklı çıkmamız demektir, sizin o zamanki vehminiz, bizi bugün mesut ediyor. Sonra yanındakilere döndü: -Görüyorsunuz ya beyler, dedi. Yahya Kemal Bey'in vehmi sizin ilminizi mağlûp etti!..
·
105 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.