Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

304 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Mağara - J. SARAMAGO (Artık uyanma ve mağaralarımızdan çıkma vakti!)
Bazı kitaplar vardır, gece uyumanıza yardımcı olurlar. Yatağa girer, biraz okur ve göz kapaklarınızın ağır gelmeye başladığını hissedersiniz. Ama sakın bu kitapta denemeyin. Uykularınız kaçacaktır! Alın size yaşadığınız hayatı dibine kadar sorgulatacak, bir değişimin başlangıcı olabilecek bir eser! Kendimize bir şeyler itiraf ederek başlayalım mı? Bir hayat yaşıyor -ya da hayatta kalmaya çalışıyor- ve karşılığında bir ömür harcıyoruz. Yaşadığımız hayatı güzel göstermek adına sosyal medya hesapları açıyor, storyler paylaşıyoruz. Daha iyi bir iş, daha iyi bir ev, güzel bir araba, daha iyi giysiler vs derken bir bakıyoruz bir apartman dairesinde ömrümüz tükeniyor. Adına hayat dediğimiz bir mağaraya sıkışmış gibiyiz. Ellerimiz telefonla kelepçeli adeta, onda da sürekli reklamlar ile uğraşıyoruz. Dışarı çıkıyoruz, AVM'ler karşılıyor bizi, onda da iri yazılar ile reklamlar. Otobüs durakları, yollarda tabelalar... Nasıl yaşayacağımıza biz değil onlar karar veriyor adeta. Kemal Sunal'ın "100 Numaralı Adam" filminde olduğu gibi: Bay Halk böyle yapıyor, siz de böyle yapın!
Mağara
Mağara
José Saramago
José Saramago
'dan okuduğum altıncı eser.
Kabil
Kabil
'den sonra bir süre okumama kararı almıştım ama daha fazla karşı koyamadım kalemine. İyi ki de koyamamışım. Ne
Körlük
Körlük
ne
Görmek
Görmek
, kendimi bulduğum eseri oldu Saramago'nun... Kısaca bahsetmek isterim. Spoiler korkusu olanlar bu paragrafı atlasın lütfen... Çömlek yapımı ile geçimini sağlayan, kızı Marta ve "Merkez"de güvenlik görevlisi olan damadı ile yaşayan bir adam Cipriano Algor. Eşi ölmüş... Üç kuşaktır çömlek yapımı ile uğraşıyorlar. Yapılan çömlekler Merkez'de satılıyor. "Merkez"i büyük bir yaşam alanı olarak düşünebilirsiniz. İçinde oturma alanları, mağazalar, ihtiyaç duyabileceğiniz her şey var. İnsanlar orada oturmak için birbirleri ile yarışıyor adeta. Ve bir gün ailenin damadı Marçal işinde terfi ediyor aile de Merkez'e taşınıyor... Ah Merkez! İçeride oksijen dahi yapay olarak üretiliyor. Yapay plajlar, yapay yağmur ve fırtına... Sizin mutluluğunuz için her şey elinizin altında. Merkez size "ihtiyacınız" ne varsa sunuyor. Tabii yapay olarak! Çömlekler bile plastik değil diye değer görmüyor. Üst üste küçücük daireler, sürekli bir gözetlenme hali... Ama bir dakika durun! Çok tanıdık gelmedi mi tüm bunlar! Hayatımız zaten bu yönde seyretmiyor mu? Aile büyüklerini dahi alamayacak kadar küçük dairelerde oturuyor, yapay çiçekler kullanıyor, sürekli güvenlik kameraları ile gözetleniyor ve her ihtiyacımızda AVM'ye koşuyoruz. Ne almak istersek bir tıkla evimize geldiği oluyor. Ne bahçeli bir ev, ne dalında bir elma, ne bize eşlik eden bir köpek, ne el yapımı sağlıklı malzemeleri ne komşu ne komşuluk... Fark etmeden mağaramızda tüketiyoruz ömrümüzü. Geçtiğimiz yıllarda "Kaybolan Zanaatler" ile ilgili bir eser kaleme almıştım. Hangi zanaatkar ile röportaj yapsam çalışmalarının bir değerleri kalmadığı, yerlerine plastik, cam vs ürünler çıktığı için artık kimsenin ilgi göstermediğini ifade etmişlerdi. Ne kadar acı değil mi?.. Cipriano Algor da öyle bir zanaatkar. Gün geliyor ve artık sanatının değeri kalmadı diyorlar. Yıllarını buna vermiş bir adam şimdi ne yapabilir? Her değişim insanları iyiye mi götürür? Tüm bu uykudan uyanmak ve mağaralarımızdan çıkmak mümkün belki de! "Tepemizdeki bulutlar ne kadar kara olursa olsun, onların üstündeki gökyüzü hep masmavidir." (s. 100) Hâlâ vaktimiz var. Ve görüyorum ki o yönde adımlar da var. Müstakil evler yeniden kıymet görmeye başladı, organik yiyecekler değer kazandı. Tv'ye meraklı insanlar kadar okumaya meraklı bir kitle de geliyor... Belki geç oldu ama elimizden geleni yapalım güç olmasın! "Bak göreceksin, her şey çok iyi olacak!" (s. 240) Hayatın sürüklediği yere gidiyoruz ama hepimizin hayali bahçeli bir ev, evde kitap dolu bir oda, bahçede bir köpek kulübesi. Neden olmasın? Evet, zor zamanlardan geçiyoruz. Kaldıramayacağımız yükler altında ezildiğimiz oluyor. "Çünkü insanın hissettiği ağırlık, baskülün ölçtüğü ağırlıkla aynı değildir her zaman." (s. 134) Bir söz vardı, yanlış hatırlamıyorsam
Seneca
Seneca
: "Nefes alıyorsan umut var demektir." Nefes alıyoruz. O halde bir uyanışa ne dersiniz? Ölüm döşeğindeki insanları düşünün. Hiçbiri yaşadığı hayatı lüks olarak gösteremediği için pişmanlık duymuyordur eminim. Kapatın telefonlarınızın kameralarını, anı yaşayın. Bırakın belleğiniz hafızasına kaydetsin ve siz o anın tadını çıkarın. Sevin. Sevdiklerinize sevdiğinizi söyleyin. Evinizde sevdiğiniz insanlar için bir yeriniz olsun. İnsanların, doğanın ve kitapların tadını çıkarın... "Yaşamadım ama kitaplarda okudum. Okuyunca da yaşamış kadar oldum." (s. 108)
Körlük
Körlük
kadar yıpratıcı,
Görmek
Görmek
kadar yorucu,
Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş
Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş
kadar ölüme yakın,
Kabil
Kabil
kadar uzaklaştıran bir eser değil. (Yanlış anlaşılmasın bunlar da birer baş yapıt) Uyanışı sağlayan, umudun ve gerçek sevginin hala var olduğunu gösteren bir eser. Unutmayın, hiçbir şey için geç değil! Okuyun, okutun, paylaşın ki okuduklarımız üzerine kitleler halinde tartışabilelim! Mağaralarımızdan çıkmak dileğiyle!
Mağara
MağaraJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 20221,288 okunma
··
23,4bin görüntüleme
Mikail Balcı okurunun profil resmi
Mutlu sabahlar dileklerimle... 🌼🌿
Near okurunun profil resmi
Əllərinizə sağlıq👏🏻👌🏻. Oxunacaqlara əlavə edildi😁✅. Oxuyarkən çox fərqli hislər yaşadım🥲.
Mikail Balcı okurunun profil resmi
Teşekkür ediyorum, şimdiden keyifle okuyun. 😊🙏
carpediem okurunun profil resmi
İnceleme mi okudum hayatımızın ne halde olduğunu görüp bir kere daha uyanma mı yaşadım anlayamadım . Bir an geçmişe gittim ufacık şeylerden mutlu olan çocukluğuma sonra şimdi ki zaman geri dönüş yaptım. Belki de ondan çoğumuzun geçmişe özlem duymamız :(( İnsanın kendini sorgulamasını sağlayan her kitap benim için ayrı kıymetli alacaklarıma ekledim .
Mrymgn okurunun profil resmi
Çok güzel bir inceleme olmuş Jose saramago gerçekten okurken rahatsızlik veren bir yazar.Sadece körlük romanını okudum inşallah mağarayıda en kısa zamanda okurum.
Mikail Balcı okurunun profil resmi
Eminim oldukça başarılı bulursunuz. Şimdiden keyifle okuyun.
1 sonraki yanıtı göster
47 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.