13 [prötos toutön henisas] Ingilizce'de karşılanması zor, özlü bir deyim-dir. Aphrodisiaslı Aleksandros deyimi [hen einai to on eipön: var olanın bir olduğunu söyleyenlerin [ilki]] diye açıklar. Bağlamdan anlaşıldığı kadarıyla deyimdeki [toutön: bu] zamiriyle Aristoteles, bir çokluğa kaynaklık eden bir birlik halini savunanlardan ayrı olarak, şeylerin toplamını şimdi ve her zaman bir birlik olarak betimleyenleri kastediyor.
14 Yani mantıksal birlik ve maddi birlik anlayışlarını, yoksa Burnet'ın düşündüğü gibi önceki türnceden bu sonuç da çıkmasına karşın, sorrluluk ve sonsuzluk anlayışlarını değil
(Early Greek Philosophy, 1 24). Aristoteles'in burada söylediği şudur: ancak Parmenides'ten sonra soyut ve somut, mantıksal ve sayısal birlik arasındaki ayrım ortaya çıkmaya başlayabilmiştir.
15 [mian de ten arkhen etoi hen to on kai pan, kai oute peperasmenon oute apeiron oute kinoumenon oute eremoun, Ksenophanen ton Kolophönion
ton Parmenidou didaskalon hypotithesthai phesin ho Theophrastos: Theophrastos diyor ki, Parmenides'in öğretmeni Kolophonlu Ksenophanes varolanın ve bütünün bir arkhe olduğunu varsaydı, bu da ne sınırlandırılmış ne de sınırsızmış, ne devinirmiş ne dururmuş] . Dikkat edin: burada Ksenophanes artık düpedüz "Parmenides'in öğretmeni" haline gelir. Aristoteles, Theophrastos ve Melissos, Ksenophanes ve Gorgias Üzerine kitabının yazarı arasındaki bu bağlantılar ağı felsefe tarihinde bir mitin nasıl doğduğuna ışık tutuyor.