Gönderi

“Uğraştık, ama başaramadık bir türlü. Varenka’nın bir resmini masasının üstüne koymuştu. İkide bir bana geliyor, Varenka’dan, aile mutluluğundan, nikâhın ciddi bir adım olduğundan, Kovalenko’lara gittiğinden dem vuruyordu. Öte yandan, yaşayışını hiç mi hiç değiştirmemişti. Aksine, evlenme düşüncesi, kabuğunun daha da derinlerine çekilmesine yol açmıştı. Zayıflamış, rengi iyiden iyiye uçmuştu. Bir keresinde cansız cansız gülümseyerek, “Varvara Savvişna’dan hoşlanıyorum,” demişti bana. Her insanın bir yuva kurmak zorunda olduğunu biliyorum, ama… Her şey o kadar ani oldu ki… Çok düşünmek gerek.”
·
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.