Gönderi

516 syf.
10/10 puan verdi
Kitabın içindekilerle ilgili şeyler yazmak istemiyorum şuan zaten başlasam kendimi durduramam ve sayfa sayfa yazarım ondan da eminim. Kitabı okuduktan alıp müzeye gittim ve kitabın sonlarına doğru Kemal'in kurduğu şu cümleyi hatırladım; "Onlar Füsun'a olan aşkımı yakından hissetmek için vitrin vitrin müzeyi gezerlerken, ben çatıdaki odamdan pijamalarımla çıkıp aralarına karışacağım". Bu cümleyi hatırlar hatırlamaz kafamı kaldırıp merdivenlerden Kemal'in gelmesini beklemedim desem yalan söylemiş olurum. İstanbul'da yaşadığım o sokakları bildiğim için midir bilemem ama hikayeyi ta içimde hissettim ve gittiğim sokaklarda Füsun'a ,Kemal'e ,Sibel'e ,Zaim'e, Nurcihan'a ve diğerlerine denk gelmeyi çok istedim. Naif ve zararsız bir aşk. O kadar naif ki Füsun evliyken bile ondan bahsederken güzelim ve kocası demesi ayrı bir konu zaten. Kitabın içeriğini uzun uzun anlatmayacağım, okursanız belki benim hissettiklerimi hissedersiniz ya da hissetmezsiniz bilemem. Ama o sokakları eşyaları görmeden etmeyin derim. Eşyaların ruhu olur mu derdim. Oluyormuş. Ruhu olan eşyalar ve ruhunu hiç kaybetmeyen bir aşk, muhteşem...
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241,9bin okunma
·
21 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.