Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hürriyetin şahsiyetle münasebetini aramayan hukukçu, yalnız fert ile devlet arasındaki münasebet planında kalınca, aptalla zekiye, bilgisizle âlime, görgüsüzle görgülüye aynı rey hakkını tanımak zorunda kalır. Böyle bir hürriyet ve müsavat anlayışıyla iki ahmak bir dâhiden üstündür.
Sayfa 289 - ÖtükenKitabı okuyor
aşk her şey değildir, Selim. huzur ve hürriyet de lazım.
Reklam
Bağrımda büyüdü ömür dikeni Hürriyet harcadı alkanlarımı
Allah Elçilerinin "Vahiy makamı", bilge kişilerin yüce ilhâm mâverası, ulvi inkılapların hürriyet berzahı, ilmî firarın irfan mabedi dağlar...
"Hürriyet! Ekmek gibi su gibi hava gibi insanı yaşatan duygu: Özgürlük."
Reklam
Hürriyet, ölümden kaçmak demek değildir. Belki de yalnız ölüme giderken hür olabilir insan. Ancak ölüm-kalım anında hürriyetin gerçek anlamını kavrayabilir.
Sayfa 662 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
TOPLU CEVAPLAR İddiaların aksine: 1- Said Nursî'nin İstanbul'a geliş yılı 1907 2- Said Nursî'nin Nutuk'u 1908'de basıldı 3- Said Nursî, A.Hamid'e hakaret etmedi 4- Said Nursî, SultanReşat'tan para almadı 5- SaidNursî, Urfa'ya giderken Ankara'ya uğramadı (Fesubhanallahil-azim; onca yalana bunca insan
"Bütün teşebbüsler bir tebessüm içerir çünkü. Çünkü öfke kontrolünü kaybetmiş hürriyet. Biz artık aşkla maşkla paşayla ıslah olmayız. Narkozun etkisisi gecti, uyaniyor hislerdeki hasta. Ne kadar basit. İşte bu kadar basit. Ellerin islattıkca, gözlerin kurulardı çünkü beni. Çünkü bu saatten sonra dirilmez yüzümüzdeki ölüler, yüzümüzdeki ölületden hiç medet ummasın güzellikler.
Sayfa 28
"Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve çöküntü vardır..."
Reklam
BÜYÜK SANATKÂR...
- "Varlık ve oluş, hayat ve ölüm, zaman ve hürriyet, dil ve diyalektik, estetik ve ahlâk, fert ve toplum, imân ve sanat... İnsan "ben"inin temel meselelerinde tecrit terleri dökmemiş ve bu mevzuda has ve hususî bir edâ belirtmeyen hiçbir büyük sanatkâr gösterilemez."
Sayfa 147 - 9.Levha, (Yeni Dünyanın Eşiğinde) -Roman- İBDA YayınlarıKitabı okudu
Hiçbir toplum çirkin emeller ve ahlaksızlığı fertlerine hürriyet diye takdim etmemiştir...
Her kötülügün kaynagı istibdat degil midir7
Aklımız her şeye ererken bizi fenierde bil­gilerde geri bırakan istibdat değil midir? Alçakların gögüslerini nişanlarla donatan istibdat değil midir? Mahkemelerde parasız­ları haklıyken haksız düşüren istibdat degil midir? Öşür onda bir iken, mültezimlere dörtte bir aldıran istibdat degil midir? Bü­ tün Osmanlıların kardeş gibi geçinmelerini önleyen istibdat de­ gil midir? Millet hazinelerini şuna buna yediren istibdat degil midir? Memurlukları rüşvetle alıp satan istibdat değil midir? Köylerde köylünün ekinini zaptiyelerin, tahsildarların, hayvan­larına yedirmeleri hep istibdat yü zünden degil miydi? Işte cemi­ yetimizin gücüyle din kardeşlerim, reaya kardeşlerim! . . Işte hür­ riyete kavuştuk. Oyları veriniz! Oyları cemiyetimize veriniz! Milletvekillerimiz seçilsin! Milletin işini görmeye toplansın! . . Çok yaşa ey hürriyet! . . Hürriyeti Allah bize cennet yemişi olarak göndermiştir. Ne mutlu bize ki, şekerden tatlı, amberden güçlü hürriyete kavuştuk! Kavuşmasaydık. ey millet, benim gibi zin­ dan bülbülleri, vatan kardeşlerimize karşı böyle şakıyabilirler miydi? Gözünüzü, kulagınızı, gönlünüzü açın! Bundan böyle din, dil, cins ayrıntısı gözetmeyecegiz! Selanik'ten ordular neden daglara çıktı? Hürriyet için çıktı. Bundan böyle hazinelerimiz paralarla dolacak. . . Neden dolacak? Çünkü hürriyetin bir elinde kılıç, bir elinde adalet terazisi vardır. Müjdeler olsun kardeşler! Bundan böyle işleriniz dairelerde hemencecik görülüverecek! Aman ey vatandaşlarım! Meşrutiyet hürriyetinin degeri ni bile­lim! Bilmezsek, vallah billah, imansızlar geri gelirler haaa! .... di­ye bagırarak seçimi cemiyetimize kazandırdık.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İki sene evvel gazetelerde şöyle bir ilan intişar ediyordu: “Paris’te Senzurej Sokağında otuz sekiz numarada Adil Mitar Angele bir sahib-i hayırdan (hayır sahibinden) on beş bin frank ahz etmiştir. Bu meblağ müessesatta (kurumlarda), ahlak ve adette hürriyet-i vicdanın gittikçe daha kuvvetli surette tesis etmenin zaruret ve lüzumunu his ve teslim
Hürriyet-i Vicdan
Hürriyet-i VicdanLeon Marilier · İkinci Adam Yayınları · 20240 okunma
Sıradan yaşamda motivasyona değil zarurete göre, bir sebep sonuç silsilesi içinde davranırız; bununla beraber o silsile içinde daima kendimizden de bir parça yer aldığından, davranışımızda hür olduğumuzu zannederiz. Bu irade hürriyeti insanın gönülsüzce istediğini gönüllü yapabilme kabiliyetidir. Motivasyonunsa istemekle bir bağlantısı yoktur; o, zorlama ve hürriyet zıtlığına göre bölünemez, en derin zorlama ve en yüksek hürriyettir.
Sayfa 218
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.