Yazarla bu eser sayesinde tanıştım ve okurken @baharikov’un muhteşem reelsi canlandı gözümde. Farklı bir üslubu var beklentilerimin çok çok ötesindeydi. “Düşünüyorum, öyleyse varım” değilde; “düşünüyorum, öyleyse varsınız” diyor ana karakterimiz. Dünyada var olan her şey bir düşüncenin eseriymişçesine. Olayların birbiriyle olan bağlantısı beni çok etkiledi, sayfalar ilerledikçe olay örgüsü daha iyi oturuyor zihinde. Uzun İhsan dünyayı kendi düşlerinde gezerken oğluna tam tersini öğütlüyor. Bu öğüte uyan oğul Bünyamin bir casusu kurtarmak için gittiği baskında yüzünden ciddi şekilde yaralanıyor. Aslında bu yaralanma onun hayatını kurtarıyor bir nevi, çünkü casusun verdiği bir para /lanetli para olarak değerlendiriyor/ yüzünden peşindedir bir takım kimseler. Bünyamin babasını esir alan kişilerin peşine düştüğünde dilenciler kethüdasının hayatını kurtarır yanlışlıkla ve bu hayatını kurtardığı kişi babasını kaçırtan kişidir aynı zamanda.. bu kişilerin neyin peşinde olduklarını merak eden Bünyamin’i çok çarpıcı gerçekler beklemektedir... mutlaka okumanız gereken bu eseri en kısa zamanda kitaplığınıza ekleyin