Değirmene varmış, kapısında durmuş, attan inmek aklına düşmüyordu. Ha bire bir şeyler kuruyor ,düşünüyordu. Bir şaşkınlığa düşmüştü ki kurtulmanın mümkünü yok
"Böyle bir talanı ne Selçuk, ne Osmanlı, ne de Mısır Valisi Mehmet Ali Paşanın oğlu İbrahim devrinde gördük. Köy köy, ova ova paylaşıyorlar. Biz de elimiz kolumuz bağlı durmuş bunların kudurmuşçasına toprağımızı parçalamalarını seyrediyoruz."
İlk toplumsal kurgulama modeli, daha önceki analizimizde Memed'in Alidağ'ın zirvesindeki bir mağarada yaşayabilecek kadar nasıl yavaş yavaş doğa ile bütünleştiğini gördüğümüz İnce Memed l'de yer alır. Bu bütünleşme sonucunda Memed'in karakteri doğa nın kendisi kadar otantik hale gelir. Ve şiirsel ilhamını Çiçeklide resi yakınlarındaki bir dağın doruğundaki doğadan alan geleneksel aşık Sefil Ali gibi [s. 354-356) , Memed de fiziksel ve ahlaki ilhamını aynı dağın doruğundaki doğadan alır, ta ki romanın sonunda Alidağ'ın zirvesindeki doğaüstü ışık kendini tam gerçek leştirmiş bir insan haline gelen Memed'in mistik bir sembolü olana kadar. İnsani potansiyel hakkındaki bu ideal vizyonu gerçekleştir me sürecinde Memed, kendisi ve Cabbar'ın köylüleri gözeteceği, adalet dağıtacağı ve onları açgözlü ağalardan koruyacağı bir sosyal adalet vizyonunu tek başına yaratır [s. 305]. Memed'in ziyadesiyle idealize edilmiş toplumsal kurgulama vizyonu yukarıdan aşağıya kurumsallaştırılmıştır. Bu vizyon, Memed kasabayı gizlice ziyaret edip, orada Hasan Onbaşı ile tanıştığında ve doğrudan bir ağa tarafından kontrol edilmeyen bir dünyanın varlığını keşfettiğin de başlar.
Yaşar Kemal hatıralarında Don Kişot karakterine birçok kez referanslar yapmıştır. Örneğin, bir keresinde şair ve ressam ar kadaşı Arif Dino'nun Don Kişot hakkındaki bazı sözlerini akta rır: "Arif Dino bir gün tutturdu, çağımızın romancıları tek tipten korkuyorlar, dedi. Ona göre dünya romanı, Don Kişot gibi, tek tipin romanıydı."32 Hem İnce Memed l'de hem Dağın ôte Yü zü üçlemesinde Yaşar Kemal Don Kişot'tan temel teknikler kullanır.
Don Kişot karakterinin basmakalıp hale gelmesi ve gezgin şövalye rolüne hapsolması gibi, Memed de eşkıya rolüne hapsolur ve bu yüzden huzurlu bir yaşam hayalinden vazgeçmek zorunda kalır.
Benzer şekilde, Taşbaş da bir evliya olarak rolüne hapsolur ve Meryemce de, fa rklı bir şekilde, ölü kocası İbrahim'in hatırasını ideal koca rolüne hapsederek muhafaza eder. Her üç durumda da Don Kişot'u, Taşbaş'ı ve İbrahim'i basmakalıp rollere zorla sok mak çok tehlikeli bir şeydir. Ortega'nın bir keresinde dile getirdiği üzere, Don Kişot'ta Cervantes idealizmi yıkmıştır.