Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Mehmet Akif Ersoy
İstiklal marşı yazarımız Mehmet Akif Ersoy… “Kahraman Ordumuza” başlığı ile kurtuluş savaşından çıkmış bir millete bu adla şiirini hediye etmişti. Şiirini safahat adlı kitabına koymamıştı. Bunun nedeni kendine sorulduğunda: “Bu benim değil, milletimin malıdır.” Diyordu. Bu marşı yazan şair, sadece yazmamakla kalmayıp bunu bir
Moby Dick'in ismini duymayan yoktur belki de. Çocukken okuduğumuz o minik ufak kitaplar arasında kapağında 'balina' resmi olan kitap Moby Dick idi, değil mi? Sizi bilmem ama ben bu eseri küçükken okuduysam bile şu anda anımsayamıyorum. Moby Dick kimilerine göre bir serüven romanı. Kimilerine göre de bir deliliğin, takıntının diğer bir adı. Ishmael
Ötekiler; bir ötekileştirme hikayesi. Ötekileştirme aslında aynı kulvarda yürüyenlerin ''biz ve onlar'' demesiyle başlar. yani bir insanlık halidir, insan için doğal bir davranış şeklidir diye düşünüyorum, çünkü biz insanlar, kendimizden farklı olanı dışlarız, kenara iteleriz, kabullenemeyiz. Yani bunu yapmayacak kadar bilge değiliz, bunu
İnsanın var oluşuyla başlayan süreci birçok açıdan ele almış yazar. İnsanı ve zamanı, sosyoloji, felsefe, bilim ve ekonomi pencerelerinden ele alır iken, akıcı ve destansı bir dil kullanmış. Bu durumda okuyucuyu sıkmadığı gibi, sanki oradaymış hissi yaratıyor. Yazar bazı konuları yüzeysel ve politik incelemekle birlikte, Rus milliyetçiliğini daha
Sonun da olan oldu işte, insanlar bunu da yaptı bu kadar düştüler!
Bizi tutsak edecek kadar...Güneşimizi de aldılar elimizden yönetmek uğruna,kendine bağımlı kılmak için,en aydınlarımız bile sorgulamadan yaşadık,güneşssiz,yemeklerimiz vitaminsiz,özgürlüğümüz dinamitsiz....
Karanlıkta vardı çalışanlar,kadınlara vardı şiddet,bastırılmıştı sesleri..
Toplumda statü,Sen kadınsın çocuk yap ki devlet seni daha çok sevsin...Yazık!Bilim adamları icat etsin güçlüler de onu kötülüğe kullansın,suçlu kim ?
Bir kadın düşünün zeki,bilgili,biliminsanı...Bunalım da o bile bu güçle kendini özgür hissetmezken diğer kadınları düşünün...Neden din hep kullanılıyor insanlar tarafından,yaptıklarının ceremesini o çekiyor neden ?Aşık olan kadın gizlenerek seviyor başka çaresi yok ! "DİN ADINA MİLLET TUTSAK!"
"Susmaz insanlık,yıldırmaz kötülük;her karanlığı aydınltacak bir ışık var olduğu gibi"
Her yozlaşmış toplumu ayağa kaldıracak insanlar da vardır bir mum ışığı gibi..
Neyse susuyorum...Devam etsem küçük çaplı bir devrim olacak :)
Biraz aşk,biraz kurgu,azcık teknolojik yaşam.. falan filan fistan..
Biraz da baş kaldırış...
400 küsür sayfaya sığdırıyorlar hikayeyi,romanı ama oturup tek kalemde yazıyorlarmış gibi kurgu iyi içerik fakir! daha iyisini yapmalısınız kurgu ve içerik birlikte oldu mu bir klasik olarak çıkar kitap karşımıza...Saygılarımla..
Okurken neredeyse her satirini alintilayacak kadar etkiledi beni.
Distopya olarak okudugum ikinci kitap ve devami da gelecek gibi duruyor.
Gelecegi cok iyi okumus yazar.Su anda yasadigimiz dunyaya baktigimizda giderek yazarin soyledigi bir topluluga dogru surukleniyor dunya. hatta acaba boyle sartlanmisliklar yukleniyor mu bizlere dedim kendi kendime.(televizyonlarda surekli izletilenlere bakilirsa var gibi. bazi seyleri kolay asimile etmisiz. ustelik hazir gidalara katilan katki maddeleri de beni suphelendirmedi degil. az cok arastiran biri ekmegin icinde bile uyusturan maddeler olduguna dair sonuclarla cikiyor karsimiza. gittikce anne ve baba aile kavramindan uzaklasan bir topluma dogru evriliyor dunya. mustehcenlige rahatca ulasabiliyor insanlik. cekilen filmler 'herkes herkese aittir' felsefesi veriyor gibi)
Kitabi okudugumda ulastigim bir sonuc var:
Benim neslim de sartlandirilmis bir nesil gibi sanki.
Kitabi okudugumda ulastigim bir felsefe var:
Demek ki kabul edilemez dediklerimiz,igrenc gelen hareketler birilerinin yasantisal sartlanmisligi.
Bir sorun oldu bende: tamam artik sorgulamayacagim derken tekrar sorgularken buldum kendimi.
Keyifli okumalar dilerim
Öncelikle bu kitabı bana hediye ettiği için teşekkürlerimi sunarım https://1000kitap.com/ayay/Duvar/ hanımefendiye. Ama bu bir hediye diye incelememi ballandıra ballandıra anlatacak değilim.:)) Kim olursa olsun. Zaten herkes böyle yapar. Ve nasıl ki Ayşe Hanım eserini özgürce yazmışsa bende incelememi özgürce yapacağım. Ve böyle olması gerekir
148 syf.
7/10 puan verdi
SARAH BAARTMAN’A ŞİİR
Seni eve götürmeye geldim, hatırlar mısın bozkırı?
Yemyeşil çimeni büyük meşe ağaçlarının altındaki
Hava serindir orada güneş de yakmaz.
Bir tepenin eteğine serdim yatağını
Battaniyen çalı çırpıyla ve nane yapraklarıyla çevrili,sarı beyaz çiçeklerle kaplı
Akarsuyun şarkısı işitiliyor, çakıl taşlarının üstünden sekerek
