Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İn time
İnsanlar sahte , ezik, hokkabaz , iftiracı , yalancı , düzenbaz olmuş sizinle aynı dünyada yaşamak zorundayım malesef bu kadar içi çürük midesiz mahlukat içinde yaşam savaşı veriyoruz . Önceden teknoloji yoktu metaryalist yöntim[fikir] diyip tanımlanıyordu simdi bir kalıbada koyulmuyor bence bir dünya savaşına gebe mi oldu insanlık onu mu istiyor. Bu savaş çıkarsa insanlık ağır bir imtihandan geçecek kim bilir bu kadar şükürsüzlük belkide kendi kıymetini hazırlar yakındır. ! ALLAH Cellahcelalü herşeyi bilendir amenna saddakna. Rabbim rahmetii ile muamele eylesin 🤲
Hayırlı sabahlar hayırlı cumalar
Ey er-Rahman ey er-Rahim, Ey İman edenlerin Rabbi! Ey kâinatın Maliki, ey Din Gününün sahibi, zalimler, yeryüzünde bütün ahlak kaidelerini ve bütün vicdanların reddettiği ve nefretle kınadığı, bir zulmü işliyorlar. Rabbim! Sen kullarına merhametle baktın ve onların merhametinle istedikleri din ve hayat tarzı üzerine kalmalarına izin verdin.
Reklam
Sonra dedim ki kendime ne diye uğraşıyorsun milletin derdiyle. Hangi iyiliğini bilen oldu? Herkeste devasa bir maske, dost postunu giyen kim bilir kaç kişi var çevrende. Bu insanlık görevi miydi de bir tek sen alındın üzerine? Huzur mu istiyorsun? Ne demiş şair az insan az eşya
EVLİLİK ÜZERİNE 200.000 Yıldır Çözülemeyen Problem Evlilik, en genel tabiriyle, kanun karşısında dinen ve kültürel adetlere uygun biçimde yuva kurmak isteyen kişilerin birleşmesidir. Elimize ulaşan kanıtlara göre bilinen ilk evlilik milattan önce 2350’li yıllara kadar uzanır. Şahsi tahminim ise boşanmalarında aynı tarihte bulunduğu hatta belki
The Young Turks‘ Crime Against Humanity: The Armenian Genocide and Ethnic Cleansing in Ottoman Empire (Genç Türklerin İnsanlık Şuçları: Ermeni Soykırımı ve Osmanlı İmparatorluğunda Etnik Temizlik), Princeton University Press tarafından Amerika’da yayınlandı. Taner Akçam’ın tespit ettiği iki uç noktadan ilkine göre, ‘İttihatçılar soykırım kararını
Geceye Şiir « Kayıp Aranıyor « Ali Emre
Kalbim yok yerinde, öyle bir kalp ki: Kederi, sevdasından bir hayli uzun Sesi, sevdası yüzünden dolmuş hüzün. Özlemi, sevdası ile birlikte bir hayli ağır Ahu zarımla inlememle olmuş sağır... Dostlar kalbimi gören oldu mu O öksüz kalmış sesini duyan oldu mu İnsanlık namına söyleyin bir bilen oldu mu Çok perişanmış, söyleyin ona dokunan oldu mu? .. Bu ilan çalınmış bir kalbin ilanıdır Bulanların, vicdanlı yüreklerce yerine teslim edilmesi... Kırık kalpler durağı umutsuz aşklar sokağı adresine bildirmesi rica olunur...
Reklam
Gül Kokusu Dr. Münir Derman - Sabri Tandoğan 2014 yılında umre için bulunduğum Medine'de sevgili peygamberimizin razvası civarında dolanırken tuhaf hallere kapılmıştım nedense. Hani olur ya bazen, kontrol sizde değildir. İçinizden gelen ses yönetir sizi. İşte öyle bir halde; Bir süre önce sitesine yazarak sadece umre dönüşünde de saçlarımı
İNTİHAR EDEN ADAMIN HİKAYESİ
-Kimdi o Doktor? -Öylece birisiydi Kupo; doğdu, yaşadı ve kimse onu fark etmeden öldü. -Duvara asılı fotoğrafı olduğuna göre fark edilmiş olmalı Doktor. - Duvara fotoğrafını kendisi astı. Ona göre kendinle yüzleşmenin bir boyutu kendine bakmaktan geçiyordu. Vakit vakit duvarın karşısına oturur kendine insanlık tarihinin en meşakatli sorularını sorardı. Ben kimim? Yaşamın anlamı nedir? Gibi ağır sorular sorardı. - Çok mu yalnızdı Doktor? Yalnız mıydı diye soruyorum çünkü bu sorular yalnız insanların soracağı türden sorulardı. - Evet Kupo, o kadar yalnızdı ki ölümünden 23 gün sonra öldüğünü fark ettiler. - Peki nasıl öldü Doktor? - Son zamanlarda ruh sağlığı iyice kötüye gitmeye başlamıştı. Ciddi varoluşsal krizler yaşıyordu. Bütün kavramlar galiba anlamını yitirmiş olmalıydı ki jiletle boynunu yararak intihar etmişti. - Onu asılı fotoğrafının tam karşısındaki yatakta buldular. DNA tespit araştırmasından sonra ancak kim olduğunu bulabildiler. Meğer adam yıllar önce trafik kazasında bütün ailesini kaybetmişti. Yurt dışında yaşayan bir de amcası vardı. Amcası, ölüm haberini almasına rağmen bir kere bile olsun mezarına gelmemişti. Bir de bir şarkıdan bahsediyorlardı. - Şarkı mı? ölüm anında insan şarkı mı düşünür Doktor ne şarkısı? - İnsanın ne zaman neyi düşüneceğini kestirmek oldukça güç olsa da adam intihar ederken Televizyondan Mozartın ölüm ayinini(REQİEM-lacrimosa)açmış Kupo. - Derin bir ruha sahip olmalı, derin ruhlara sahip insanlar için yaşam cehennemin yansıması değil ta kendisi Doktor. O derin ruhu hatırlayacam Doktor.
“- İnsanlık öldü mü? dedim – Yok, dedi, ölmedi, ölmedi ama bir yerlerde sıkıştı kaldı herhalde. – Nerede kaldı acaba? Mahmudun yüzü bir an sevinç ışığında şakıdı. İnsanlık belki Mahmudun bu ağız dolusu gülücüğünde, yürek dolusu sevincindedir, kim bilir, belki kuşlarda gitti, dedi Mahmut. Sonra hiç konuşmadık. Kuşlar da gitti, kuşlarla birlikte de… Ne olacak kuşlar da gitti.”
Tevazu ve Kibir
*TEVAZU-KİBİR* Bugünlerde bazı kavramlar, değerler üzerine düşünüp kafa yormak, konu üzerine biraz çalışma yapmak hoşuma gidiyor. Bugün tevazu ve kibir üzerine düşündüm.Gerçekten tevazu sahibi miyiz? yoksa o tevazu perdesinin ardında kocaman bir kibir abidesi mi duruyor? Öncelikle bu kavramların ne anlama geldiğini öğrendim. Ve bazı düşünceler
Reklam
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
dünyanın sonu geldi... kimse inanmıyor Albayım. değil... değil. anlatmak istediğim bu değil. susuyorum artık... konuşmayacağım. zaten kelime haline,
- İnsanlık öldü mü? dedim – Yok, dedi, ölmedi, ölmedi ama bir yerlerde sıkıştı kaldı herhalde. – Nerede kaldı acaba?
Kuşlar da Gitti
Kuşlar da Gitti
Yaşar Kemal
Yaşar Kemal
Şapkanı Çıkart ve Analiz Et Tabii İlgilisine (Seçim Analizi)
Ah ne yine bir seçim, yine bir kurban arayışı? Stratejinin yıllardır kimseyi kazandirmadığı belli iken ne diye aynı strateji ile devam edilir. Farkındalığın olmaması körlük belirtisidir ki sanmıyorum, sanırım tercih meselesi artık. Malum parti, yıllardır kazanırken , kazanamadığı 3-5 yeri beka sorunu adı altında Sp'ye atarken bu sefer
1.209 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.