Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Mutluluk İstasyonuna Bir Yolcu" Kalemimden:)
Olmaktan korktuğum yerdeyim. Kendimden kaçmaya başladığım zamanlardayım. Olur olmadık anlarda dolan gözlerimi gülerken kısılan gözlerime değişiyorum. Sanırım yeni yeni büyüyorum. Beni sevmeyen, kıran, yoran tüm her şeyden uzaklaşmayı geç de olsa öğreniyorum. Nasıl oldu da öğrendin diyeceksiniz belki de yanıtlayayım, aynanın karşısına geçip
Kimsesiz bir şehir de Tek başına bir park bankında Saatlece seni bekledim Her kuş cıvıltısında seni andım Her yüzümü okşayan rüzgarda kokunu aldım Sensizliği doldurdum cigerlerime Sensizlikte kaçıncı sigaram Kaç saat geçti Kaç gün Kaç ay Kaç Yıl geçti fısıldasana bana Anlat bana yokluğunda Hangi şarkılar seni bana getirecek Hangi Şiirler Hangi yaşlının Dilindeki muradım olacaksın Hangi sayfalar beni sana anlatacak Hangi yolculuk beni sana getirecek Hangi istasyon da senden yüzler göreceğim... recep_y21
Reklam
Gitsem de her yerde biraz vardır. Hatırda zamansız bir plak. Bir otel kapısı, biraz istasyon. Vardır o seninle birlikte olmak. Buluşur çok uzaktan ellerimiz. Ve nasıl göz gözeyiz ansızın bir infilak..
Edip Cansever
Edip Cansever
Sinemaya Başarıyla Uyarlanmış Romanlar
Sinema-edebiyat ilişkilerindeki başarılı yapımları, tavsiye film listesi haline getirmek için öncelikle
Edebiyat Atlası
Edebiyat Atlası
‘ndan bir alıntıyı daha önce paylaşmıştım.(#46533729) Romanlardan sinemaya aktarılan filmlerde eserin aslına ne kadar sadık kalındığı yoruma açık olmakla birlikte
Bir Okuma Yöntemi
Değerli okur
Ebru Ince
Ebru Ince
'nin okuduklarına dikkat ettim de çok mantıklı bir yol izlediğini anladım. Çünkü, ortak temalı ve aynı kültürden beslenmiş farklı yazarların kitaplarını peş peşe okumak çok zihin açıcıdır, diye düşünüyorum. Bunu örneklersem daha iyi anlarsınız. Mesela, 1) Turgenyev'den --Babalar ve Oğullar 2) Puşkin'den -- İstasyon Görevlisi 3) Dostoyevski'den -- Ezilmiş Ve Aşağılanmışlar 4) Griboyedov'dan -- Akıldan Doğan Bela 5) Fonvizin'den -- Anasının Kuzusu (Tarkan bestesi değil ha :))) Bu beş eserin teması ortaktır. <<<<<Nesiller arası çatışma, Çocukların nankörlüğü ve Ebeveynlerin aşkı >>>>> Aslında bu beş roman bu üç başlık üstüne inşa edildi diyebiliriz rahatlıkla. Dikkat edin, aradaki gerginliğin-çatışmanın ana sebebi Zeitgeist. İkincisi çocukların nankörlüğü, üçüncüsü ebeveynin ihaneti. İlk sebep nesnel, diğer iki sebep öznel. Nesnel olan tetikliyor, özneler birbirine giriyor. Bir roman için daha ne istenebilir ki? Ballı kaymak. Yazarın maharetine kalmış gerisi. Ne kadar klişe geldi size değil mi? Ama işte çoğu roman aşağı yukarı benzer bir kaç tem üstüne yazılır. Bu tür (yukarda özet) okumalarda üslup ayırt etme ustalığı çok artar. En önemlisi felsefi besleme kaynaklarını ortaya çıkarabilmeye başlarsınız. Mesela Turgenyev'de nihilizmi keşfedersiniz. Neden Bazarov nihilist arkadaş, ne yaptı ki? İşte karşılaştırma bunu anlamanızı sağlayacak. Moskova'dan misafir bekliyorum. Trafiğe yakalanmışlar. Kaza vs. Çıkamadım ofisten. Herkes de gidince, benim de çenem düştü :)))) Anlayışınıza teşekkür ederim .
Aradan geçen 80 yıla rağmen ikisi de hiç unutulmadı…
Bursa cezaevinde Nâzım Hikmet, Orhan Kemal’le aynı koğuşta kalmaktadır. Koğuş masasının üzerinde Orhan Kemal’in (asıl adı ”Mehmet Raşit Öğütçü”) bir roman başlangıcını görür. Okur. Ayağında takunyalar koşarak avluya çıkar Nâzım Hikmet. Orhan Kemal’e soluk soluğa sorar, “Siz mi yazdınız bunu?” Orhan Kemal çekinerek, “Evet” der. Nâzım Hikmet büyük
Reklam
"Gitsem de her yerde biraz vardır Hatırda zamansız bir plak Bir otel kapısı, biraz istasyon Vardır o seninle birlikte olmak Buluşur çok uzaktan ellerimiz Ve nasıl göz gözeyiz ansızın bir infilak."
Edip Cansever
Edip Cansever
Ne zaman eğilip baksam yüreğime Eski aşklarımın kırıntıları Parlayıp söner Ve bir yaz gecesi karanlığında gözlerim İKİ GÖLGE SEÇER İstasyon Binası Ağaçlar ve Merdivenler. "Arif Damar"
Zamanında dervişin birinin yolu bir köye uğrar. “−Beni burada birkaç gün ağırlayacak kimse var mı?” diye sorar. Köylüler; “−Bizim durumumuz pek yok ama seni ağırlayacak iki kişi var: Biri Şakir diğeri Haddâd’dır. Şakir’e gitmen senin için daha iyi olur.” derler. Ve derviş Şakir’in evine varır. Durumunu arz eder. Kabul görüp orada güzel bir
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.