"İlk ders, saplamak için sivri ucu kullanmalısın." Jon Snow & Arya Stark
"Nereden geldiğini, kim olduğunu asla unutma, çünkü etrafındaki kimse unutmaz bunu. Kendi gerçeğini güce çevir. Böylece hakkındaki gerçek asla zayıf noktan olmaz. Gerçeğin senin zırhın olsun ki, kimse seni o gerçeği kullanarak incitemesin."
Jon kimseden tavsiye alacak durumda değildi. "Sen bir piç, olmakla ilgili ne bilebilirsin ki?"
"Babalarının gözünde bütün cüceler piçtir."
“Sen annenin karnından çıkmış safkan bir Lannister’sın”
“Gerçekten öyle miyim?” diye sordu cüce alaycı tavırla. “Bunu babama da söylemelisin. Annem beni doğururken öldü ve babam asla emin olamadı.”
“Ben annemin kim olduğunu bilmiyorum”
“Bir kadın olduğu şüphesiz. Genelde öyle olur. Şunu unutma evlat. Bütün cüceler birer piç olabilir ama bütün piçler birer cüce olmaya mecbur değil”
Sonra arkasını döndü ve ziyafete katılmam için salona doğru yürümeye başladı ıslık çalarak. Salonun kapısı açıldığında üzerine vuran ışık avluda kocaman bir gölge yarattı ve bir an için Tyrion Lannister bir kral endamında göründü. - Jon Snow & Tyrion Lannister
Robb ve Jon yaz karlarının arasında altı yavru bulmuşlardı; beş yavru gri, siyah ve kahverengiydi, Starklar için beş yavru. Ve bir beyaz yavru, Kar (Snow) gibi beyaz.
Jon cevabını almıştı artık.
Epsilon Yayınları, Çeviri: Sibel AlaşKitabı okudu
O zaman geriye kim kalıyordu? Taht Oyunları kitabındaki Jon Snow gibi bir piç mi?
Jon Snow, Gece Nöbetçileri’nin 998. Lord Kumandan’ı.
“Sen. Lider sen olmalısın delikanlı.”
“Hayır.”
“Evet Jon. Uzun zaman için olması gerekmez. Sadece
garnizon dönene kadar. Donal seni seçti. Ondan önce de Qhorin Yarımel. Lord Kumandan Mormont seni kâhyası yaptı. Sen Kışyarı’nın oğlusun, Benjen Stark’ın yeğenisin. Ya sen olursun ya da kimse. Sur senin Jon Snow.”
Epsilon Yayınları, Çeviri: Sibel AlaşKitabı okudu
“Ölmeyeceksin Ygritte. Ölmeyeceksin.”
“Ah.” Ygritte, Jon’un yüzünü ellerinin arasına aldı. “Hiçbir şey bilmiyorsun Jon Snow,” dedi iç çeker gibi, ölürken.
Epsilon Yayınları, Çeviri: Sibel AlaşKitabı okudu
Ejderhaların Dansı (A Dance With Dragons) - George R. R. Martin
Kışyarı'nda, Tommen ahşap bir kılıçla kardeşim Bran'a karşı dövüşmüştü. Dolgulu tuniği o kadar kalındı ki, çocuk doldurulmuş ördek gibi görünüyordu. Bran onu yere devirmişti. Gel gör ki Bran öldü ve pempe suratlı tıknaz Tommen, altın renkli buklelerinin üstüne yuvalanmış bir taçla Demir Taht'ta oturuyor. Jon Snow
Ejderhaların Dansı (A Dance With Dragons) - George R. R. Martin
Keşke burada da bir ejderha olsaydı. Bir ejderha bizi biraz ısıtabilirdi. Jon Snow
Ejderhaların Dansı (A Dance With Dragons) - George R. R. Martin
Bir duvar, onu savunan adam kadar güçlüdür ancak. Jon Snow
Ejderhaların Dansı (A Dance With Dragons) - George R. R. Martin
Ben Lannister Hanedanı'na ölüm ve yıkım götürmek istiyorum. Jon Snow
“Sen benimsin,” diye fısıldadı kız. “Benim, ben de seninim. Ve ölürsek ölürüz. Bütün insanlar ölmek zorunda Jon Snow. Ama önce yaşayacağız.”
Epsilon Yayınları, Çeviri: Sibel AlaşKitabı okudu
You know nothing, Jon Snow.
“Jon Snow, hiçbir şey bilmiyorsun.”
Epsilon Yayınları, Çeviri: Sibel AlaşKitabı okudu
“Jon Snow, önünde duran adam Tormund Devfelaketi’dir, Mübalağacı, Borucu ve Buz Kırıcı. Aynı zamanda Tormund Yıldırımyumruk diye anılır.”
Epsilon Yayınları, Çeviri: Sibel AlaşKitabı okudu