Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kakuleli Yeşil Çay

Kakuleli Yeşil Çay
@kakuleliyesilcay
80 okur puanı
Temmuz 2015 tarihinde katıldı
Şu an Filistin, sürgündeki kadınların altın zincirlerle gerdanlarını süsleyen bir altın harita olmaktan çıkıyor. Düşünürdüm hep, acaba diye, - ne zaman o haritayı bir gerdanı süslerken görsem- Kanadalı veua Norveçli yahut Çinli bir kadın taşır mı hiç ülkesini boynunda bizim kadınlarımızın yaptığı gibi.
Sayfa 34 - Küre Yayınları
Reklam
Sürgünde geçen 30 yıldan sonra, ülkesine kontrol noktasından ilk girişi..
Sol omzumda küçük bir çanta. Batıya doğru olağan bir şekilde yürümekteyim -olağan gözüken bir şekilde, daha ziyade- Arkamda bütün dünya, önümde benim dünyam.
Sayfa 15 - Küre Yayınları
Sadece sessizlikle, sessizliğin elle tutulmaz kırılganlığıyla sonu olmayan bir diyalog kurulursa, hesap kitap yapan mantığın gözleriyle asla görülemeyecek olan ruhun dile getirilemez yaraları kavranabilir ve bu yaralar iz bırakmadan tedavi edilip iyileştirilebilir" diyor Eugenio Borgna.
Sayfa 54 - Kapı yayınları

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Hikmet kelimesi her hikmetli kişinin yitiğidir, nerede bulursa onu alır." Yani hikmetli sözlerin tamamı bilgelerin kaybettikleri şeydir. Nitekim bir kişi sevdiği bir şeyini kaybederse rahat edemez, onu bulmaya çalışır. Güzel manalı sözler de akıllı kimselerin kaybıdır, iyi veya kötü kimde bulurlarsa alırlar.
Sayfa 130 - KaknüsKitabı okudu
Ahiret hayatını isteyen kişi, dünya baştan başa harap olsa veya bütün dünyayı ona verseler yahut dünyayı ondan alsalar bile göz ucuyla da olsa asla dönüp bakmamalıdır.
Sayfa 130 - KaknüsKitabı okudu
Reklam
İnsan doyunca bütün organlar acıkır, tatminsizlik başlar; acıkınca ise bütün organlar kanaatle doyar.
Dahası, bilinmesi gereken ilginç bir nokta ise, "Kur'an tilaveti" kavramının, Kur'an'ın ardından yürümek ve ona uymak anlamını da içermesidir. Zira "tilavet" kelimesi bir şeyin ardından yürümek, izini takip etmek ve ona uymak anlamlarını da ihtiva etmektedir
Sayfa 108Kitabı okudu
.... Abdullah bin Mes'ud radıyallahu anh'ın şu sözü dikkate değerdir:"Yüce Allah, Kur'an-ı Kerim'i, kendisi ile amel edilmesi için indirmiştir. Fakat insanlar onu okumayı amel edilmişlerdir"
Sayfa 105Kitabı okudu
...Bütün bu mucizeler, bu peygamberlerle ilgilidir. Fakat Yüce Allah, sadece bir mucizeyi bütün İslam ümmetine has kılmıştır. Yüce Allah, bu mucizeyi, belirli bir zaman dilimi ile sınırlı tutmamış veya belirli bir kişiye has kılmamıştır. Bilakis her zaman ve kıyamete kadar her mekan için geçerli kılmıştır. İşte bu mucize, Kur'an-ı Kerim'dir.
Sorun, ümmetin meseleleri hakkındaki bu önemli görüş ve tespitlerin, çoğunlukla bu tespitleri dile getiren ve hastalığın sebeplerini teşhis eden kişilerin davranışları ile uyum içinde olmamasıdır. Söz ile eylem arasında uçurumlar bulunmaktadır.
Reklam
Sebepler, maddi ve manevi olmak üzere iki kısımdır. Manevi sebepler, yalnızca Allah'a inanan kimseler için geçerlidir. Manevi sonuçların gerçekleşmesi, kişilerin imandaki dereceleri ve samimiyetlerine göre olacaktır.
Sözün özü; sonuçların meydana gelmesi için sebepler gereklidir. Fakat sebepler, kendi başlarına kaderim meydana gelmesini sağlayamazlar. Bilakis kaderin meydana gelmesinde hazırlayıcı bir etken olabilirler.
Sebeplerin birer perde olarak meydana gelmesinde niçin maddi sebeplere öncelik verilmektedir? Çünkü Yüce Allah, maddi sebepleri, inanan veya inkar eden herkese sunmuştur. Buna ilaveten, her insanın bu maddi sebepler vasıtasıyla sonuçlar elde etmesi mümkündür.
Diğer bir deyişle gerçek fail (yapıp-eden) Yüce Allah'tır. Her şey O'nun bilemesi ve gücü ile meydana gelmektedir. Sebepler, Allah'ın yazmış ve belirlemiş olduğu kaderin, kendileri vasıtasıyla meydana geldiği birer perdedirler.
İman ile küfrün merkezi kalptir. Eğer kalp iman ile dolu ise o gönüldür, inkar ve küfür ile dolu ise o nefistir. Gönül ulviyete, nefis süfliyete meyyaldir.
135 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.