Güzel nasihatler eden, kendisi doğruyu bulduğu gibi insanlara da doğruyu gösteren Üstat Hasan el-Bennâ şöyle demektedir: "Vaktin hakkını idrak eden kimse, hayatının anlamını da idrak etmiştir. Çünkü vakit hayat demektir."
Eğer dine (İslâm) hayatımızın herşeyi diye bakmıyorsak, onu kendisiyle amel edeceğimiz bir hükümler bütünü olarak görmüyorsak, dini bir zihin fantezisi olarak kabul ediyoruz demektir.
Görmek isteyen göz, Mesih'in mucizeli dokunuşuna tek eder kendini. O kör, Mesih'i görmeden teslim oldu ona. Ama onun dokunuşuyla görmeye başladı. Görmesini kendi eliyle sağlamaya çalışaydı, ebediyen körlüğe boyun eğmiş olacaktı.