Kayaberk İpek
@kayaberkkk
Þæs oferēode, þisses swā mæg.
insan ara sıra evini yakmalı — ve çıkıp seyretmeli:
youtu.be/0uZo86Mfd3c
sci-fi enthusiast
Mersin
60 kütüphaneci puanı
2109 okur puanı
Temmuz 2017 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Okur Takip Önerileri
Kara Mizah Bir Varoluş Mücadelesi: Gemiden Düşen Adam
“Çok daha uzaktayım düşündüğünüzden, boğuluyorum ama sallamıyorum el”, 
Stevie Smith’in Not Waving but Drowning şiirinden alınan bu dizeler
ya da 
Samuel Taylor Coleridge’ın 
Yaşlı Denizcinin Ezgisi’nde varoluşsal bir yalnızlığı anlatırken kullandığı şu dizeler: “Yalnız, yalnız, yapayalnız, uçsuz bucaksız denizde yapayalnız” aslında bu kitabın ruhunu özetleyen
1984vari Absürt Bir Tiyatro Eseri: Largo Desolato
Zeki Demirkubuz’un bir söyleşisinde baskıcı bir toplumda ‘’insanın yabancılaşması’’ konusu üzerinden örnek verirken bahsettiği bir tiyatro metni 
Largo Desolato - Buruk Ezgi. Ben de duyar duymaz bu baskısı tükenmiş eseri bir sahaftan edindim hemen.
Václav Havel, Çek Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı ve dünyaca ünlü bir yazar ve aktivisttir. 1936’da Prag’da doğdu ve
Bu yağmur biraz farklı ama siz yine de şemsiyenizi yanınıza alın.
Sıcak Kafa ve 
Kübra romanlarını hayranlıkla okuduktan sonra Afşin Kum’un on dokuz öykülük “Kırk Üçteki Korkunç Traktör Yağmuru” adlı kitabını haberim olur olmaz edindim. İsmi bile insanı içine çeken bu öykü derlemesinde yok yok; birdenbire buharlaşıp kaybolan insanlar, transfer olan ruhlar, sistemin maymunları, mahallenin yamyamları, gökten yağmur gibi yağan traktörler ve daha fazlası…
Genellikle gerçekdışı, distopik, garip, “yok artık” denilecek şeyler anlatılıyor öykülerde. Afşin Kum öyle bir anlatıyor ki bu gerçekdışı şeyleri, aslında onu gerçek sanıp inanmış bir şekilde bitiriyorsunuz öyküleri.
Benim aralarından en çok beğendiğim ve neredeyse bir novella uzunluğunda olan “Kırk Üçteki Korkunç Traktör Yağmuru” adlı öykü oldu. Öyküde, yağan bu traktörlerin bilimsel açıklamasını yapmak isteyenlerle dinî bir hadise olarak yorumlayanlar arasındaki çatışma işlenmiş. Tabii ki çok daha derin yerlere de değiniyor. Biraz Sıcak Kafa, biraz da Kübra hissiyatı verdi okurken ama bittabi o da şahsına münhasır bir öykü kesinlikle.
Ucu bucağı olmayan bir tahayyülün meyveleri bu öyküler. Spekülatif kurgu tarzında farklı şeyler arayanlara sitayişle tavsiyedir. Umarım Kum, çok daha fazla yazar ve biz de istifade ederiz.
