Dikkatim dağılır çoğu zaman bazı geceler, kaybolurum... Kırık benliğim, yalnızlığım ve direnmeye devam eden ruhumla başbaşa kalırım. Yaşamayı unutmuş, bezgin ve yıkık bir adam olurum. Bir noktada içimde bir cesetin yaşadığını hissederim. Tam da o an, kalbimin; onarılamaz, küçük parçalara ayrıldığını anlarım. Duygularıma dokunan umutsuzluklarım, beynimin içinde toplanan olumsuzluklarım ve bütün güvensizliklerimle sessizliği dinlerim. Kendimi kandırıp dururum, kendimi avuturum ve bunu yalnız kendim için yaparım. Sonra, kayıp bir çocuk gibi korkarım. Dünyam beni çok kez parçaladı, yine de yaşamak zorundayım ama neyseki eskisi kadar acı vermiyor olanlar. O kadar çok dengesizim ki, bu gece düşebilirim. O kadar çok dikkatsizim ki, bu gece yanlış bir şeyler yapabilirim ve o kadar çok yorgunum ki bu gece, ölebilirim!
Bir inceleme yazısı için okumak istemeyeceğiniz kadar uzun arkadaşlar o yüzden hiç başlamamanızı tavsiye ederim.
Yaşadığımız çağda her iki cenahta da gerek sosyal platformlar gerek sözlü müzakereler yoluyla tartışma değerini sürekli koruyan kadının çalışması konusunda müstakil olarak kaleme alınan kitap sayısı yok denecek kadar azdır. (Nefes
Mescid- i Aksa' yı gördüm düşümde
Bir çocuk gibiydi ve ağlıyordu
Varıp eşiğine alnımı koydum
Sanki bir yer altı nehr çağlıyordu
Gözlerim yollarda bekler dururum
Nerde kardeşlerim diyordu bir ses
İlk Kıblesi benim ulu Nebi’nin
sen yenisin galiba; sözcüklerin akşamdan kalma
dünyada… kendini yaşayacağın içten bir köşe yok
omzunda eskimiş kuşlar, dilinde radikal bir rüzgâr
gülcü çocuk, hayallerinde cimrisin, diyor sana
sen yenisin galiba, ürkekliğin yabansı ve yabancı
cümle kurmakta gecikiyorsun, harflerin serçe
sen yenisin galiba; âşığa bağdat soruyorsun
sen yenisin
***
Bir adam tekrar çocuk olamaz ancak çocukça davranabilir. Ama çocukların naifliğinde hazzı bulmaz mı ve bu yüzden de bu gerçekliği daha üst seviyede yeniden üretmeye çalışmak zorunda değil midir?
***
Cinsiyeti Terk Etme kitabından bahsedeyim bugün de biraz.
#kitapkonusu
#kitapyorumum
Çağımız meyda ile birlikte çocuk büyütmeye çalıştığımız bir çağ kabul edelim. Dolayısıyla çık fazla dış baskıya maruz kalıyoruz.
Çocuklarımız ise bizden çok popüler kültüre güveniyorlar. İzledikleri her şeyi
Amerika'da zenci hakları savunucusu bir kadın, hamile kaldığı zenci kişi tarafından vahşice katledildi.
Kadının kayıp kafası evin önündeki çöp kutusunda bulundu.
Düşüyorum istemediğim duyguya tekrar
Denedim bi' yolunu, belki yüz on kere
Cebimizde para var ama huzur pahalı
Alışmışım vedalara, tutunduğum yere
Bi' gün olsun aramam
Yüküm İstanbul Boğazı'nın yükü kadar ağır olsa bile
Yanımızda duramadın, karşımızda dene
Bütün topladıklarımla geri dönüyorum eve (eve)
Yolun başı değil bra, siz
ama ben buradayım
günüm geçmiş, kavmim hain, kurt yaralı
kimliğim yok, ödünç alınmış gibi hep dışarıda
bir kuşu göğe kırılırken gördüm, o günden beri hayat muhayyel
bana bakıp iç geçiren o bahar çoktan gitti
buradayım ve yenik ve kin tutmaya meyilli
ama ben yine de buradayım
bir çocuk taramalı silahların gölgesinde ölmemeyi deniyor
Rabbiyle konuşmayı istiyor bir kadın
gövdesinde yasemin ve çocuk izleri
bense dalgın seferler düzenliyorum içime yakın yerlere
benden değil bu dünya, hızla çöken gök nereye düştü acaba
buradayım ve hazin son müheyya ve yağmura karışıyorum adımla
ama ben buradayım
ölüm silsilesini şaşırmamış kaderle anılan iniltiyim
yokluğum alınmış gibi çıplak ve gezginim yeryüzünde
anılarım çürüttü beni demedim hiç kimseye
her şey olacağıyla gelir, olmuşuyla giderdi
yaşarken beni kim çizdi boyası uçmuş resmin içine
buradayım ve tenhalarım ve sözcüklerim kayıp
....
solmaktan başka seçeneği olmayan bir çiçeğim gamhanede
Bütün seriyi okumuştum. 9-12 yaş aralığını çok seveceği bir seri. Hatta 6. Kitabını beklemiştim baya. Kitap ikizlerin maceralarını anlatıyor. Çok sürükleyici. Öneririm.
Masallar ile büyüyüp , uykuya dalan annesinin anlattığı masalın sonunu bekleyemeden uyuyan bir afacanın hem kendisi hakkında itirafını dinliyoruz hem de anlattığı hikayeyi ...
Cet ; meraklı , zeki ve sevimli bir balıkmış. İştahı yerinde önüne ne gelirse gelsin yemeden duramazmış. Tek kusuru karanlıktan korkar , uyuyamazmış. Ufacık bir ışık ya da ses arar dururmuş.
Vella ile sürtüşmeli bir tanışma faslı yaşasa da onun iğneleyici sözlerinden kendisini daha iyi tanımaya fırsat bulmuş. Tabi bir de balıkçıların ağlarından birlikte kurtulmaları onları daha da yakınlaştırmış. Artık iki arkadaş denizin derinliklerinde maceraları yaşamaya başlıyorlar. Tabi bu durum yeni arkadaşları da beraberinde getiriyor .
Bell 'e yardım edip onun kayıp incisini bulmak için türlü türlü maceralara giriyorlar. Peki kayıp inciyi bulabilecekler mi?
Duyguların dolu dolu yaşamanın , korkular ile yüzleşmenin , çevreyi tanımanın ve keşfetmenin , yardımlaşma ve dayanışmanın önemini Cet bize bir kez daha anlatıp , kendi dünyasında yaşatacaktır .
İlköğretim 3-4 ve ortaöğretim düzeyinde çocukların rahatlıkla okuyacağı hatta okul öncesi çocukların da bu eseri anne babalarından keyifle dinleyecektir.
Ara ara sayfalara bırakıp çizimlerde bir harika olmuş.
23 Nisan doğum günüm.. Doğduğum gün olsa da başka bir anlamı da çocuk bayramı. Yaşayamasakta içimizde tuttuğumuz çocukluk..
Hayatın hızına üzülüyorum..
Bir sonraki yılın mutluluk getireceğini umut ederek yaşayıp, bir yılı daha mutsuz bitiriyorum..
Geleceğimi oluşturan bir sonraki yıl bir önceki yılımı aratıyor.. Ara ara gülümsemelerim olsa da geneli mutluluğu aramakla geçiyor. İyi geldiğini düşündüğüm insanlar, eşyalar, bitkiler.. Bir bir kayıp gidiyor elimden.. Tutamıyorum..
Belki de 36 yıldır içimde biriktirdiğim cümlelerin dışa vurumu bunlar.
İyi ki mi doğdum..
Kimbilir..
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Kutlu Olsun..
Mescid-i Aksa'yı gördüm düşümde
Bir çocuk gibiydi ve ağlıyordu.
Varıp eşiğine alnımı koydum
Sanki bir yeraltı nehri kaynıyordu.
Gözlerim yollarda, bekler dururum
'Nerde kardeşlerim' diyordu bir ses.
İlk kıblesi benim ulu Nebimin
Unuttu mu bunu acaba herkes.
Şimdi kimsecikler varmaz yanıma
Resulden yoksunum, tek ve tenhayım.
Rüzgarlar silemez gözyaşlarımı
Çöllerde kayıp bir yetim vahayım.
Mescid-i Aksa'yı gördüm düşümde
Götür Müslüman'a selam diyordu.
Dayanamıyorum bu ayrılığa
Kucaklasın beni İslâm diyordu.