Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kübra Şahin

Kübra Şahin
@kbrrshn
Terkedilmiş bir evin pencereleri gibi bomboştu, gözlerin ışığı sönmüştü.
Reklam
"Ama yandınız, kül oldunuz." "Ama vardım, kül bunun kanıtı."
Sayfa 104Kitabı okudu
Beraberlik canlı ise ayrılmanın bir gerilimi, geriliminde bir tarihi vardır. (...) Ama beraberlik ölü ise, ayrılmak, çürüyen iki parçanın birbirinden zahmetsizce kopması demektir. Çürümek acı vermez, ölü olan çürür. Çürüdüğünü anlatmak kolay değil, ölü olduğunu ikrar etmek ise çok zor.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Salondaki ayna
Bazı akşamlar herkesin kendi aleminin sınırlarını zorladığını hissederdim, aynı noktalara bakıyormuş gibi yaparak. "Altı lamba gibiydik, altı ayrı yerinden aydınlatan odayı. "
Ben mi gayret etmedim, kurulan düzene katılmaya?
Reklam
— Çünkü benim için hiç önemi yok, inanmış inanmamış başkaları. — Lakin tek korkum: yarın ölebilirim kendimi tanıyamadan. —
Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar.
Öyküler ancak onları anlatabilecek olanların başından geçer demişti bir gün. Aynı şekilde, belki de yaşantılar, onları yaşayabilecek olanlara sunarlar kendilerini. Fakat bu zor bir konu,(…)
Ama kendi kefaretini ödeyip kurtulma fırsatını kim kaçırırdı? Kim böylesi bir umut olasılığına sırt çevirecek denli güçlüdür?
Yaşamlarımız bazen bizi elimizde olmayan yerlere götürür ve elimizde hemen hemen hiçbir şey kalmaz. Ölümle birlikte her şey ölür, ölüm de başımıza her gün gelebilir.
Reklam
Sevgili dostum, sevilmek, anlaşılmak en büyük mutluluktur, bu mutluluğu tatmanızı dilerim; ama ruhunuzun çiçeğini soldurmayın, sevginizi vereceğiniz yürekten emin olun.
Sayfa 147Kitabı okudu
… fakat her çocuk iyiliği kendi içinde bulana dek araştıracak kadar sabırlı ve cesur değildir.
Gözyaşları içinde sönüp gitmiş dâhiler, değeri bilinmemiş yürekler, hatırlanmayan Azize Clarisse’ler, reddedilmiş çocuklar, sürgüne giden masumlar, hayata ıssız çöllerinden giren, her yanda soğuk yüzlerle, suskun yüreklerle, duymayan kulaklarla karşılaşan sizler, asla yakınmayın!
Ocak 21
Bir tesadüf bekliyor, çevremi gözlemliyor, kendimi sevdirdiğim çocuklarla yakınlaşıyor, evdeki nesnelerle özdeşleşmeyi deniyordum.
Bir gün, en dokunaklı ağıdı, henüz körpe olan kökleri aile toprağında sadece sert çakıl taşlarıyla karşılaşan, ilk yeşil yaprakları kin dolu ellerle parçalanan, açmak üzere olan çiçekleri kırağıyla donan ruhların sessizce katlandığı ıstırapların tasvirini, gözyaşlarıyla beslenen hangi yetenekli yazara borçlu olacağız?
97 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.