Yola çıkmış olmanın, yolu yarılamış olmanın ve işte! yolun sonundayım, dediğiniz anların elinde, belinizi doğrultan bir şeyler vardır. Kimi o belirsizliğin rehavetine kapılırken kimi ardına düşmeye meraklıdır.
Ben iz sürmeye başladığımda omzumda eli olan bazı yazarlarla dolaştım bir süre. Neymiş nefes almama sebep olacak o güzellik? Merak ettim. İşin garip yanı hiçbirinin cevabı benim soruma yanıt veremedi. Herkesin bulduğu anahtar yalnız
kendi kapısını açıyormuş, şaşkınlıkla baktım. Omuzumdaki eller biraz daha sıktı beni eh, tek değildim anladım.
İsmet Bey'de bu yazarlardan biridir. Kırk Hadis kitabı, benim için ayrıca değerli çünkü kendi kişisel menkıbesi
peşine düşmüş, başka bir dostumla okumaya başladım.
Kitap, yazarın özenle seçtiği kırk hadisi, farklı bakış açılardan incelemesini konu alıyor. Oldukça temel düzeyde yazıldığını ve yer yer yazarın tekrara düştüğünü söylemek muhtemel kendisi kitapta birkaç kere hadisçi olmadığını vurguluyor zaten bunun yanı sıra onlarca not çıkardım, tefekkür pencerelerimi açmama çok yardımcı oldu.
"Bütün işaretler sadece o işaretleri verenlerin değil, aynı zamanda o işaretleri kabul edenlerin ortaya çıkardıkları ya da verimli hale getirdikleri şeylerdir."