Bay Fogg, İngiltere'de sessiz, kibar, kendi halinde bir hayat yaşayan zengin bir adamdır. Tek eğlencesi kulüplerde briç oyunu oynamaktır.
O sıralarda da Londra Bankası'nda soygun olur ve yüklü bir miktar para çalınır. Bay Fogg arkadaşlarıyla birlikte bu hırsızlık olayını konuşurken ufak bir tartışma yaşanır ve bu tartışma bir iddiaya dönüşür ve tüm servetini ortaya koyar.
Konuşulan iddiaya göre; Bay Fogg, havayolu kullanmadan, önceden plan yapmadan 80 günde dünyayı dolaşacaktır.
Yardımcısı Paspartu ile; yolcu gemisi, demiryolu, araba, yat, yük gemisi, kızak ve fil gibi ulaşım araçlarını kullanarak tura başlarlar. Tur sırasında bazı engeller ve olaylar gelişir. Acaba Fogg 80 günde dünya turunu tamamlayıp iddiayı kazanabilmiş midir?
️Şimdi bize sırtını dönen talih, son anda yüzümüze güler belki.
️Büyük hırsızlar hep dürüst görünüşlüdür. Namussuz görünüşlülerinse seçeneklerinin olmadığı açıkça ortada, dürüst kalmaları gerekir, yoksa hemen yakayı ele verirler. Asıl dikkatle uzun uzun bakılması gerekenler, dürüst yüzlerdir.
️Peki sonra? Ne kazanmıştı onca yer dolaşmaktan? Ne kazanmıştı bu yolculuktan? Hiçbir şey mi diyeceksiniz? Evet, güzel bir eşin dışında hiçbir şey getirmedi gerçekten - ama bu kadın, belki inanmayacaksınız, onu dünyanın en mutlu insanı kıldı! Aslında, bundan daha azı için bile dünya gezisine çıkmaya değmez mi?
️İngilizlerin dillere destan soğukkanlılığı ve ciddiyetinin temsilcisi gibiydi Phileas Fogg. Herkes İngiliz olduğundan emindi ama kimse, hakkında bir şey bilmiyordu. Hem serinkanlı hem de gizemliydi.
