~Bir açlık sanatçısı ki, öyle aç öyle mahrum sevgiden. Sahneler deva değil sergilemek istediği açlığa, alkışlar nafile kalıyor bunca çabasına...
Kafka'dan okuduğum ilk öykü idi, o kapalı anlatımı ve bulutlu kalemiyle tanıştığım ilk eseri. Bu eseri bir Açlık Sanatçısıydı,
Kısacık satırlarda derinlemesine her perde de tarklı mesajlar veriyordu Kafka, anlamak kimine göre manasızken kimine de zevkten çok bir düşünce kırıntısı bırakıyor. İtiraf etmem gerekirse ilk başta anlamsız ifadelerle dinlemiştim, vakit geçip de hikaye bitince zihnimde volta atan o sözler ucundan yakalamamı sağladı.
"...çünkü sevdiğim yiyeceği bulamıyorum, eğer bulsaydım inanın bana ben de siz ve diğerleri gibi karnımı tıka basa doldururdum..."
O bir açlık sanatçısı olabilirdi fakat yiyeceğe değildi açlığı, bambaşka şeyler arzuluyordu o alkışları alırken.
~Ve şimdi söndü ışıklar, artık yok, umudun belirtisi yükselip alçalan alkışlar. Besleniyordu ruhu o'nun. Lâkin karardı sevinçleri, sonu ise hüsranlı bir ölüm..
Herkese hitap etmese de zaman ayırılacak güzel öykülerden, okumanızı tavsiye ederim.
Okur Kalın =,)