Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ehl-i Sünnet'in Allah Tasavvuruna Ahlaki Açıdan Eleştirel Bir Yaklaşım

Allah'ın Ahlakiliği Sorunu

İlhami Güler

En Eski Allah'ın Ahlakiliği Sorunu Sözleri ve Alıntıları

En Eski Allah'ın Ahlakiliği Sorunu sözleri ve alıntılarını, en eski Allah'ın Ahlakiliği Sorunu kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Takvanın en önemli ve temel işlevi insana doğru bir şekilde kendini inceleme ve doğruyu yanlıştan ayırdedebilme kabiliyet ve gücünü vermesidir. Bir şahıs bu şekilde kendi kendisinin röntgenini çekmek (self x-raying) kudretine erişebildiği ölçüde hatadan/günahtan ve onun "ben"i tahrib eden (self destructive ) neticelerinden "korunma" imkanına kavuşur. Fakat, şu da ifade edilmelidir ki, takva kavramıyla ima edilen bu "kendini inceleme (nefis muhasebesi) " hiçbir zaman kendini herşeyden masum görme anlamına gelmez. Tam aksine; takvanın anlamının ayrılmaz bir unsuru şudur: Bir insan davranışlarını düzenlemek için kendini mümkün olduğu kadar nesnel şekilde nefis muhasebesine çekse de, hiçbir zaman doğruyu seçtiği hususunda garanti yoktur. Eğer bu nefis muhasebesi tek başına yeterli olsaydı, hümanizm mükemmelen işler ve böylece "aşkın"a ihtiyaç kalmazdı. Fakat, insanların vicdanlarının ne kadar subjektif olabildiğini biliyoruz. İşte takva bizzat bu aşkınlığa işaret eder; zira onun ima ettiği şey, her ne kadar seçim bizim, çaba/fiil de bizimse de; bizim yapıp etmelerimiz hakkındaki nihai ve gerçekten nesnel değerlendirme bizim değil "Allah'ın yetkisindedir ". Kurana göre insanın en büyük düşmanı, yani en büyük şeytan, onun kendi kendini kandırması ya da kendi nefsini aldatmasıdır (self deception). Heva (çoğulu ahva:insanda derinden kökleşmiş ve teşhisi zor arzular) ve umniye (çoğulu emanin: insanın emniyet içinde olduğu vehmi/kuruntusu) terimleri Kuranda son derece sıklıkla geçer. Muhtelif defalar, Peygambere dahi, vahyin onun arzularını hesaba katamayacağı söylenmektedir.
Allahın insan iradesine müdahalesi direkt olabileceği gibi (..bilin ki Allah insanla kalplerinin meyilleri arasına müdahale etmektedir. 8/24 ) dolaylı da olur. Fakat, Kuranın genelinde Allahın davranış tarzından çıkarılabilecek sonuç, bu müdahalelerin -insanın lehine veya aleyhine olsun- mutlaka insanın ön iradi/ahlaki bir yönelimi şartına bağlı olduğu; rastgele değil, evrensel ve ahlaki bir kurala bağlı olarak gerçekleştiğidir. "Kim (yoksullara mal) verir, (ahlaksızlıktan) korunur ve güzel sözü doğrularsa, biz ona (yaşamı ve doğruyu bulmayı) kolaylaştırırız. -92/5,7- Kim Allahtan korkarsa, Allah ona bir çıkış yolu yaratır ve onu ummadığı yerden rızıklandırır. -65/2,3-" Kuranda Allahın sık sık iyilik edenler (29/65), sabredenler (2/153), salihler (5/84), muttakiler (9/123) vs. ile "beraber" olduğunu vurgulaması bahsettiğimiz bu ilişkiyi ifade eder.
Reklam
Insan tanrısını salt güce indirgeyerek de kendine yabancılaşır.
Güç tehlikedir, mutlak güç mutlak tehlikedir.
Ankara okulu yayınlarıKitabı okudu
Dini yabancılaşma Fromm'un dediği gibi, sadece putlara tapmada ortaya çıkmaz. İnsan tanrısını salt güce indirgeyerek de kendine yabancılaşır.
Bir varlık ne kadar büyük olursa, o varlık hakkında bilgisiz olmak o ölçüde haksızlık olur. Bunun için Allah: "Şirk büyük zulümdür." Diye buyurmuştur.
118 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.