Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ehl-i Sünnet'in Allah Tasavvuruna Ahlaki Açıdan Eleştirel Bir Yaklaşım

Allah'ın Ahlakiliği Sorunu

İlhami Güler

Allah'ın Ahlakiliği Sorunu Sözleri ve Alıntıları

Allah'ın Ahlakiliği Sorunu sözleri ve alıntılarını, Allah'ın Ahlakiliği Sorunu kitap alıntılarını, Allah'ın Ahlakiliği Sorunu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tasavvufa dair farklı bir yorum:
Tasavvuf, insanlara karşı ahlaki bir duyarlılıktan ziyade Allah'a karşı ahlaki dostluktur..
Eşarilerin "sebep-sonuç" münasebetine karşı oluşu, gerçekler dünyasının unutulup her şeyin himmetle, ruhani tasarruf ve kerametlerle halledildiği hayali bir dünya anlayışının hakim olmasına, bu da tasavvufi hareketlerin yaygınlık kazanmasına yol açtı. ...artık her şeye razı göstermek, kayıtsız şartsız bir tevekkül, mutlak bir surette kadere teslim olmak, Müslümanların alınyazısı haline geldi. | Süleyman Uludağ, Felsefe Din İlişkisi,
Reklam
Takvanın en önemli ve temel işlevi insana doğru bir şekilde kendini inceleme ve doğruyu yanlıştan ayırdedebilme kabiliyet ve gücünü vermesidir. Bir şahıs bu şekilde kendi kendisinin röntgenini çekmek (self x-raying) kudretine erişebildiği ölçüde hatadan/günahtan ve onun "ben"i tahrib eden (self destructive ) neticelerinden "korunma" imkanına kavuşur. Fakat, şu da ifade edilmelidir ki, takva kavramıyla ima edilen bu "kendini inceleme (nefis muhasebesi) " hiçbir zaman kendini herşeyden masum görme anlamına gelmez. Tam aksine; takvanın anlamının ayrılmaz bir unsuru şudur: Bir insan davranışlarını düzenlemek için kendini mümkün olduğu kadar nesnel şekilde nefis muhasebesine çekse de, hiçbir zaman doğruyu seçtiği hususunda garanti yoktur. Eğer bu nefis muhasebesi tek başına yeterli olsaydı, hümanizm mükemmelen işler ve böylece "aşkın"a ihtiyaç kalmazdı. Fakat, insanların vicdanlarının ne kadar subjektif olabildiğini biliyoruz. İşte takva bizzat bu aşkınlığa işaret eder; zira onun ima ettiği şey, her ne kadar seçim bizim, çaba/fiil de bizimse de; bizim yapıp etmelerimiz hakkındaki nihai ve gerçekten nesnel değerlendirme bizim değil "Allah'ın yetkisindedir ". Kurana göre insanın en büyük düşmanı, yani en büyük şeytan, onun kendi kendini kandırması ya da kendi nefsini aldatmasıdır (self deception). Heva (çoğulu ahva:insanda derinden kökleşmiş ve teşhisi zor arzular) ve umniye (çoğulu emanin: insanın emniyet içinde olduğu vehmi/kuruntusu) terimleri Kuranda son derece sıklıkla geçer. Muhtelif defalar, Peygambere dahi, vahyin onun arzularını hesaba katamayacağı söylenmektedir.
Koşulsuz merhamet, her türlü tembelliğin, ihmalin, çaresizliğin, zayıflığın desteklenmesi ve ödüllendirilmesidir..
Sayfa 151Kitabı okudu
Felsefeleşmiş tasavvufta ise (Örneğin İbn Arabi'nin Vahdeti Vücut nazariyrsinde) bir taraftan Mutezile, Eşarilik ve Maturidinin ortaklaşa oluşturdukları "tenzih" yara alırken, diğer taraftan da cehennemdeki azap, kelimenin sözlük anlamından hareketle "tatlı olmak" şeklinde yorumlanarak, cennet ile cehennem arasındaki fark ortadan kaldırılmıştır..
Allah'ın merhameti, mağfireti ve sevgisi Kur'an'da hep şarta bağlıdır. Hiçbir yerde kayıtsız acıma ve kayıtsız sevgi yoktur..
Reklam
Bir usule dair:
...(Dini kavramlar) anlamlar ne kadar çok sündürülür ve esnetilir ise din dilinin bilgi verme gücü de o ölçüde azalacaktır..
Hz İsmail'in kurban edilişine dair farklı bir bakış:
"İbrahim'in eylemi evrensel olanla ilgili bir gelişim değil tümüyle kişisel (mahrem) bir girişimdir. O halde İbrahim, bunu niçin yaptı? Tanrı adına ve buna denk olarak kendi adına... Tanrı adına, çünkü Tanrı imanını böyle kanıtlamasını istedi. Kendi adına, çünkü o, bu kanıtı sağlayabilmek istedi.. | Soren Kierkegaard, Korku ve Titreme
Yer, gök ve dağlar onu(İslam’ı) yüklenmekten çekinmişlerdir.Onu insan yüklenmiş, fakat çoğunlukla zalim ve cahillik etmiştir...
“İylik Allah’tandır, kötülük bizdendir...”
118 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.