Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Alman İdeolojisi

Karl Marx

Alman İdeolojisi Gönderileri

Alman İdeolojisi kitaplarını, Alman İdeolojisi sözleri ve alıntılarını, Alman İdeolojisi yazarlarını, Alman İdeolojisi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bireylerin hayatlarını ortaya koyuş tarzı, onların ne olduklarını da ortaya koyar.
Filozoflar dünyayı yalnızca çeşitli biçimlerde yorumladılar, aslolan onu değiştirmektir.
Reklam
Proleter devrim nihai sonuç olarak, hangi türden olursa olsun sınıfların egemenliğiyle birlikte sınıfların kendisini de ortadan kaldırır.
Feuerbach'ın insan ilişkileri konusunda yaptığı bütün çıkarsamaların tek amacı, insanların birbirlerine ihtiyaç duyduğunu ve daima duymuş olduğunu kanıtlamaktır. O, bu olguya dair bir bilinç oluşturmak istiyor; yani, tüm diğer teorisyenler gibi, mevcut bir olguya dair doğru bir bilinç yerleş­ tirmek istiyor. Oysa, gerçek komünistler için mesele, bu mevcut olanı yıkmaktır. Bu arada, Feuerbach'ın tam da bu olgunun bilincini oluşturmaya çalışmasıyla, bir teorisyenin teorisyenlik ve filozofluktan vazgeçmeksizin gidebileceği en ileri noktaya kadar gittiği gerçeğini eksiksiz teslim ediyoruz
Mükemmel
Antik filozoflar hakikatin dünyasının ya da kendi dünyala­rının hakikatinin peşine düştüler ve ardından elbette, onun hakikat-dışı hale geldiğini keşfettiler. Onların bu arayışlarının kendisi bile, bu dünyanın içsel çöküşünün bir belirtisiydi.
Sayfa 116
Burada bir kez daha, başını göklerin efendisi Zeus'un, Öz-bilinç'in çektiği bağımsız kavramların tüm mitolojisinin, basmakalıp kategorilerin, Yeniçeri mehterinin vurmalı çarpma­lı müziği misali tantanalı geçit törenine tanık oluyoruz
Sayfa 91
Reklam
Her bireyin ve her neslin verili bir şey olarak hazır bulduğu bu üretim güçle­ri, sermaye kaynakları ve toplumsal ilişki biçimleri toplamı, filozofların "töz" ve "insanın özü" olarak tasavvur edip, tanrılaştırdıkları ve savaştıkları şeyin gerçek temelidir: Filozofların "öz-bilinç" ve "biricik" diye tanımlayıp başkaldırdıkları halde, insanların gelişimi üzerindeki etkisini ve tesirini zerre kadar sarsınayan gerçek bir temeldir. Farklı nesillerin mevcut halde buldukları bu yaşam koşulla­rı, tarihte periyodik olarak meydana gelen devrimci sarsıntıların var olan her şe­ yin temelini yıkmaya yetecek kadar güçlü olup olmayacağını da belirler. Ve eğer, eksiksiz bir devrimin bu maddi unsurları; yani, bir tarafta mevcut üretici güçler, diğer tarafta da yalnızca mevcut toplumun şu ya da bu koşullarına değil mevcut "yaşam üretimi"nin kendisine, onun dayandığı "toplam faaliyet'"e başkaldıran devrimci bir yığın yoksa eğer, -komünizm tarihinin kanıtladığı gibi- bu devrim fikrinin binlerce kez dile getirilmiş olmasının pratik gelişim açısından hiçbir önemi yoktur.
Sayfa 45
Zira, işin bölüşümü yapılmaya başlanır başlanmaz, artık herkesin kendisine dayatılan ve içinden çıkamayacağı belirli ve kesin bir faaliyet alanı vardır. Avcıdır, balıkçıdır, çobandır ya da eleştirel eleştirmendir; ve geçim araçlarını kaybetmek istemiyorsa eğer, öyle de kalmak zorundadır. Oysa hiç kimsenin kesin bir faaliyet alanına sahip olmadığı, dilediği her alanda kendini yetiştirebildiği komünist toplumda, genel üretimi toplum düzenler. Böylece de bana, dilediğimce, bugün bu işi, yarın bir başka işi yapabilme –avcı, balıkçı, çoban ya da eleştirmen olmamı gerektirmeden, sabah ava çıkıp öğleden sonra balığa gitme, akşamları hayvan yetiştirme, yemekten sonra da eleştiri yapma olanağı sağlar.
kadının ve çocukların evin erkeğinin kölesi olduğu aile içinde gördüğümüz mülkiyeti de içinde barındırır. Aile içindeki, elbette bu henüz çok kaba, gizli kölelik, ilk mülkiyettir ve bu mülkiyet, daha bu aşamada bile, mülkiyeti başkalarının işgücü üzerinde hak sahibi olmak olarak tarif eden modern iktisatçıların tanımına eksiksiz uymaktadır.
788 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.