Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Çağdaş Fikir Akımları 1 - Demokrasi

Muhammed Kutub

Çağdaş Fikir Akımları 1 - Demokrasi Sözleri ve Alıntıları

Çağdaş Fikir Akımları 1 - Demokrasi sözleri ve alıntılarını, Çağdaş Fikir Akımları 1 - Demokrasi kitap alıntılarını, Çağdaş Fikir Akımları 1 - Demokrasi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kör ile gören, karanlıklar ile aydınlık, gölge ile hararet bir olmaz. Ölüler ile diriler de bir olmaz. (Fâtır/19-22)
Gerçek şu ki din, yeryüzünü düzene sokmak ve insanların hayatını adalet ölçüleri üzerine kurmak için gelmiştir. Tevhid, insanın nefsini de hayatını da düzene sokan bir ölçüdür.
Sayfa 23 - İşaret yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Gerçek hürriyet, kanun yapma hakkının kime ait olduğunun tesbiti ile ilgilidir.
Ön Söz
...Söz konusu fikri emperyalizm, çoğu zaman galibin mağlupların zihnine bu inançları, düşünce ve ideolojileri yerleştirmek sûretiyle ortaya çıkar. Böylelikle mağlup ettiği kimsenin kendisine tâbi olmasını ve otoritesine karşı çıkmamasını garantilemek ister.
Din
Insan nefsi, fitrattaki bu ahdine sadık kalabildiği gibi, sapa bilir de. Fakat nefis, bu fitri özelliği sebebiyle her zaman bir ilah arayıp durur. O halde insan için ibadet, kaçınılmaz bir şeydir: insan ya Allah'a ya da O'ndan başka bir şeye ibadet eder. İki insan arasındaki temel fark, birinin ibadet edip diğerinin etmemesinde değil, ibadet ettikleri ilâhtadır: İbadet ettikleri, ibadete layık ve hak sahibi olan Allah mıdır, yoksa bu hususta hiçbir hakları olmayan sahte ilâhlar mıdır?
Basının ve diğer kitle haberleşme araçlarının kadın üzerindeki etkisi yine devam eder. Öyle ki artık kadın herhangi bir ahlaki, sosyal veya başka türden engelin varlığını kabul etmeksizin, hayattan serbestçe yararlanmanın kendisi için bir hak olduğuna inanmaya başlar. Erkekle evlilik ve aile kurma mecburiyeti doğmadan arkadaşlık çerçevesi içerisinde cinsi ilişkiye girme hakkına sahip olduğunu kabul noktasına gelir..."serbestçe faydalanma"dan Bu kaçıncı aya kadar evliliği geciktirmek artık onun hayat anlayışından bir parçadır. Ev dışında çalışmaktan, toplantılarda ve eğlence yerlerinde zarafetini sergilemekten doyuncaya kadar, çocuk doğurmayı geciktirmenin de en tabii hakkı olduğunu kabul eder Böylelikle bütün bunlar, en azından kadın kamuoyu tarafından benimsenen hatta hem kadınların hem de erkeklerin kamuoyunu yansıtan sağlam kanaatler olarak ortaya çıkar...(yani bunlar <sosyal akl>ın kabul ettiği ilkeler olur.) Bunlara karşı çıkan ise deli veya geri zekalı; o zamanın silip süpürdüğü ve bir daha geri dönmesi imkansız bir takım şartlar çerçevesinde donup kalan dar kafalı bir kişi demektir.
Sayfa 334Kitabı okudu
Reklam
Çünkü insanları "rabbler" ve "köleler" olmak üzere iki kisma ayıran, Allah'ın indirdikleriyle hükmetmemektir: Kanun yapan rabbler bir tarafta, bunları uygulayan köleler diğer tarafta Rabblerin karşısında kölelerin gerçek bir hürriyete sahip olabilmeleri söz konusu edilemez.
Sayfa 326Kitabı okudu
Şimdi gelin gerçek vakıaya bakalım ve işin iç yüzünü görmek amacıyla tam bir tarafsızlıkla soralım: "Liberal Demokrasi'de hayatın akışı kimlerin yararınadır? Bundan en büyük ölçüde yararlanan kimdir?" Komünizm'in dediği gibi, "biricik yararlanan" demiyoruz. Hiç şüphe yok ki genelde olayların akışı kapitalistlerin yararınadır. Kapitalizm'in, halka vermek zorunda kaldığı bütün tavizlere rağmen hâlâ aslan payı onlarındır, halk yığınlarına ise kırıntilar düşmektedir.
Sayfa 290Kitabı okudu
Yahudiler, (kendileri dışındaki insanlara hükmetmek için) değişmez sabit değerlerin bulunmadığı bir toplum ortaya çıkarmak istediler. Gerçekten de dînsiz, ahlaksız, nikahsız, ailesiz ve geleneksiz bir toplum ortaya çıkardılar.
Sayfa 166Kitabı okudu
Liberal Demokrasi, Kapitalizm'in himayesi altına girerek oyununu sergilemek için kullandığı bir düzendir. Demokrasi oyununun arka planında hakimiyetin sahibi olan ve bütün kanuni düzenlemeleri yapan Kapitalizm'dir
Sayfa 294Kitabı okudu
Reklam
Hrıstiyan cemaati Konstantin'i krallığa geçirecek kadar güçlenmekle birlikte, putperestliğin kökünü kazımak ve mikroplarını ortadan kaldırmak imkanına asla sahip olamadı. Cemaatin mücadelesinin sonucu, Hristiyanlığın putperestlikle karışması ve yeni bir dinin ortaya çıkması oldu. Bu yeni Hristiyanlık'ta , putperestlik de eşit şekilde yer alıyordu. İşte Hristiyanlık ile İslam bu noktada birbirinden ayrımaktadır. Çünkü Islam, rakibi olan putperestliğin kökünü kazımış ve onu ortadan kaldırmıştır. Ayrıca itikadi umdelerini en ufak bir karışıklık söz konusu olmaksızın hâlis şekliyle ortaya koymuş ve yaymıştır.
Sayfa 12 - İşaret yayınlarıKitabı okudu
İslam ümmeti "Daha önce geçmiş olan diğer Mümin Ümmetler gibi" kendi sınırları çerçevesinde insanla yetinmek ve yalnızca kendi yapısı içerisinde dosdoğru olmakla mükellef tutulmadı. Bu ümmet "bunun da ötesinde" bütün insanlığı ilahi nura götürmek için rehberlik etmekle, cehdi ve cihadı ile Allah'ın dinini bütün yeryüzüne hakim kılmakla ve fakat bu uğurda insanları İslam inancına bağlanmak için zorlamamakla, insanlığın Allah'ın şeriatında müşahhaslaşan ilahi adalete boyun emmelerini sağlamakla yükümlü kılınmıştır.
Sayfa 278Kitabı okudu
Kilise'ye karşı uyanış
Bu sesler uyanmalarını sağlamak için uyuyanları sarsıyor, onların ruhlarındaki nasırlaşmayı gidermeye çalışıyordu. Duygularında vakanın yol açtığı ağırlığı kaldırmaya ve değişiklik yapma imkanının bulunduğu ümidini vermeye, mevcut durumun ebedilik niteliği taşımadığını anlatmaya, diğer taraftan bunun eleştirilmez bir şey olmadığını açıklamaya başladılar.
Sayfa 122Kitabı okudu
Avrupa'nın ilim alanındaki silkinişinin Müslümanların ilimlerini öğrenmeleri ile başladığı, bilinen bir husustur."bu konuda Müslümanların bütün yaptıkları sadece Avrupa'nın karanlık çağlarında farkına varmadığı Greklerin ilimlerini muhafaza etmekten ibarettir". Diyen mağrur Avrupai büyüklük taslayıcılarına önem vermemek gerekir. Bunlar der ki:"Avrupa uyanırken (sanki kendiliğinden uyanmış da) vakti ile kendisinin olan eski malını almış ve oradan gidip, uygarlığını yeniden inşa etmeye başlamış..." Büyüklük kompleksinden kaynaklanan bu inada kulak asmamak lazımdır. Çünkü gerçek bunun böyle olmadığını ortaya koymaktadır. Bu konuda Roger Bacon'un " ilim öğrenmek isteyen her şeyden önce Arapçayı öğrenmelidir."şeklindeki sözleri delil olarak yeterlidir.
Sayfa 111Kitabı okudu
Din
Gerçek şu ki dîn, yeryüzünü düzene sokmak ve insanların hayatını adalet ölçüleri üzerine kurmak için gelmiştir:
32 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.