Herkese merhabalar! Harika bir gün ve kedimle sohbete doyum olmuyor.Ben yine bahçedeyim evet.
Yaşanmış ve gerçek olaylar her zaman ilgimi çekmiştir ve yine etkiledi beni...26 Nisan 1986 yılında Çernobil’de yaşanan nükleer reaktör patlamasının arkasında bilemediğimiz ve şok olacağımız birçok şeyin gün yüzüne çıkarıldığı ayrıca 2015 Nobel Edebiyat Ödülü alan ibretlik hikayelerle dolu bir yapıt.
Bu ödülün hakkını verdiğini okuduktan sonra daha iyi anladım.
Yazar, yaşanan dehşetli olaya tanık olan insanların acılarını, dramını, gerçeklerini sayfalara dökmüş.
Monolog biçimindeki röportajlardan oluşan bu eser her yaştan ve her konumdan insanı barındırıyor. Parti yöneticileri,askerler, temizlik personelleri,çocuklar,itfaiye erleri,yurttaşlar,köylüler...Herkesi içine alan bu korku verici olay okurken beni derinden sarstı ve gözlerim dolu dolu okudum...
Duyguların ve ruhun tarihi olarak adlandırmış yazar bu kitabı.
Kesinlikle öyle...
34 yıl geçti ama insanlar gerçekleri konuşurken hala çekinebiliyor...Siyasetin ve soğuk savaşın insanları ne hale düşürdüğünü ve nasıl aldatıldığını öğrenince kanım dondu.
Çernobil, dünya tarihinde bir kara leke ve hepimizin doğruları bilmeye hakkı var diye düşünüyorum,mutlaka okuyun ve okutun.
