Cumhuriyet Dönemi Din-Devlet İlişkileri 2

Hasan Hüseyin Ceylan

En Beğenilen Cumhuriyet Dönemi Din-Devlet İlişkileri 2 Gönderileri

En Beğenilen Cumhuriyet Dönemi Din-Devlet İlişkileri 2 kitaplarını, en beğenilen Cumhuriyet Dönemi Din-Devlet İlişkileri 2 sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Cumhuriyet Dönemi Din-Devlet İlişkileri 2 yazarlarını, en beğenilen Cumhuriyet Dönemi Din-Devlet İlişkileri 2 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"laiklik adı altında din düşmanlığı değil, İslâm düşmanlığı yatmaktadır."
Prof. Dr. Fahir Armaoğlu
15 ve 22 Mart 1926 tarihlerinde ilk Türkçe namaz ve ilk Türkçe hutbe ile Göztepe camii imamı hoca Cemaleddin efendi'nin verdiği dinde reform mesajı, 20 Haziran 1928 tarihinde İstanbul üniversitesi ilahiyat fakültesi profesörlerinden 10 profesörün verdiği teklifle resmen devlet gündemine giriyor ve "ibadetleri zamana uydurmak ve İslamiyet'i ıslah (!)" Projesi adı altında dinde reform hareketleri, devlet-din ortaklığıyla kendini göstermeye başlıyordu.
Reklam
Âtıf Hoca haksızlığı hak bilenlere karşı şöyle der: "Zalim ve katillerle elbette mahşer gününde hesaplaşacağız!"
Hangi mantıkla karşı çıkılırsa, çıkılsın, şapka karşıtı olan herkese peşinen "hain-i vatan" adı veriliyordu.
şapka terörü
Paul gentizon kitabında konunun şahidi olarak şapkayla ilgili şu terör olaylarına yer verir: "... Şapka giyenler, her yerde külah giyenlerin karşısına çıktı. Hatta neredeyse çok kez baş giyisisini değiştirecek yerde fes'de ısrar edenlere veya şapka giymeyip başı açık dolaşanlara karşı dayak dahil her türlü enerjik çarelere başvuruldu. Birçok fırsatlarda sokaklarda, vapurda, gösteri salonlarında "şapka"lar, "fes"lere hücum etti. Fesler şapkalılarca parçalandı, ayaklar altına alındı veya denize atıldı. "Şapka"lar "Fes"lere hücum etti, dayak dahil her türlü enerjik çarelere başvuruldu ifadeleri, bir yabancının gözüyle bile ne tür bir devlet terörü estirildiğini ve şapkalıların fesi nasıl bastırdığını açıkça ifade eder. Ve en korkuncu, şapka giymeyip başı açık olanların bile dövüldüğü bir çılgınlıklar ortamı olmuştur zamanın Türkiyesi
Oysa imam Ali Muhiddin Efendi Ankara İstiklal mahkemesi emirleri ile gerçekleştirilen işkenceler sonucu aklını, yitirerek ölümüne sebebiyet verilmişti. Duyurulan ise imam Efendi'nin çıldırarak öldüğü idi...
Reklam
26 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.