Cumhuriyet Dönemi Din-Devlet İlişkileri 2

Hasan Hüseyin Ceylan

En Eski Cumhuriyet Dönemi Din-Devlet İlişkileri 2 Gönderileri

En Eski Cumhuriyet Dönemi Din-Devlet İlişkileri 2 kitaplarını, en eski Cumhuriyet Dönemi Din-Devlet İlişkileri 2 sözleri ve alıntılarını, en eski Cumhuriyet Dönemi Din-Devlet İlişkileri 2 yazarlarını, en eski Cumhuriyet Dönemi Din-Devlet İlişkileri 2 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"laiklik adı altında din düşmanlığı değil, İslâm düşmanlığı yatmaktadır."
Prof. Dr. Fahir Armaoğlu
İsmet paşa açıkça: "Bu devrim eski alfabenin, Arap harflerinin zor öğretilmesi gibi bir sebeple yapılmamıştır. Yasaklanan Arap alfabesi ile kabul ettiğimiz Latin alfabesindeki harf sayısı hemen hemen aynıdır. Dolayısıyla aralarında zorluk söz konusu edilemez. Biz asıl olarak bir dünya görüşünü yıkıp, bir başka dünya görüşünü kurmak için bu inkılabı yaptık. Eski harflerin zor öğrenilmesi bir bahane idi. Bakınız, Japonlar 400 harften teşekkül eden alfabelerini bütün zorluklarına rağmen değiştirmiyorlar. Onun için harf inkılabının yapılmasındaki asıl gaye, bir zihniyeti, bir dünya görüşünü boğup, yok etmekti."
Sayfa 247Kitabı okudu
Reklam
Oysa imam Ali Muhiddin Efendi Ankara İstiklal mahkemesi emirleri ile gerçekleştirilen işkenceler sonucu aklını, yitirerek ölümüne sebebiyet verilmişti. Duyurulan ise imam Efendi'nin çıldırarak öldüğü idi...
"Toplumun dini sembolü olan bir giysiyi sırf teokratik düşünceyi yıkmak amacıyla değiştirmeye karar veren M.K bu düşüncesinden hareketle ilk önce "şapka" konusunu ele almaya karar vermişti. Artık devrimler başlıyor ve gerçekleştirilen devrimlerle de nice masum insan devrilmiş oluyordu...
şapka terörü
Paul gentizon kitabında konunun şahidi olarak şapkayla ilgili şu terör olaylarına yer verir: "... Şapka giyenler, her yerde külah giyenlerin karşısına çıktı. Hatta neredeyse çok kez baş giyisisini değiştirecek yerde fes'de ısrar edenlere veya şapka giymeyip başı açık dolaşanlara karşı dayak dahil her türlü enerjik çarelere başvuruldu. Birçok fırsatlarda sokaklarda, vapurda, gösteri salonlarında "şapka"lar, "fes"lere hücum etti. Fesler şapkalılarca parçalandı, ayaklar altına alındı veya denize atıldı. "Şapka"lar "Fes"lere hücum etti, dayak dahil her türlü enerjik çarelere başvuruldu ifadeleri, bir yabancının gözüyle bile ne tür bir devlet terörü estirildiğini ve şapkalıların fesi nasıl bastırdığını açıkça ifade eder. Ve en korkuncu, şapka giymeyip başı açık olanların bile dövüldüğü bir çılgınlıklar ortamı olmuştur zamanın Türkiyesi
Hangi mantıkla karşı çıkılırsa, çıkılsın, şapka karşıtı olan herkese peşinen "hain-i vatan" adı veriliyordu.
Reklam
26 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.