Çürümenin Estetiği
Mehmet UlusoyEn Eski Çürümenin Estetiği Gönderileri
En Eski Çürümenin Estetiği kitaplarını, en eski Çürümenin Estetiği sözleri ve alıntılarını, en eski Çürümenin Estetiği yazarlarını, en eski Çürümenin Estetiği yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ortaçağlaşma ile birlikte, çağdaşlığın temel ölçüleri, çağdaş kimlik olarak ulusun, hukuken eşit yurttaşı olmak gibi toplumsal-sınıfsal temeldeki kimlikler, mücadele, siyaset ve fikirler yerine ortaçağa ait, ulusu bölen etnik ve dinsel-mezhepsel kimlikler, cemaatler, sistemin toplumsal kültürel dokusunu belirler hale geldi. Bilimsel düşünce, bilimsel yöntem ve doğrular terk edildi, bilime güven yıkıldı; falcılığın çeşitli biçimleri, akıldışılık, ruhçuluk, Yüzüklerin efendisi gibi, Matrix gibi, gerçek ile gerçekdışının sınırlarının belirsizleştiği, her şeyin zamandışı bir dünyada köleleştirildiği cin-peri masallarına dayanan kurgu filmleri, kültür sanat hayatının, sinemanın, edebiyatın ana temalarını oluşturdu.
Emperyalist sistemin ortaçağa dönüşümü ile ilgili üç önemli olguyu vurgulamak gerekir. Sermaye sınıfının karakterindeki değişiklik, ABD’nin dolar üzerinden uyguladığı çağdaş haraç sistemi ve mafyalaşan yeni hakim sınıf.
Duvarın yıkılışının ardından Batılılar kalıcı bir barış havasına dalarken, Doğulular da birkaç yıllık fedakarlıktan sonra kapitalist Nirvana’ya ulaşacaklarını düşlüyorlardı. Oysa şimdiye kadar, yasadışı dağıtım kanallarının büyüsünden, paralel piyasadan, dolara hücumdan ve Marks’ın hiç düşünemediği bir egemen sınıfın mafyanın ortaya çıkışından başka bir şey görmediler.
Batı Merkezli dünyada küreselleşmeyle birlikte “sosyalizmin sonu” ilan edilirken, 20. yüzyılda en çok okunan, tartışılan düşünürler Marks, Engels, Lenin, Mao artık okunmaz, ilgi görmez hale geldi. Bu bilimsel sosyalist öğretinin yerini, Nietzche gibi, aydınlanmaya, akla, bilime, tarihe, kadın-erkek eşitliğine ve toplumsal eşitliğe ve sosyalizme düşman “aktif nihilist” bir düşünürün alması, rastlantısal bir olay değildir. Aksine, yeni ortaçağın felsefi-düşünsel üst yapısını ancak ve en iyi şekilde Nietzche doldurabilirdi. Marks’tan Nietzche’ye geçiş karşıdevrimci kırılmanın en çarpıcı açıklamasını oluşturmaktadır.
Budalalaştırlımış, manyaklaştırılmış tüketici karakteri, iletişim araçları üzerinden yalan ve çarpıtılmış kirli bilgi bombardımanı ile eğitilmiş cahillere dönüştürülmektedir. Bu birleşim, modern çağın özgür, bağımsız yurttaşına karşı, Yeni ortaçağın genleriyle oynanmış ya da GDO’lulaştırılmış ve sürüleştirilmiş bir insan tipini sergilemektedir.
Yeni Ortaçağ, üretimi değil tüketimi, asalaklığı, sıkıntıya katlanmadan kolay para kazanmayı kutsarken, kuşkusuz bunu küreselci-postmodern bir ahlak olarak önermektedir.