Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dila Hanım

Necati Cumalı

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Allah insana maldan önce hayırlı komşu vermeliydi.
Yaşı 21 .
Her zamanki pembeliği çekilen yanakları solmuş, bakışları kararmıştı..... Çizgilerinde donakalmış acısıyla, ne zaman, kimin elinden çıktığı kestirilmesi olanaksız bir yontuç gibiydi yüzü... Gözleri çakmaklandı. .. — İşte o Rıza Beyi tutacaksınız, bana getireceksiniz.. Kâhya istenileni tam anlayamamıştı. Bekledi. — Diri getireceksiniz! Kıvılcım gibi çıkıyordu hanımın dudakları arasından her kelime. Açıklamasını tamamladı: — Ben öldüreceğim onu! Kendim öldüreceğim...
Reklam
__ Uyumuyorsun Dila Hanım
Kalbi duyulacağını sanacak kadar gürültülü çarpıyordu. Karşılık veremedi. Nagantının demir sertliği gittikçe batıcı, rahatsız edici geliyordu yastığın altında. Ne işi vardı orada? — Uyumuyorsun! İznin olursa lâmbanı yakayım.. Nasıl güçsüz olduğunu, yüzünün rengi nasıl uçup uçup geri geldiğini görmesinden ürktü: — Yakma! Olmaz, diye inledi. — Yakayım, daha iyi görürsün beni! Daha kolay vurursun! Yalvardı: — Yakma! Ne olur yakma.. Kibritin çakılışını duydu. Alev, oda kapısının cilâlı tahtalarına vurdu. Rıza Beyin tavana çıkan kocaman bir gölgesini çizdi. — Gör! Silâhsızım. Tabancam üstümde yok! Hadi, madem vurmaya geldin, vur beni...
Seni görür görmez davullar zurnalar vurdu yüreğimde.
Umudun adı Mustafa Kemal'dir. .
Mustafa Kemal Paşayı, Balkan Savaşından az önce, Selânikte görmüştüm. Güzel adamdı. Güneşli güzel günleri andırıyordu. Güzellikten de çok duruşuyla, fiziğiyle görene bir şeyler anlatıyordu. Binbaşı olmalıydı o sıralar Paşaların, alay kumandanlarının arasında, yüz subayın arasında seçiliyor, insan ilk bakışta onu görüyor, bir görünce de bir daha dönüp bakmak isteği duyuyordu.... Yenilgi ile bağdaşacak insan değildi o. Ondan gelen haberler umutlarımı arttırıyor, güzel şeyler doğuyordu içime. Akılla mantıkla açıklanmayacak durumlar vardır dünyada. İnsan bir umuda kapılır..
Sayfa 149Kitabı okudu
"Gitmiyordu gözlerinin önünden. Hatırlamaktan düşünmekten kurtulamıyordu onu."
Reklam
Ağanın elı tutulmaz
"Tapu senet sepet aranmazdı o dönemde. Beyler at üstünde çiftlik alır satar, rakı masasında tarla bağışlarlardı. Sözleri sözdü, tabancaları bellerindeydi. Anlaşmazlıklarda verilen sözün hesabı tabancayla sorulurdu."
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.