Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İslamda Toplum ve Laiklik

Din Bu-3

Turan Dursun

Din Bu-3 Sözleri ve Alıntıları

Din Bu-3 sözleri ve alıntılarını, Din Bu-3 kitap alıntılarını, Din Bu-3 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir şeyi görmek için ışık gerekli, karanlıkta bir şey görülemez ve kolay kolay bulunamaz. Ele aldığımız konuların ışığı da kaynaklar ve belgelerdir. Bu ışık tutulduğu zaman her şey açığa çıkar.
Din kurallarında “değişmezlik” temeldir. Kurallar durağandır. İnsanlar ve toplumlarsa, yaşamlarıyla birlikte sürekli bir değişme içindedirler. Değişmeyen kurallar, her an değişen ve gelişen yaşamın gereksinimlerine karşılık vermezler. Karşılık veriyormuş gibi gösterilseler de.
Sayfa 128 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ne denli yorumlar yapılırsa yapılsın; gerçek o ki, Kur’an, yalnızca Araplara seslenir. Araplardan başkasını “muhatab” almamıştır. Ayetlerin açık anlatımları buna tanıktır. Dahası: Kur’an, başlangıçta Arapların tümüne de seslenmemiştir. En’am Suresi’nin 92. ve Şura Suresi’nin 7. ayetlerine göre Kur’an’ın seslendiği kesim, “Mekke ve çevresi”dir.
Sayfa 35 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
- İbrahim, çocuğunu kurban etmek, kesmek için bir "düş"ü nasıl kanıt say­mış? Bunun Tanrı'dan olabileceğini nasıl (daha doğrusu niçin) düşünmüş? " Bu oğlanı bir armağan olarak veren Tanrı'ysa nasıl olur da yatırıp kesmesini buyu­ rur? Böyle ARMAĞAN olur mu? Tanrr'nın amacı armağan vermek mi cinayet iş­letmek, öz çocuğunu kestirerek sonsuz acılara gömmek mi?" diye neden düşün­ memiş? - Burada olduğu gibi başka konularda da, Kur'an'da Tanrı'nın insanları dene­ diğinden söz edilir. Tanrı'nın denemeleri kime karşı, niçin? Bir şey öğrenmeye, ya da kanıtlamaya gereksinimi mi var?
6 milyar yıl önce Dünya var mıydı ve böyle miydi? Gezegenimizin doğumundan sonraki, hiçbir canlının yaşamadığı, yaşayamadığı bir ortam düşünün. Baştan başa ateş. "Tek hücreli canlı" nın bile meydana gelmesi için bir buçuk milyar yıl beklemek gerekmiştir. Sözü edilen o "düzenleyici" neredeydi o zamanlar? Bugünkü hayranlıkla bakılıp görülen ve "Yaratan"ına kanıt sayılan canlıların, özellikle İnsan'ın, olsa olsa ancak birkaç milyon yılın ürünü olduğu bilimsel araştırmalarla ortaya konuyor. Dünya ise yaklaşık 5 milyar yıllık.
Sayfa 196Kitabı okudu
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, lâiklik alanında, açtığı yaralar kolay onarılamayacak bir açmaza sokulmuştur. Atatürk Türkiyesi'nde bunun olması ne denli acıdır! Atatürk yaşıyor olsaydı ne derdi acaba? Laikliğin böylesine kuşa çevrildiğini görseydi?
Sayfa 124Kitabı okudu
Reklam
Kâbe üzerinden kuşların uçmasına izin vermediği söylenen "Tanrı" ABD'nin savaş uçaklarına izin veriyor!
Sayfa 171Kitabı okudu
Atatürk bana göre dünyaya eşine az rastlanır bir biçimde la­ikliği getirmiştir. Yüzyıllara ancak sığabilecek nitelikteki devrimlerini kısa ara­lıklarla getirebilmiştir. Yaşamamıştır, yaşatılamamıştır. Çünkü onun getirdikleri çok kimselerin çıkar alanlarıyla çatışmıştır. Yaşamasına olanak vermemişlerdir.
Sayfa 221 - Kaynak Yayınları Birinci Basım: Ekim 2006Kitabı okudu
Laiklik
Emest Lavisse de şöyle der: "Laiklik, geçici olan dinlere, devam edici olan insanlığı idare etme hakkı ver­memek, dinlerin ilham ettiği garaz ve ayrılık ruhunu ortadan kaldırmaktır. Laik olmak, insan düşüncesinin hareketsiz olan bir din kuralına katlanmaması ve an­laşılmaz bir şey önünde hakkından vazgeçmemesi ve hiçbir bilgisizliğe razı ol­mamasıdır, hayatın yaşamaya değer olduğuna inanmak, bu yaşamı sevmek (...) gözyaşlarının iyilik getirici olduğunu kabul etmemek, azabın bir Allah emri ol­duğuna inanmamaktır. Laiklik, hiçbir sefaletten, acıdan yana olmamaktır..."
Sayfa 117 - Kaynak Yayınları Birinci Basım: Ekim 2006Kitabı okudu
Daha güzel bir dünya için karanlık yenilmeli. Yenilmeli ki, ger­çek nedir, ne değildir; her alanda ve herkes iyice görebilsin. Yenilmeli ki kan emiciler, bitler, parazitler de temizlensin ya da temizlenme sürecine girsin. Yenil­meli ki yol açılsın insanlığın önünde. Daha bir güzel, daha bir net ve aydınlık.
Sayfa 245 - Kaynak Yayınları Birinci Basım: Ekim 2006Kitabı okudu
Reklam
Atatürk, Muhammed'i Arap Peygamberi diye tanır. İslam için de "Arap dini" der.
Sayfa 278Kitabı okudu
Şeriat'ın "iktidar" olmasına kapı açmak, insanı, "ortaçağ karanlığı"na hapsetmenin yanı sıra, insan boğazlamanın, işkencenin bir sistem durumuna geldiği düzen için "buyursun, olabilirse iktidar olsun!" demektir!
Sayfa 183Kitabı okudu
Din kurallarında "değişmezlik" temeldir. Kurallar durağandır. İnsanlar ve toplumlarsa, yaşamlarıyla birlikte sürekli bir değişme içindedirler. Değişmeyen kurallar, her an değişen ve gelişen yaşamın gereksinimlerine karşılık vermezler.
Sayfa 128Kitabı okudu
- İbrahim, çocuğunu kurban etmek, kesmek için bir "düş"ü nasıl kanıt saymış? Bunun Tanrı'dan olabileceğini nasıl (daha doğrusu niçin) düşünmüş? "Bu oğlanı bir armağan olarak veren Tanrı'ysa nasıl olur da yatırıp kesmesini buyurur? Böyle ARMAĞAN olur mu? Tanrı'nın amacı armağan vermek mi cinayet işletmek, öz çocuğunu kestirerek sonsuz acılara gömmek mi?" diye neden düşünmemiş? - Burada olduğu gibi başka konularda da, Kur'an'da Tanrı'nın insanları denediğinden söz edilir. Tanrı'nın denemeleri kime karşı, niçin? Bir şey öğrenmeye, ya da kanıtlamaya gereksinimi mi var? - Bir başka kişi de, "düşünde gördüğünü bir kanıt sayarak", İbrahim'in tutumunu gösterirse ne olur? İbrahim'in öyküsüyle buna yol açılmış olmuyor mu? Hemen belirtilmeli ki, bu yola giden Müslümanlara da rastlanmıştır. - Tanrı, İbrahim'e -düşte de olsa- "oğlunu kesmesini" gerçekten buyurmuş da, sonradan buyruğunu geri mi almıştır? Böyleyse, Tanrılıkla bağdaşır mı bu? - Tanrı, İbrahim'e çocuğunu kestirmeyeceğini bildirirken oğlanın yerine bir "kurtulmalığa" (fidyeye) neden gerek görmüş? Bir başka canlıyı kurban etmek niye? Ya da bunun için bir kurbanlık yaratıp göndermek? Akla gelebilen, ama karşılıksız kalan sorulardır bunlar.
Şunu hemen belirteyim o sol kitapları okuduğum için inancımda sarsılma olmuş değildir. Yani onun hiç mi hiç etkisi olmadı. Bende inanç devrimi neden oldu? Ya da neden inançsızlık oluştu? Onu belirteyim. Doğubilime yönelmiştim. Çok bü­yük kütüphanelere gittim. O zaman ben İslamın kökenini gördüm, okudum. Söy­lencelerde de okudum. Bir gün Sümer efsanesi ile karşılaştım. Sümerlerde bir Tufan efsanesi. Baktım Tevrat'ta var, Kur'an'da var. Bu bir efsane, Sümer efsane­ si, nasıl olur da Tevrat'ta, Kur'an'da olabilir? Milattan Önce 3 bin yıllarında ka­leme alındığı sanılıyor. İslamdan, hatta Tevrat'tan çok önce. Peki bunlardaki olan, Kutsal kitaplarda ne arıyor? Sonra Hammurabi Yasaları'nı aldım, onunla Tevrat arasında karşılaştırma yaptım. Baktım Hammurabi Yasaları'nın kimi mad­deleri Tevrat'ta aynen geçmiş, ondan sonra Kur'an'a da yansımış. Peki bu ne? Bunlar Allah sözüyse? Yani sarsılmalar benim öyle başladı.
Sayfa 220 - Kaynak Yayınları Birinci Basım: Ekim 2006Kitabı okudu
302 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.