Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Dumanaltı

Nezihe Meriç

Dumanaltı Sözleri ve Alıntıları

Dumanaltı sözleri ve alıntılarını, Dumanaltı kitap alıntılarını, Dumanaltı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
<< Erip yetişmesinler, muratları boğazlarında galsın, gözünün göheri gararsın. Ne deyim, vay vay ki ne deyim. Öykem gabarıyor ki anlatılası değel... Gizci namıssız, gizci orospu... Oh ettim, oh ettim söyledim... Oh! >>
Sayfa 44 - Ankara, 1975Kitabı okudu
¶¶ Bu, yeni vali genç. Eşi de kendine uygun, o da genç. Kayabaşının kadınları onu gördükleri zaman, "Mavi boncuk, yüzük kaşı gibi maşallah, bir güzel, bir şenlikli avrat ki, o gadar olur," dediler. Sonra, "Eh n'olacak, aşı pişmiş, ekmeği hazır olduktan kelli..." diye düşündüler. Oysa şimdi, elti, akşamın alacasında, ellerini dizine bırakmış, "mavi boncuk sandıyıdık, cıncık gırığı çıktı," diye hayıflanıyor. ¶¶
Sayfa 4 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Benim de lâyığım buymuş demek ki, değiştiremediğime göre...
Peki nerede o insanlar şimdi? Ölmek nasıl bir şey ki?
Güneş açmıştı o çekingen mavi gözlerinin göğünde. Hem kaç güneş. Dünya güneşinin lafı mı olur, insanın sevinci, umudu, düşleri vurduğunda gözlerinin içine...
Sayfa 125Kitabı okudu
Yorgundum. Sinirlerim haraptı. Birikmiş tüm sıkıntıları, kırgınlıkları, acıları, hırsları, gerginlikleri bir araya toplayarak hüngür hüngür ağlamak istedim. Yapamadım. Katıldım kaldım.
Reklam
Sen sevmeyi bilen bir kızsın. Sevmeyi bilen, bir yolunu bulur yaşamanın da.
¶¶ Umut'a Tezgâh Kurmak (2/2) Orta 1'de küçük bir kızdım. Ölümüne dek hep kollamıştır Ali Fuat hoca beni. --Düşündükçe daha çok anladım: Belli bir eğitim düzeni içinde yetişmediğimizden, hep böyle birileri girdi yaşamımıza. Okuma, öğrenme yolları açtı bize, kendince. Peki ne okuduk, ne öğrendik! İşte Hocanım'a hep bunu anlatmaya çalıştım başlangıçta. <<Öğretmenin asıl çilesi budur Hocanım,>> derdim. Onun Batı'da eğitilmiş düzenli kafası pek anlayamazdı. Hay Allah! Bize doğru dürüst Atatürk ilkelerini bile öğretmediler. Biz öyle bir kavram kargaşası içinde yetiştik ki, bir dünya görüşü edinmek şöyle dursun, ona giden eğitim yollarını bile bulamadık. Bir düşün serüvenimiz bile olmadı. Yalapşap bir şeyler öğrendik. Bu öğrendiklerimizle kişisel bunalımlarımızı bile çözemedik. Hep bunaldık. Ben üstelik öğrenme acısı yanısıra, öğretemememenin de derdini çektim. Derttir dert! Öğrenmeye sıvandığımda --Hocanım böyle der-- geç kalmıştım. ¶¶ 1976, Boğaz
Sayfa 112 - Can YayınlarıKitabı okudu
¶¶ Din demek insanları sevmek demek. İnsanları sevmek demek, hileci olmamak, sevmenin tüm kurallarını yerine getirmek demek. Geri yanı vız gelir bana. ¶¶
Sayfa 137 - Can YayınlarıKitabı okudu
Canım eve gelmek istemiyor. Bizimki yaşamak değil, hamallık zaten canım. Doğru söylüyor çocuklar. Yalan değil vallahi, koyun gibi yaşıyoruz.
Reklam
¶¶ Arada bir de deli deli gülünmese! O da sinirden. Bir koşuşturmadır gidiyor. İki lokma ekmek için. Herkeste bir geçim, bir, yarın ne olacağız kaygısı. Her şey karışık, her şey bozuk... Dalaverası dönen, arkası olan kekâ! Yoksa, sürün dur, üç kuruş maaşla... Nedir yani yaşamak! Anlamsız bir hayat. ¶¶1
Can YayınlarıKitabı okudu
¶¶ <<Nasıl böyle sessizce yaşayıp öldüler!>> diye geçirir içinden Boncuk Hanım. Yaşlar yanaklarından süzülerek. <<Ne düşündüler yaşamak üzerine, insanlar üzerine? O zamanlar böyle vur-kırlar, parti marti kavgaları yok muydu? İnsanlar dünyanın farkında değillerdi zahir. O yüzden de mutlu yaşıyorlardı. Benim içinse, artık tek mutluluk evime geçip oturmak. Anılarımla başbaşa yaşamak. Nâlân'ım da gelir yanıma. Tek amacım, tek...>> ¶¶
Sayfa 108 - Can YayınlarıKitabı okudu
¶¶ Umut'a Tezgâh Kurmak (3/3) Bu eğitim çıkmazında, bu düzensizliğin, bilgisizliğin içinde tek başına arandım kendimi. Amacım hep iyi öğretmen olmak değil miydi. Onu da az mı aradım. Sonuç: Tam Yirmi dört öğrencim tutuklandı çantalarında, dolaplarında bulunan yayınlardan ötürü. Allah kahretsin! Peki kusur neredeydi? Allah kahretsin! Yorgunum ben. Dün gece hiç uyumadık otobüste. Sinirlerim hemen bozuluyor işte. Yıldırıyor beni. Gene yüzüm seyiriyor. ¶¶ 1976, Boğaz
Sayfa 87 - Can YayınlarıKitabı okudu
¶¶ "Nasıl olayım. Bildiğin gibi. Çarşıya uğradım. Vallahi rezillik. Ne olacak bu bizim halimiz! Yaşanacak gibi değil. Dünkü durumu biliyorsun. Bakarsın kalkar bu akşam geliverirler. Rezil olmayalım bari. Kızım, göze görünen bir kilo et, yarım kilo kıyma. Dünyanın parası, ortada bir şey yok..." "Öyle..." dedi komşusu. "Na işte, balık aldım ben de. Bi tabak bişey oldu. Dünyanın parası dediğin gibi." "File bile dolmadı. Parayı bozdurmaya korkuyor insan. Bozdurdun mu..." "Öyle öyle..." dedi gene komşu. Gözleri yeşil yeşil onun. Kahverengi kalemle, yüzünün çizgilerini aşağı sarkıtarak kuyruklar çekmiş uçlarına. Ama, yakıştırıyor kendine. Süslü kadının güveni içinde, gülügülüveriyor. "Bozdurdun mu gidiyor. Eskiden..." "Yok canım, eskiyi hiç karıştırma ya, daha altı ay öncesi bile..." ¶¶
Sayfa 10 - Can YayınlarıKitabı okudu
41 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.