Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Edebiyat ve Sanat Yazıları

Marcel Proust

Edebiyat ve Sanat Yazıları Gönderileri

Edebiyat ve Sanat Yazıları kitaplarını, Edebiyat ve Sanat Yazıları sözleri ve alıntılarını, Edebiyat ve Sanat Yazıları yazarlarını, Edebiyat ve Sanat Yazıları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir yazar için tek gerçeklik, düşüncesini bireysel olarak yansıtabilen şeydir, yani eserleridir. Yazarın büyükelçi, prens, ünlü olması hiçbir önem taşımaz. İnsani gururla şöhret peşine düşmek yazar için felakete yol açabilir, ama belki de o olmasa, tembellik kendisini mahveder, sefahat sersemletir, hastalık yer bitirirdi. Hiç değilse şöhretin bir edebi gerçekliği olmadığını bilmesi gerekir.
Sayfa 117 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Bedenimizin hastalıkları kişiliğimizin hastalıklarına sebep olmaz, ama kişiliğimiz ile bedenimiz birbirine o kadar bağlıdır ki, aynı talihsizliği paylaşırlar.
Sayfa 108 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geçenlerde Tolstoy’un ölmesinden korkmuştuk; bu felaketi yaşamadık, ama dünya onun kadar önemli bir başkasını kaybetti: Ruskin öldü. Nietzsche delirdi, Tolstoy ve Ibsen yazarlık hayatlarının sonuna gelmiş gibi görünüyor; Avrupa büyük “ruhsal danışman”larını birbiri ardına kaybetmekte.
Sayfa 103 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Ama fazla kullanılmış fermuar kadar yorgun gözkapaklarının kenarları kızarık. Bedenini saran eski giysiler gibi derisi de sertleşmiş ve eskimiş.
Sayfa 91 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Nesnelerde insanlar kadar canlıdır, çünkü bütün görsel olgulara sonradan dışsal nedenler atfeden akıldır…
Sayfa 40 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Özlem şüphesiz fiziksel bir hastalıktır, ama fiziksel hastalıklar arasında bedeni ancak hafıza aracılığıyla etkileyenleri ayırmak gerekir.
Sayfa 35 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Alışkanlık her şeyi zayıflattığı için, bir insanı bize en iyi hatırlatan şey, önemsiz olduğu için unuttuğumuz şeydir aslında.
Sayfa 34 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Bir insan, içimize nüfuz edebilmek için, zamanın şekline bürünmek, çerçevesine kendini uyarlamak zorundadır…
Sayfa 33 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Şairlerin bedenini şeffaflaştırıp ruhlarını görmemizi sağlayan şey, gözleri ya da hayatlarındaki olaylar değil, kitaplarıdır; çünkü içgüdüsel bir arzuyla varlığını sürdürmek isteyen şey, şair geçerliliğini kaybettikten sonra varlığını devam ettirmek üzere ruhundan sıyrılmış olan şey, kitaplarındadır.
Sayfa 23 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Her şeye rağmen, bitmek tükenmez gibi görünen bu yaratıda Tolstoy kendini tekrarlar gibidir; sanki elinin altında sınırlı sayıda tema vardır, biçim değiştirmiş ve yenilenmiş olsalar da diğer romandaki temaların aynısıdırlar.
Sayfa 84 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Anna Karenina’daki büyük hasat, av, paten, vs. sahneleri diğer sahnelerin arasında mesafe yaratan, bir uçsuz bucaksızlık izlenimi uyandıran geniş ve belirgin alanlar gibidir. Sanki Vronski’nin iki konuşması arasında biçilecek koskoca yeşil bir çayır, koskoca bir yaz mevsimi vardır.
Sayfa 83 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Bu kitaptan sonra “Budala” okumayı düşünürken karşıma çıkan cümle
“Budala güzel bir kitap olacak,” der -tıpkı Vadideki Zambak gibi-, çünkü içinde yeni bir adamın uyanmakta olduğunu hisseder. Gide ne derse desin, anlatının arasına serpiştirilmiş entelektüel bölümler vardır: mesela Budala’da idam cezası konusundaki uzun fikir yürütmeler.
Sayfa 75 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Dediğim gibi, kahramanlarım baştan aşağı uydurma, gerçek hayatta karşılıkları kesinlikle yok.
Sayfa 37 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
“Üslup kimilerinin sandığı gibi bir süsleme değildir kesinlikle; teknik meselesi bile değildir, üslup -tıpkı ressamlar için renk gibi- bakışın bir niteliğidir, her birimizin gördüğü, başkalarının görmediği özel bir evrenin açığa çıkışıdır. Bir sanatçının bize sunduğu haz, bize bir evren daha tanıtmasıdır.”
Sayfa 29 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Kayıp Zamanın İzinde’nin Doğuşu: Çaya Batırılan Madlen
Daha bu birinci ciltte, “Ben” diyen (ve ben olmayan) kahramanın, yani anlatıcının madlenini batırdığı çaydan aldığı bir yudumda, bir anda unutulmuş yılları, bahçeleri, insanları bulduğunu göreceksiniz; onları daha önce de hatırlıyordu kuşkusuz, ama renklerini, büyülerini unutmuştu; böylece kahramanıma Japonların suya girer girmez çözülüp şekillendiği, birer çiçek, birer insan olduğu oyunlarındaki gibi, kendi bahçesinin, Vivonne Nehri’nin nilüferlerinin, köyün iyi yürekli sakinlerinin, onların küçük evlerinin, kilisenin, bütün Combray ve civarının şekillenip hacim kazandığını, bahçeleriyle bütün kentin çay fincanından dışarı fırladığını söyletebildim.
Sayfa 28 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
332 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.