Taylan Kara'yı, aklımdan geçenleri satır satır yazdığı bir makalesi ile tanıdım; dobra dili, tutkulu üslubu ve öfkeli kalemi ile sevdim... "Edebiyatla Ahmaklaştırma Felsefeyle Çökertme" isimli kitabını duyduğumda, tüm bu özellikleri birleştiren sivri bir eser ile karşı karşıya olduğumu anlamıştım. Taylan Kara, "kime ayıp olur, kimi kırarım" demeden içinden geçtiğimiz ve aklı, bilimi, aydınlanmayı inkârda doruğa varmış postmodern dönemin ipliğini pazara çıkarmış! Üniversite profesörlerinin, nobel ödüllü edebiyatçıların, günümüzde köşe başlarını tutmuş kanaat önderlerinin maskesini düşürmüş, çok haklı olarak "yeni ortaçağ" dediği bu karanlık günlere ışık tutmuş... Çok da iyi yapmış!
Açıkça söyleyeyim bir Orhan Pamuk hayranıysanız, Hasan Ali Toptaş'a "günümüzün Kafka'sı" diyenlerdenseniz, İlber Ortaylı veya Yıldız Ecevit'te bir keramet bulanlardansanız; bu kitap sizi mutsuz eder... Ama eğer günümüzün tüm gerici saldırısına rağmen aydınlanma değerlerini henüz yitirmemiş, kelimeleri bir şeyleri gizlemek değil açıklamak için kullanan, mistisizmden huylanan, ruhunu piyasaya teslim etmemek için direnen bir edebiyat okuru, bir felsefe meraklısıysanız; bu kitap tam size göre... Ruhunuz şenlenecek, beyninize kan gidecek, aklınız berraklaşacak, ciğerlerinize nefes dolacak... Toplumsal varoluşumuza karşı saldırıya geçmiş postmodern edebiyatın zehirine karşı bir panzehir arayan henüz ahmaklaştırılmamış herkese tavsiye ederim...
