Derdime vâkıf değil cânân beni handân bilir
Hakkı vardır şâd olanlar herkesi şâdân bilir
Söylesem te’siri yok sussam gönül râzı değil
Çektiğim âlâmı bir ben bir de Allah’ım bilir
Gözümden dembedem bağrım ezip yaşım gibi gitme
Seni terk etmezem çün ben beni sen dahi terk etme
Durmadan yüreğimi ezerek, yaralayarak gözümden akan yaş gibi gitme
Madem ben seni bırakmıyorum, sen de beni
Derdimi ey yâr derdim kimse yok benden yana
Gönlüme derdim velî gönlüm dahî senden yana
Ey sevgili derdimi söylerdim ama kimse yok benden yana
Derdimi gönlüme söylerdim ama o bile senden yana"
Nûrunu şemsten meh-i enver alır da gösterir
Mihr-i münevverin de elbette ki kânıdır yüzün
Parlak ay, nürunu güneşten alarak gösterir
Aydınlık güneşin kaynağı da elbette ki senin yüzündür.
Gerçi 'adettir bulunmak her güzelde bir kusûr
Bedr-i hüsnünde senin bir türlü noksan göremedim
Ey sevgili! Her güzelde bir kusurun bulunması adettendir ama
Senin ay gibi parlak yüzünde bir kusur göremedim.
Bağlanıp zülfünde bozdum ahdi de peymânı da
Çeşmini gördüm unuttum derdi de dermânı da
Gönlüm sevgilinin saçının tuzağına bağlandığından beri verdiğim sözü de ettiğim yemini de bozdum
Sevgilinin güzel gözlerini gördüm derdi de dermanı da unuttum