Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hangi İslam

Erhan Aktaş

Hangi İslam Gönderileri

Hangi İslam kitaplarını, Hangi İslam sözleri ve alıntılarını, Hangi İslam yazarlarını, Hangi İslam yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Müslümanların kimi zaman hata yapması, günah işlemesi onun Müslüman olmasını ortadan kaldırmaz. Ancak bir Müslümanın günahında ısrarcı olması ve günah işlemeyi alışkanlık haline getirmesi onun Müslümanlığını anlamsız ve değersiz yapar.“
“Hidayet’le sapkınlık yer değiştirmiş; öyleki sapkınlaşanlar; hidayet üzerinde olanları sapkınlıkla suçlar hale gelmişlerdir.“
Reklam
“Müslüman, yalnız şehadet kelimesini söylemekten değil, kur’an’ın tümünden sorumludur. Kur’an’ın tümüne muhataptır.”
“Kur’an’ı anlayamayız anlayışı, önyargısı kur’an’ı anlamanın önündeki en büyük engellerden biridir. Kur’an’a karşı böyle bir anlayışa sahip olmaktan daha büyük bir yanlış olamaz.“
“Yaşama dönüşmeyen inancın, tıpkı doğru olmayan inanç gibi Allah’ın yanında değeri yoktur. Örneğin okula kayıt yapmak tek başına yeterli değildir; öğrenci olmak için okula, öğrenime devam etmek şarttır. Tıpkı bunun gibi yalnızca inanmak da tek başına yeterli değildir. İnanıyorum demekle inanç gerçekleşmez. İnancın gerçekleşmesi için inanılan şeye “nasıl” inanılması gerekiyorsa öyle inanmak ve yalamak gerekir. Müslümanlığın öngördüğü koşulları yerine getirmek gerekir.”
“Ne kadar garip bir şeydir ki Kur’an’ı, yüceltmek adı altında hayatımızdan çıkardılar. Kur’an’ı referans almayan bir yaşam nasıl İslam olarak tanımlanabilir?”
Reklam
Öncelikle şu bilinmelidir ki Kur’an’da peygamber kelimesi geçmez. Peygamber farsça bir kelimedir. Kuranda Nebi ve Resul kelimeleri geçmektedir. Nebi, haber alan kimse, ayetlerin vahyedildiği kimse demektir.“ Haberci olmakla görevi kılınan “kimse olarak da tanımlanabilir. Resul ise “elçi“, demektir. Elçi “vahyi ileten“ demektir. Diğer bir anlatımla Nebi, “görevili “; resul, görevlinin yaptığı “görev“. Demektir
“İslam’ın ‘Cahiliye ‘ kültürü ile kirlenmesi Nebi döneminde özel koşullardan dolayı mümkün olmamıştır. Çünkü iki yıllarda İslam’ı seçenler bilinçli olarak seçiyorlardı. Neye evet dediklerini biliyor ve kendilerini Cahiliye Kültürüne ait olan değerlerden arındırarak İslam’a giriş yapıyorlardı. İlk yıllarda insanlar bireyler şeklinde Müslüman
“Mü'minlerin toptan seferber olmaları uygun değildir. Dinde bilgi edinmek için her grubun içinden bir takım kimseler gitmeli ve döndüklerinde halklarını bilgilendirmelidirler. Umulur ki onlar sakınırlar.“ 9/Tevbe Suresi 122.ayet Bu ayet din adamları sınıfının, alim olmanın nedeni önemli bir mevki olduğunu anlatmak için referans gösterdikleri bir ayettir. Onlara göre alim olmak savaşmaktan, Allah yolunda şehit olmaktan daha önemlidir. Alim olmak o kadar önemli bir şeydir ki Allah âlimleri savaşmaktan muaf tutmuştur. Âlimler savaşa gitmeyecek, Müslümanlar savaştan döndükten sonra onlara ve diğer insanları dinle anlatacaklar. Biraz akleden birisi ayeti asla böyle anlamaz. Çünkü bu ayet indiği zaman savaşa kim gitmiş, Nebi ve onun yanında yer alan Müslümanlar. Âlimler savaşa gidemeyip de Nebi ve seçkin arkadaşları döndüklerinde onlara mı dini anlatacaklar? Oysaki ayette savaştan söz edilmemektedir: ayetteki sefer sözüyle kastedilen şey, savaşa çıkmak değil yolculuktur. Nebi Medine’dedir. Mekke’de kalan müminler Nebi’den yeni vahiy edilen ayetleri öğrenmek için Medine’ye gelip gitmektedirler. Aslında bu çok tehlikeli bir yolculuktur. Zira her an yakalanıp öldürebilirler. Geliş gidişler çok tehlikeli olduğundan, Allah, Mekke’den Medine’ye gidenleri: “dinimizi öğrenmek için hep birlikte Medine’ye gitmeyin, her grubu temsilen bir kaç kişi gitsin, dinlerini öğrensin ve döndüklerinde de gitmeyenlere anlatsın“ diye uyanmaktadır.“
“Din adamları sınıfı, halkın iktidara tam bir bağımlılık göstermeleri gerektiğini ve bunu Allahın istediğini din adına halka kabul ettirdiler. “Ûlû’l Emre itaat ve biat etme”, yöneticilere itaat etmenin koşulsuz olması, yönetim ne yaparsa yapsın, hangi günah ve haramı işlerse işlesin, ne kadar zalim ve kötü olursa olsun yerine de yine de itaat edilmesini şart olduğuna, halkı inandırdılar.”
Reklam
“İnanç, insan için yaradılışsal bir ihtiyaçtır.“
“Yeryüzünde işlenen zülümler de din adamları sınıfının büyük bir katkısı vardır. Zira her düzeyde ve sistemde bu sınıf, firavunların ve kanunların iktidarlarını sürdürmelerinde en önemli dayanak ve güç olmuştur. Onun için onlar, her zaman firavunlar tarafından korunur ve himaye edilirler.”
“Nebi’nin döneminde din adamları sınıfı yoktu. Bu sınıf Emevilerle birlikte oluşmaya başladı. Emevi saltanatı ideolojisi ile imamet mitolojisinin oluşturduğu din adamları sınıfı; varlığına gereklilik ve meşruluk kazandırmak için çoğunlukla uydurdukları hadislerden kısmen de Kur’an‘dan yararlandı. Özellikle kimi ayetlerde yer alan alim ve ilim
Kur’an!
“O, bir hitaptır ve muhattabı yalnızca akıldır. Üst düzey bir zekaya da ihtiyacı yoktur. Ortalama, orta düzeyde bir akla hitap etmektedir.”
“Kur’an’ı doğru anlamak dil sorunu değil, anlayış sorunudur.”
206 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.