Öne Çıkan Hanım Ana'nın Cenaze Töreni kitaplarını, öne çıkan Hanım Ana'nın Cenaze Töreni sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Hanım Ana'nın Cenaze Töreni yazarlarını, öne çıkan Hanım Ana'nın Cenaze Töreni yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hanım Ana'nın Cenaze Töreni olmak üzere 3 kitabını okudum birbirinin devamı olduğunu okumuştum kaç yerde ama bence öyle değil karekterler farklı olaylar farklı sadece yaşanan yerler ve yoksulluk ve bir kaç isim benzerliği var sürekli albay kelimesinin geçtiği gibi.
Hanım Ana'nın Cenaze Töreni 8 ayrı öyküden oluşuyor olaylar karekterler farklı birbirleriyle bağlantıları yok. Hanım Ana'nın cenazesi en sonda ki öykü öyle çok uzun değil ve çokta merak uyandırmiyor zamanla çok zengin olmuş evlenmemiş bekar bir kadının ulkelerin toprakların ve insanların üzerinde ki hakimiyetini anlatiyor. kadın ve çevresinde ki herkes onun ölümsüz olduğuna inanıyor ama vakti geldiğinde onunda ölümlü bir canlı olduğunu herkes öğreniyor. Aslında ben hanım anayı 2. Elizabeth'e çok benzettim bu tamamen benim düşüncem tabi :) kitap 1962 yayınlanmış Elizabeth 1926 doğmuş ve 2022 yılında ölmüş yani yazar bunu bilerek mi yazdi tamamen tesadüf mü bilemiyorum ama cenaze törenlerini ülke siyasetçilerin rahat nefes almaları herkesin dıştan üzülüp içten gülümsemeleri bile aynı gibi tavsiye edermisiniz derseniz oda size kalmış ben çok begenemedim :)
Ana aynı hatayı ikinci kez yaparak kocasının peşinden gideceği yerde ayakkabılarını giydi, kapının kol demirini yerine taktı, yatağa oturup beklemeye koyuldu.
Peki ya iki yüz peso?''
''Çekmecede hiçbir şey yoktu ki,'' dedi Dâmaso.
Don Roque ağzında bir şey çiğner gibi yaparak düşünceli bir yüzle baktı ona, sonra gülümsedi.
''Hiçbir şey yoktu,'' diye tekrarladı birkaç kez.
''Demek hiçbir şey yoktu.''
Demiri yeniden eline alıp, ''Öyleyse şimdi bu hikayeyi Baikan'a anlatacağız,'' dedi.
Dâmaso ellerinin terini pantolonuna sildi.
''Hiçbir şey olmadığını siz de biliyorsunuz.''
Don Roque gülümsemeye devam ediyordu.
''İki yüz peso vardı,'' dedi. ''Şimdi onu senin burnundan fitil fitil getirsinler de gör bakalım; hırsız olduğundan değil, salaklığından.''
Marquez'in pek çok hikâyesi olayların ortasında başlar. Tıpkı rüyalar gibi, bir başlangıcı yoktur bu hikâyelerin. Zaman ve mekânda git gellerle olayın geçmişi hakkında birtakım bilgiler verilir. Hikâyeler ilk okuyuşta bir anlam ifade etmez gibi görünürler. Okur kimin sesini dinliyor ya da olayları kimin bakış açısından izliyor belli değildir.