İlim-din ihtilafı İslam dünyasında değil, Hristiyan batı dünyasında ortaya çıkmış sonra da oradan dünyanın dört bir yanına yayılmıştır. Bu İslam dünyasının değil batının problemidir.
Kur'an, kainat ve insan, bu şekilde Allah'ın isim ve sıfatlarının değişik şekillerde tecelligahı olarak, birbirleriyle fevkalade bir iç bağlantı halinde, birbirlerini şerh ve izah eden ve neticede Allah'ı tanıtan üç külli muarrif, üç külli kitaptır.
Bizde de batıyı aynen kopya eden şabloncular, bu iki dinin birbirinden ne kadar farklı olduğunu sezemeyerek, oradaki din-ilim çatışmasını olduğu gibi iktibas etmek suretiyle, ilim tarihinin en büyük hatasını; sonra da, İslam dünyasındaki hakikat aşkının, nasıl bir ilim ve araştırma aşkına inkılap ettiğini, bu aşk û iştiyakla, daha hicri dördüncü asrın sonlarına doğru gelirken ne ilim abidelerinin yükseltildiğini görmemekle de, en affedilmez günahı işlemişlerdir.
Din; akıl sahiplerine yaratılış gayesini bildiren, onları kendi hür iradeleriyle, Allah Rasulü'nün i̇rşat çerçevesi içinde, felaha ve kemalata sevkeden; ayrıca onların maddi manevi ihtiyaçlarını karşılayacağı sözünü veren ilahi bir kanunlar mecmuasıdır.