İlişkilerde Onur Mücadelesi
Donna HicksEn Eski İlişkilerde Onur Mücadelesi Sözleri ve Alıntıları
En Eski İlişkilerde Onur Mücadelesi sözleri ve alıntılarını, en eski İlişkilerde Onur Mücadelesi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz." Öyle görünüyor ki biz insanlar için en önemlisi kim olduğumuz konusundaki hislerimizdir. Başkalarının gözünde iyi görünmek, kendimizle ilgili iyi hissetmek ve başkalarının özen ve ilgisine layık olmak için can atıyoruz. Onur için, yani içsel önem ve değer algısı için duyulan bir arzuyu paylaşıyoruz. Değerli hissettiğimizde, önemimiz fark edildiğinde memnun oluyoruz. İlişkilerimizde ortak bir değer algısı onaylandığında ve buna saygı gösterildiğinde birbirimize bağlanmış oluruz. Ayrıca karşılıklı değer algısı değer algısı iki tarafın da birbirine erişmesi için gerekli olan güvenliği sağlıyor, devamlı büyüme ve gelişmeyi mümkün kılıyor."
" Dünyaya güçlü, özsavunmacı ve potansiyel olarak yıkıcı içgüdülerle gelmiş olabiliriz, ama kendimizi savunurken birbirimizi ne kadar çok incittiğimize dair bir farkındalıkla giriş yapmadık. Farkındalık kendini anlamayı ve kabulü gerektirir. Emek gerektirir."
" Öyle görünüyor ki biz insanlar için en önemlisi kim olduğumuz konusundaki hislerimizdir. Başkalarının gözünde iyi görünmek, kendimizle ilgili iyi hissetmek ve başkalarının özen ve ilgisine layık olmak için can atıyoruz. Onur için, yani içsel önem ve değer algısı için duyulan bir arzuyu paylaşıyoruz. Değerli hissettiğimizde, önemimiz fark edildiğinde memnun oluyoruz. İlişkilerimizde ortak bir değer algısı onaylandığında ve buna saygı gösterildiğinde birbirimize bağlanmış oluruz. Ayrıca karşılıklı değer algısı değer algısı iki tarafın da birbirine erişmesi için gerekli olan güvenliği sağlıyor, devamlı büyüme ve gelişmeyi mümkün kılıyor."
Farkındalık kendini anlamayı ve kabulü gerektirir. Emek gerektirir.
Bazı bilim insanları insan ilişkilerinin hayatta kalmak için elzem olduğunu ispatladı. Bizi biyolojik olarak birbirimize bağlayan bu yeni kanıt, insan gelişimi üzerine çalışanların on yıllardır iddia ettikleriyle tutarlıdır: yalnızca tek başına hayatta kalmak üzere donanmış bireysel varlıklardan daha fazlası olduğumuz ve ilişkilerimizin sağlama olduğunda büyüyen ve gelişen sosyal varlıklar olduğumuz. Hayatta kalışımız ayrılmaz bir biçimde ilişkilerimizin kalitesiyle bağlantılıdır; büyüme ve gelişimimiz ilişki ortamında gerçekleşir.
İnsanların bu oldukça hassas yönü, yani başkaları tarafından ihlal edilmeye karşı kırılganlığımız, tuhaf olsa da kritik bir fonksiyona hizmet etmektedir: hayatta kalmaya katkıda bulunur. Tehlikenin eli kulağında olduğunda, birisi ya da bir şey bizi tehdit ettiğinde bizi uyarır; bize, tehdidi ortadan kaldırmamız için hareke geçmemizi söyler. Öz savunmacı içgüdülerimiz güvenliğimiz için hazırdır; bizi, kendimizi korumanın emrinde savaşmak ya da geri çekilmek üzere hazır hale getirirler.