Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zamanımızın Bir Kahramanı

İntihar

Kaan Arslanoğlu

İntihar Sözleri ve Alıntıları

İntihar sözleri ve alıntılarını, İntihar kitap alıntılarını, İntihar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Soğuktu dünyası, ıslaktı, soluk soluğaydı. Karanlıktı, rüzgarlıydı azıcık. Sırtında ağır bir yük vardı."
Sayfa 12 - ADAM YAYINLARI
Mantık denen şey nedir ki sahi! Kim, kendi yapmadan doğru ya da yanlış olduğuna gönülden inanabilir bir şeyin? Doğru ya da yanlış nedir ki hakikaten? Kim kendi gücünü, yüreğini ateşte sınamadan, iç huzuruyla, benim doğrum budur, diyebilir.
Sayfa 135Kitabı okudu
Reklam
"Tutunamayan"ı oynayanlarla kaynıyor ortalık. Uyum­suz, sorunlu, her şeyi anlamsız bulduğunu söyleyen, tutunmak için hiçbir şey yapmadığı havasında yığınla insan. Oysa ellerine bir dikkat edin, demir pençeler görürsünüz. Çelik tırnaklar. Yakınlarında uzakla­rında ne görür ne hissederlerse pençelerini takarlar. Tutunurlar, hem de ne biçim tutunurlar. Boş vermiş görünümdedirler güya, uçan kuş­tan haberleri olur. Yaklaşmadan kokusundan tanırlar işlerine yarama­yacak olanı, selam bile vermezler uzaktan. Duygulu görünürler, acın­dırırlar kendilerini, yürekleriyle değil hesaplarıyla yaşarlar oysaki. "Dis­connectus Erectus" gibi bir ad takmışlardı bunlara galiba, Latince bil­se Connectus Erectus'tan daha anlamlı bir karşı isim bulabilirdi. Bü­tün bedenleriyle yapışanlar ya da tırnaklarıyla sıkı sıkı yek vücut olan­lar gibi... Alırlar da alırlar. Fare gibi üflerler kopartmadan önce bir şey­leri. Tırtıkladıkları, sürekli tırtıkladıkları bile fark edilmez o yüzden.
Adı Murat'mış. Evet, öyleydi herhalde. Murat!! Sana kalsın dünya güzelin Murat. Rakibin olacak halim mi var benim. Alıp götürücü na­zarlar atamam ki onlara. Senin gibi... Küstah bakışlardan hoşlanır ke­vaşeler. Kendini bir bok zanneden bakışlardan... Haşin, delici, yatağa atıcı suratlardan. Götürücülükleri gözlerinden okunur ve kadınlar ba­yılır buna. Ne olacak benim yakışıklılığımdan. Pislik İster onlar. Söyle bunları, hemen inkar edeceklerdir; kabul ederler mi, ne denli çürük karakterliysen, ne denli iğrenç kokular yayıyorsan etrafa o denli çekici olduğunu gözlerinde. Benden ne kötülük gelecek sana kızım, hangi kazığımı yiyeceksin, kim sana anlatacak kirli hikayelerimi, nerede mın­cıklayacağım oranı buranı; sıkılırsın iki günde.
Tüm bu koşuştur­ma pahalı bir tenis kulübüne üyelik uğruna mı? Çocuğumuz en iyi ko­leje kayıt yaptırabilsin diye mi? Ben de en iyi kolejden mezun oldum ve yaşamdaki en olumlu edimim oğlumu en iyi koleje sokabilmek ola­cak; o da kendi oğluna, kızına aynı geleceği hazırlayacak ve yalnızca bununla övünecek. Yeter! İşte bu son sözcüğü kimse söyleyemiyor.
Kusursuz insan yok diyorlar. Doğru, kusursuz in­san yok ama kusurlar arasında hiç mi fark yok?
Reklam
Bazı insanların yaşamda tutundukları tek halka ger­çekte işleriydi. Paranın bile önemi kalmamıştı onlar için. Bir sı­nırı aştıktan, kendin için harcayamadıktan sonra ne değişir birkaç sıfır eksik birkaç sıfır fazla... Şuna buna özenip umutlanamazlar. Daha iyi bir yaşam beklentileri, söz gelimi daha iyi bir tatil özlemleri artık hiç olmayacak. Tek amaç daha güçlü konuma gelmek. Rakipler. Şirket içinden rakipler. Rakip şirketler... Daha güçlü olmak gerek. Her şey ra­kipleri alt etmek için. Alt etmek ne için? Belirsiz. Peki belirli olan ne?
Peki, ne içindi bunca hırs, bunca çekişme. Neyi paylaşamıyorlardı büyük oynayan şu küçük insanlar. Yönetme hırsı. Başkalarının üstünde olma hırsı. Daha çok pay. Daha rahat bir yaşam. Büyük zenginlerin yaşamına daha benzer bir hayat.
Ne müthiş bir şeydi! Her biri birbirinden daha değerli milyarlarca yaratığın arasına başka bir yaratık daha katılmıştı. Bir mucizeydi bu. Her gün on binlercesi gerçekleşen bir mucize... O da büyüyecekti, o da tüketecekti bol bol. Yeni ağaçlar kesilecekti onun için, onun da karışacaktı bokları derelere, denizlere.
64 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.