Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.13
İslam’ın Krizi Yorumları ve İncelemeleri
İslam’ın Krizi yorumları ve incelemelerini, İslam’ın Krizi kitabı hakkındaki okur görüşlerini , İslam’ın Krizi puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
7.710 üzerinden
144 syf.
·
Puan vermedi
İslam'ın krizi mi? İnsanlığın krizi mi? Her ne kadar farklı coğrafyalarda farklı kategorilerde bir kriz yaşanıyor olsa da insanlığı en çok etkileyen ya da dillendirilen ya da en azından bizim duyduğumuz ve hissettiğimiz; müslümanların yaşadığı kargaşadan doğan bir kriz var desem, kesinlikle yüzde yüz yalan olur yazarın da anlattığı üzere çok eskiden beri belki ilk insanlardan beri yaşanılan bir menfaat krizi var sadece. Bunu sıfatlaştırıp, sıkıştırıp bazı coğrafyalara dağıtmanın mantığı yok bence. Tüm dünyanın çöreklendiği nimetleri bölüşememenin krizini nedense ideolojilere sıkıştırıp birileri tahakküm dağıtıyor. Esas mesele bu menfaat, çıkar kavgasından doğan paylaşamama krizidir anlayacağın Bernard Amca.
Her ne kadar islamın temellerinde radikallik yok ama işte bu kökten dinciler nasıl çıkıyor anlamıyorum dese de. Ya arkadaş Amerikalılar'dan bu müslümanlar ne istiyor nedir bu kin ve nefret dese de, Bernard amcamız bir kitap yerine tarihi verilerle süslenmiş propaganda üretmiş geliyor bana.
İslam’ın Krizi
Kitap, 11 Eylül 2001 İkiz Kuleler saldırısı sonrası bin Ladin tarafından yapılan açıklamaya atıfla başlıyor, aslında kitabın yazılış amacı da bu; köktendinci grupların gözünden Amerika’nın görünüşü incelenmeye çalışılmış.
Kitap ilk bölümde İslam’ın Tanımlanması başlığı altında başlayarak İslam dini hakkında bilgiler verilerek başlanmış. Hemen ardından ise İslam coğrafyası dışında kalan Dârü’l-Harp başlığı altında diğer coğrafi bölge ele alınmış. Akabinde Haçlı seferlerinden emperyalistlere kadar geçen süre anlatılarak, Müslüman topraklarına yapılan işgal veya diğer saldırıları tarihi süreçler ele alınarak Müslüman bakış açısı ile anlatılmaya çalışmış.
Akabinde, bana göre kitabın en güzel bölümü olan, Amerika ile Rusya karşılaştırılması yapılıyor. Amerika’nın Büyük Şeytan olarak algılanış dönemi ve Rusya’nın da işgalci bir devlet olmasına rağmen Orta Doğu coğrafyasında çok da düşman olarak görülmemesinin sebepleri incelenmeye çalışılmış.
Kitabın devamında ise Israil’in Orta Doğu’ya yerleşmesi, verilen mücadeleler, kurulan örgütler, Suudi’lerin ortaya çıkışı ve akabinde Vehhabiliğin gelişim göstermesi konuları ele alınmış. Son olarak ise tekrar bin Ladin’e dönülerek 2001 yıllarında yapmış olduğu açıklamalar üzerinden terör eylemlerine değinilerek gelecek zaman için bazı çıkarımlar yapılmış.
Bernard Lewis’i “Demokrasinin Türkiye Serüveni” ile tanıyıp okumaya başladım. Türkiye’de bilinen 17 kitap tercüme edilerek Türk okuyucuya sunulmuştur.
İslam’ın Krizi” (Kitap adı İslam'ın Krizi değil, Müslümanların Krizi olsa daha isabet olurdu)ilk etapta sadece iç sorunları ele alacak ve problemleri tespit edecek belki çözüm önerisi de
·
Puan vermedi
Kitap tarihçi yazarın Kasım 2001'de The New Yorker'da yayınlanan bir makalesinin güncel hale getirilmesiyle ve kendi deyimiyle "uzun bir makaleden kısa bir kitaba dönüştürülerek" bazı makalelerden de bir kaç kısım alınarak basılmış.
İslam Dünyasının sorunlar sarmalının nedenlerinden bahsetmek için konuyu en başından almış. Hristiyan Dünyası ile sembollerde, söylemlerde, bazı hareket noktalarında benzerliklerimizi ortaya koymuş. Yanlış bilinen bazı benzerliklere de açıklama getirmiş. Kitap, müslüman ve hristiyan çatışmalarını en başından alarak, 2001 yılındaki Usame Bin Ladin'in saldırılarına kadar getirmiş.
İslam Dünyasında batıya karşı duyulan öfkeyi anlamaya çalışmış. Konu başlıklarında bunun sebeplerine değinmiş. İslam Dünyasındaki çıkmazı görünce gerçekten bir İslam Dünyası içerisinde bulunan Türkiye'nin her türlü zorluğa rağmen nasıl bir nimet olduğunu görüyor ve şükrediyorsunuz.
Yazar, suçlu, masum ayırt etmeden islam adına yapılan bazı şiddet ve terör olaylarının da islamda yeri olmamasına rağmen yapıldığını aktararak, bu tip müslümanların bu eylemleri yaparken ki motivasyon kaynaklarını da anlatıyor.
Kitabı okurken, kitaptan Banu AVAR tadı alıyorsunuz. Ama tek bir farkla, Banu AVAR emperyalizme ağız dolusu laf ederken bir kez olsun Rus emperyalizminden bahsettiğini göremezsiniz. Rus emperyalizmine kör ve sağırdır. Bu kitap müslüman dünyasına zamanında zulmeden ve sömüren Sovyet Rusya'ya neden Amerika kadar tepki duyulmadığını da anlamaya çalışıyor.
Ortaçağ'dan refahı çıkacağını sanan bir zihniyetle kriz aşılamaz
İslamın krizi, Arap entelektüellerinden oluşan bir komite tarafından hazırlanan ve Birleşmiş Millerler himayesinde yayınlanan 2002 Yılında Arap Ülkelerindeki İnsani Gelişmişlik raporu, bazı çarpıcı karışıklıkları ortaya koyuyor. Arap dünyası senede yaklaşık 330 kitap çeviriyor ki bu rakam, Yunanistan'ın çevirdiği kitap sayısının beşte
Bernard Lewis'i bana saygı duyduğum bir öğretmenim önermişti ve neredeyse bir iki yıldır kitaplarını okumak istememe rağmen okumak nasip olmamıştı. Kısmet bugüneymiş. Bernard Lewis, İngiliz asıllı Amerikalı tarihçidir. Princeton Üniversitesi'nde profesördür. İslam tarihi ve İslam-Batı ilişkisi hakkında uzmanlaşmıştır. Ortadoğu hakkında uzmanlaşmış batılı uzmanlar arasında en çok okunan yazarlardandır. Hatta Bush'un danışmanlığını da yapmıştır. Bu yüzden Orta Doğu hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsanız Lewis'in kitapları birebirdir.
Kitap 2003'te yazılmış ancak bugünle kopuk değil. Bu yüzden okunabilir. 9 bölümden oluşuyor. İran İslâm Devrimi, halifelik, Orta Doğu ülkelerinin isimlerinin nereden geldiği, Körfez Savaşları, bu coğrafyadaki despot yönetimler, İslâm dünyasındaki terör faaliyetleri, Haçlı Seferleri, 11 Eylül Olayları ve birçok konuya değiniyor. Tabi ABD ve Batı'yı da haklı çıkarmaya çalıştığı gözlerden kaçmıyor. Ama buraya takılmak yerine olaylar üzerine düşünmek mantıklı olacaktır. Biraz da olaylar hakkında bilgi kırıntılarınız olursa daha iyi olur bence. Aksi takdirde kitabın sonunu getirebileceğinizi pek sanmıyorum. Diğer kitapları da kesinlikle okunmalı.
“İsrail demokratik bir ülkedir” diyecek kadar akıl dışı... Müslüman toplumlardaki İsrail karşıtlığını, demokratik olmayan İktidarlara karşı dışa vurulamayan hıncın, İsrail sayesinde dışa burulması şeklinde saçma bir iddiada bulunacak kadar İsrail taraftarı... Ortadoğu’yu sağan Batı emperyalizminin faydalarını sayacak kadar pişkin... Müslüman ülkelerin ancak Batı emperyalizmi sayesinde medeniyet seviyesine ulaştığını söyleyecek kadar istendi ve kibirli...
Türkçe çevirisi rahatsız edici durumda. Metnin orijinaline sadık kalınmamış. Fakat kitap içeriği güzele benziyor. Daha sonra İngilizce olarak okuyabilirim.
9/11 saldırıları sonrası Amerika’da ve dünyada İslam ve terör baya gündem oldu. Konuyla alakalı bati dünyası birçok yorum ve düşünce ortaya attı. Bilhassa Amerikan siyaseti ciddiyetle bu saldırıların sorumlularına karşı mücadelede bulundu. Böyle bir zamanda ünlü İslam tarihçi ve Ortadoğu araştırmacısı Bernard Lewis İslam dünyasının radikal grupların batıya yönelik bakış acılarını bu çalışmasında ele almış. İslamin doğusundan başlayan süreçte, Müslümanların ve “Kafirlerin” gerilimlerini masaya yatırmakta. Dinsel bir savaşın var olduğunu savunan grupların çıkması ve oluşmasını yorumluyor. Terör ve İslam konusuyla ilgileneler okumalı. Not: Görüşleri objektiftir.
Bu aralar kafam iyi değil zaten bazı meseleler yüzünden, bu kitap üzerine tuz biber oldu. Asabım bozuk bozuk okudum. Bi dolu şey yazabilirim ama yazmak içimden gelmiyor.
Bernard Lewis bu kitapta, İslam'ın hem Batı dünyasıyla hem de kendi içinde terörizmle ilişkisinin bir muhasebesini çıkarıyor ve İslam dünyasının içine düştüğü geri kalmışlık, despotizm, terör sarmalından nasıl kurtulabileceğini tartışıyor. Batı dünyasının Ortadoğu ve İslam konularında önde gelen düşünürlerinden olan Bernard Lewis eleştiri oklarını Batı'ya yöneltmekten de geri durmuyor ve Türkiye'ye bu krizden çıkışta önemli bir misyon biçiyor. İslam'ın Krizi sözcüğü "tanık" anlamına gelen Yunanca martys'ten gelir ve Musevi-Hıristiyan kullanımda inancını inkâr etmektense işkenceye ve ölüme hazır olmayı anlatır.