Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kapak Kızı Üçlemesi 1 Kitap

Kapak Kızı

Ayfer Tunç

Kapak Kızı Gönderileri

Kapak Kızı kitaplarını, Kapak Kızı sözleri ve alıntılarını, Kapak Kızı yazarlarını, Kapak Kızı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
" Bütün şehirlerde ucuz inşaat malzemesiyle yapılmış akıl almaz çirkinlikteki apartmanlardan, çağdaş ve modern görünsün istenen, ama şehrin geleneksel ticari mantığını sürdüren mağazalardan, büyük şehirlerdekilere özenen zavallı kafelerden, sürüyle otomobilden ve kenar mahallelerde ağır yoksulluktan başka bir şey yoktu. "
'' Hepimizin ömrüne yetecek kadar çok ağladı''
Reklam
Gençlikte iş güç, sorumluluk, evi barkı yürütmek telaşı yalnızlık ve ölüm korkusunu uzakta tutuyor, ama gün gelip kapı çalınmaz, kimseler uğramaz olunca böyle bir korku sarıyordu insanı demek ki. Bu tuhaf yaşlılık yıllarının sonunda dedesi gençlik yıllarına dönmüş, orada kalmış ve sonunda dünyadan geçip gitmişti işte.
Küçük şehirleri aşacak hayalleri yoktu, vardıysa da çoktan unutmuşlardı.
"Her şeye rağmen mümkün bir hayaldi, artık imkansız oldu. "
Sayfa 247Kitabı okudu
3/10 puan verdi
Kitap yarım bırakmak çok nadiren yaptığım bir eylemdir ama gerçekten aşırı sıkıldığımı itiraf etmek istiyorum. Amcalar, dayılar, teyzeler, yengeler ve daha bilimum gerekli gereksiz karakterle doldurulmuş bir kitap aralarındaki çarpık ve karmaşık ilişkiye girmiyorum bile. Bu kitabı bitiren bütün okuyuculara sabırlarından dolayı tebrik ediyorum. Sonuç olarak pek beğenmedim ve kimseye tavsiye etmem. Maalesef yorumum bu şekilde herkese iyi okumalar diliyorum :)
Kapak Kızı
Kapak KızıAyfer Tunç · Can Yayınları · 20147,4bin okunma
Reklam
Bir Ankara gecesinin geç saatlerinde, hayata dair sorular içini kemirirken kitapları karıştırmak, hayatın daha çetrefil, daha cevapsız sorularıyla karşılaşmak demekti.
Bütün bu sohbetler, meyve soyup yemeler, çay içmeler, vakitlice yatmalar, lavanta kokan çarşaflar iyiydi, hoştu. Ama mutluluğu andırmıyordu. Bunların adına dense dense huzur denirdi. Kişiliksiz, sıradan bir huzur. Huzur böyle sıradanlaşınca bir değeri kalmıyordu.
"Hangi aşk ölene kadar sürer ki?" Bitmesi gerektiği halde sürüyorsa hastalıktı artık, aşk değil.
Sayfa 193 - Can cağdaş, SeldaKitabı okudu
Kendini bir süredir çok yorgun hissediyordu. Uyumakla, dinlemekle geçmeyen bir yorgunluk. Zordu insan idare etmek, çok yorucuydu.
Reklam
"Korkaklığın kendisini ulaştırdığı nokta işte burasıydı, ortalama biri olup çkmışt sonunda."
"Hayatını değiştirmeyi düşünmeyen, giderek daha az şeye razı olan, hiçbir geye itiraz etmeyen biri.. isten eve, evden işe yani.
Bugün
Ölmeye Yatmak
Ölmeye Yatmak
’ı bitirdim. En son şubatta
Katalin Sokağı
Katalin Sokağı
’na on yıldız vermişim. Koca bir mart ayını on yıldız verebileceğim bir kitaba rastlamadan geçirmişim. Tam nisanı da böyle bitiriyordum ki
Adalet Ağaoğlu
Adalet Ağaoğlu
imdadıma yetişti. Kadınlar ellerinin değdiği yeri nasıl da güzelleştiriyorlar dedim içimden. Her şey de olduğu gibi edebiyatı da bir çiçek bahçesine çeviriyorlar.
Ayfer Tunç
Ayfer Tunç
’un
Kapak Kızı
Kapak Kızı
’ı okurken de düşündüm aynı şeyi. Sonra
Füruzan
Füruzan
’ ımız, Fatma Aliye Hanım. Hepsi bir saygı duruşunu hak ediyor. Sadece Türk Edebiyatı ile de sınırlı değil elbette.
Annie Ernaux
Annie Ernaux
,
Marguerite Duras
Marguerite Duras
,
Agota Kristof
Agota Kristof
,
Magda Szabo
Magda Szabo
,
Toni Morrison
Toni Morrison
,
Jamaica Kincaid
Jamaica Kincaid
,
Tove Ditlevsen
Tove Ditlevsen
,
Elena Ferrante
Elena Ferrante
…oturdum düşündüm, ne çok kadının ruhuna konuk olmuşum meğer. İyi ki varsın edebiyat dedim. Fakat kendi topraklarının kadın yazarlarını okumak çok daha başka. Anlattıkları çoğu şey senin de kaderin çünkü, gözyaşları senin gö yaşın, kederleri senin kederin. Sen de mi yaşadın bunu diyorsun, bunu ben yaşadım bunu annem yaşadı, şunu da komşu kızı, ilkokul arkadaşım… sonra şaşırmıyorsun bu kader ortaklığına. Ne de olsa biz aynı toprakların gülleri, laleleri değil miyiz? Aynı havayı soluyup, aynı sulardan beslenmedik mi? İyi ki var kadın romancılarımız, yoksa kim anlatırdı yazmamış olan onca kadını? Bir iş daha edindim kendime. Türk kadın romancıların eserlerini keşfe çıkmak. Lakin önce birazcık
Thomas Mann
Thomas Mann
sularında yüzüp Alman edebiyatınının atmosferine dalmam lazım.
Masada tek başına kalınca rakısını çabucak bitirdi Selda. Ağlamak geliyordu içinden. Evde olsaydım, diye düşündü, ağlaya ağlaya uyuyakalırdım. İçindeki boşluk sık sık ağlatıyordu Selda’yı. Hayatının nabzı ne kadar düşüktü. Sanki hamurunda bir şey eksik bırakılmış, Selda büyüdüğü, her yıl bir yaş daha aldığı halde, hayatın yakıcı tadının alındığı o tamlığa, o biraz azametli olgunluğa varamamıştı. Yaşadığı yıllara bakıyor ve şu dünya üzerinde kendinden başka herkesin değilse bile bazılarının, hayatta kan ter içinde kalarak derin damarlar kazdığını, kendisininse kumun üzerinde hemen kaybolacak bir iz bırakmakla yetindiğini düşünüyordu. Olmayacak şey olmuş, hayatın bütün risklerini sözde hesaba katan o güvenli aile evinde hüküm süren zihniyetin asla kabul edemeyeceği bir dizi fotoğraf, evin içini en dip noktalarına kadar aydınlatmıştı. Şimdi anne babasının sevgisiyle sarıp sarmalandığını sandığı evin şaşmayan bir saatten, bir içtima alanından, işe yaramayan bir dizi güvenlik uyarısından ibaret olduğunu görüyor; musibetsiz nasihatlerle donanmış kişiliğinin hayatın karşında aciz kaldığını anlıyordu.
Sayfa 208Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.